22.Bölüm: Aile

394 240 359
                                    

***

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

***

*Yazarın anlatımından/Günün devamı*

"Hazır mısınız ona göre taksi çağırıyorum." dedi Demir elinde telefonla kapının önünde Açelya ve Deniz'i beklerken.

"Geldim, hazırım ben." Deniz kabanının düğmelerini iliklerken geceyi geçirdiği odadan çıkmıştı.

"Açelya! Neredesin?" Demir ona seslenirken karşı odandan gelmişti Açelya. Telefonda konuşuyordu, 'görüşürüz' deyip kapattıktan sonra çantasını bir omzuna takıp atkısını boynuna dolamaya çalıştı.

"Kimle konuşuyordun? Bir sorun yok değil mi?" diye sordu Demir atkısını boynuna dolamasına yardım ederken.

"Hayır ya, annemle konuştum. Eve gelemeyeceğim falan dedim. Teşekkürler."

"Güzel oldu. Hangi renkti bu? Turkuaz mı?" bu soru karşısında Açelya göz devirip burnundan koca bir soluk alırken Deniz hızla kapıya yönelip botlarını giymeye başlamıştı.

"Haki yeşili Demir. Yeşil." Açelya sözlerini neredeyse gülmekten bitiremeyecekti.

"Ben ne bileyim hepsi aynı işte."

"Demir zorlama sen boşver, çağır şu taksiyi." Deniz elleri cebinde asansörün önünde bekliyordu.

"Arıyorum hemen."

"Bastın mı düğmeye?" Açelya, Deniz'in yanına gidip asansör beklemeye başladığında Demir telefonda konuşmaya başlamıştı.

"Bastım." Asansör geldiğinde binip zemin kat düğmesine basıp sessizce alçaldılar. Saatin çok erken olmamasına rağmen etrafta yok denecek kadar az kişi vardı. Sitenin kapısından çıkıp yol kenarına sert adımlarla yürümeye başladıklarında sol taraftan gelen taksinin yavaşladığını fark etmişlerdi. Adımlarını hızlandırıp taksiye bindiler. Deniz öne, Demir ve Açelya arkaya oturup kemerlerinizi takarken şoför gidecekleri yeri sordu. Deniz iç cebinden çıkardığı kağıdı şoföre uzattı. Şoför kısa bir süre kağıdı inceleyip Deniz'e geri verdi ve vitesi ayarlayıp arabayı hareket ettirdi. Hareket edeli birkaç dakika olmamışken arabanın çalışır haldeki radyosunda yeni bir şarkı çalmaya başlamıştı. Şarkının başlangıç melodisini duyan şoför keyifli bir tepki vererek sesi yükseltti. Onun dışında kimse tepki vermese de sesin yükselmesi hepsinin hoşuna gitmişti.

Yarım saat öylece yol aldılar. Kimse konuşmuyordu radyoda çalan şarkı dışında. Farklı düşünce piramitlerine hapsolmuş üç genç, yağmurlu İstanbul yollarında sakince ilerliyordu. Bir süre sonra Açelya, Demir'in omzuna kafasını yaslayıp uyuya kalmıştı. Demir onu rahatsız etmemek için yoğun çaba sarf ediyordu. Deniz ise boynundaki kahverengi şalın içine kafasını gömmüş bir şekilde camdan aşağı süzülen su damlalarını seyrediyordu. Şoförün sorusuyla Deniz irkilip kafasını diğer tarafa çevirirken Demir de Açelya'yı uyandırmaya çalışıyordu.

MOR MENEKŞEWhere stories live. Discover now