Dilara, yıllar önce hastane koridorunda Deren'e verdiği sözü tutmak için çabalamaktadır. Bu zorlu yolda, bir falezin kıyısında dalgalara yakalanır. Dalgaların ise onun gözlerindeki emaneti almaya ihtiyacı vardır.
Anlamsız intiharlar ya da kanıtsız c...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
***
*Yazarın anlatımından*
Onlar o anlığına mutluydu.
Onlar birlikteydi ve karanlıklarına hapsolmuş ruhlardı.
Gelecekten habersiz, bugünü istedikleri gibi yaşayan bedenler...
Hiç tahmin edemedikleri kadar yakınlarında acımasız bir katil varken hem de...
Katil zekiydi, kendini saklamayı en iyi şekilde başarıyordu. Ama bir gün onun adına ulaşan bir mektup kafasının karışmasını sağlamıştı.
Mektubu gönderen, işlediği cinayetlerin sebebi olan kadındı.
Delicesine aşık olduğu ve uğruna iki insanın canına kıydığı kadın... Fakat o bilmiyordu ki öldürmeye kalktığı ikinci kişi yaşıyordu. Nergis Özgür, o kazadan sağ kurtulmuştu.
Mektuplar beklemediği şekildeydi. Aşkına karşılık vermeyip kaçan o kadın, şimdi sanki ona muhtaç gibiydi. Adeta yazdığı cümlelerinde yalvarıyor, ondan yardım dileniyordu.
Her şey yıllar önce başlamıştı. On altı yıl önce aşık olduğu kadın ondan kaçınca hırsla dolmuştu katil. Gözü dönmüştü, eğer kendi mutlu olamıyorsa onun da mutlu olmamasını istedi. Kafasına koyduğu şey ise kan dondurucuydu. Kadının ailesini yok edecekti. Gerekirse katil olmaya hazırdı, tek bir kıvılcım gerekiyordu onu ateşleyecek. O kıvılcım, kadının çok uzaklara gitmesinden dört yıl sonra hiç beklenmedik birinden gelmişti.
İki dost düşünün. Yalnızca iyi günler geçirmiş, kötü günlere birlikte şahit olmamış iki insan. Bilemezlerdi, aralarına kıskançlık girince kimin hangi kılığa bürüneceğini bilmezlerdi.
Kıskançlık, bir arkadaşını öldürmek istemeye bir neden miydi? Bu kadar ucuz muydu insanın canı?
Ucuzdu...
Bu iki arkadaştan biri, diğerini kıskandı. Onu öldürmek istedi, ondan kurtulmak istedi. Ama kendi yapamazdı bunu, cesareti yoktu. Statüsünü yükseltmek isterken elini kana bulayamazdı. Birini bulmalıydı, onun gibi kinli, onun gibi intikam isteyen biri.
Ve buldu, tek bir kıvılcım olup çıktı ortaya.
Aşk intikamı ve dost kıskançlığı birleşince ortaya hiç de küçük olmayan bir alev topu çıktı. Bu alev dört kişilik Yelkenci ailesinin canından can aldı.
Önce Ömer Yelkenci'yi kurban ettiler komplo bir trafik kazasına. Babaydı o, annelerinin terk ettiği ikizlerine bakmaktan başka gayesi olmayan bir babaydı. En yakın dostum dediği insan kıskanmıştı onu, eşine takıntılı bir psikopat ile birleşip katletmişlerdi gencecik yaşında.
