51. Bölüm: Sapa

161 88 382
                                    

Bölüm şarkıları:
♪ Emir Can İğrek ~ Sapa
♪ Rei 6 ~ Yerçekimli Karanfil

"Kazandıklarımla mutlu olacağım gibi kaybettiklerimde de acı çekecektim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Kazandıklarımla mutlu olacağım gibi kaybettiklerimde de acı çekecektim. Çünkü acılar, hissedilmeyi isterdi. Oyunun en önemli kuralıydı bu."

***

Bizi hatırladınız mı?

Sekiz yıl önceki bizi...

Daha dün başlamışım gibi anlatmaya. Oysa iki yıl oluyor bu deftere ilk satırlarımı yazalı. İki yıldır size anlatmaya çalışıyorum bir şeyleri. Belki biraz hüzün, biraz sıradanlık, biraz da gerilim var hayatımda. En azından geçmişimde öyleydi. Size adımın neden Mor Menekşe olduğunu anlatmaya karar vermemin sebebi, hakkımda duyduğum ve inanmak istemediğim bazı yargılardı. Bu yargıları duyduğum gün yazmaya başladım. Ve tam iki sene geçti üzerinden. Bu iki senede hayatım alt üst oldu. Ama ben bilmiyordum ki hayatımın altı, üstünden daha güzeldi...

Şimdi bir kez daha var mısınız tüm sıradanlığıyla önünüze sereceğim hayatımı okumaya?

Sekiz yılın ardından gelen o iki yılda hayatımın nasıl alt üst olduğuna şahit olmaya?

Anlatayım o halde...

9 Haziran 2022'den sonra beni zorlu zamanlar bekliyordu. Uzun süre psikolojik tedavi gördüm, ağır ilaçlar kullandım. Hayatımın o dönemini hasarsız atlatmam imkansızdı ve benden imkansızı başarmam isteniyordu. Yaşadıklarımın benim üzerimdeki etkisini gördükçe üzülen insanlar, ondan her geçen gün daha da nefret etmişlerdi.

İlk zamanlarda daha taze bir acım varken söylemeye başladıkları şey 'onu unut' lafıydı.

'Artık onu unut. O yok!'

Bu kadar kolay mı? İsmi bile yok, 'O' diyorlar. Hayatımdan gelip geçmiş isimsiz bir tren gibi. Gelmiş, benim istasyonumda uzun süre dinlenmiş ve aniden tüm hislerimi çalarak gitmiş gibi. O treni kaçırdığımı, peron numarasını karıştırdığımı, son bileti almaya yetişemediğimi ve o trenin bir daha gelmeyeceğini de biliyordum. Peki mantığı neydi bana bunu sürekli hatırlatmalarının? İyi geldiğini mi düşünüyorlardı 'takma artık' söylemlerinin? Ya da belki de sadece konuşmak için birer bahaneydi tüm bunlar. Unutmamın bana iyi geleceğini söyleyen çok kişi tanıdım. Hepsinin ortak özelliği ise beni anlamamalarıydı.

İki kere üniversite sınavına girdim. İlkinde henüz yeni sarsılmıştım ve o etkideyken istediğim sonucu alamadım.

İkinci senemde yerleştiğim mimarlık fakültesi, yepyeni bir sayfa açabilmemde en büyük etkendi. Tertemiz bir sayfa açmıştım kendime. Benden istenen imkansızlığı yapabileceğime inandığım bir sayfa. Sadece mesleğime odaklandığım bir sayfa. Bu dönemde duygularımı değiştirdim ya da körelttim. İkisi de geçerli. Biraz daha açmak gerekirse, bazı duyguları içimde yaşamayı öğrendim. Çoğu zaman da dışımdaki bana alışıp içimdeki beni kandırdım.

MOR MENEKŞEWhere stories live. Discover now