54. Bölüm: Görkemli Bahçe

121 88 48
                                    

Bölüm şarkıları:
♪ Birileri ~ Paralel Bir Evrende Halen Bulutlar Üzerinde Olma Olasılığımıza Dair

"Kendi intiharımın başarısız olacağı gerçeğiyle yüzleşme defterini kapatmış olmama rağmen en ufak bir çarpıntıda tekrar yapraklarını aralıyor olmamdan sızlandım

Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.

"Kendi intiharımın başarısız olacağı gerçeğiyle yüzleşme defterini kapatmış olmama rağmen en ufak bir çarpıntıda tekrar yapraklarını aralıyor olmamdan sızlandım."

***

Havanın geç karardığı günlerdendi. Eve büyük bir yorgunlukla gelmiş ve kendimi direkt koltuğa atmıştım. Gün boyu gürültünün ortasında durup akşam eve gelince hiç bir şey yapmadan sadece o sessizliği dinlemek bana en iyi gelen şeylerdendi. Henüz Açelya'nın da gelmemesiyle ışıkların kapalı olması, dışarıdaki kızıl ışığın içeriye iyiden iyiye yansımasını sağlıyordu. Kanepeye gömülüp kollarımı iki yana açtığımda içten içe rahatladığımı hissediyordum.

Bugünden beri aceleyle yanlış taktığım tokanın verdiği acının dinmesini dilemiştim fakat o asla böyle bir şeye niyetli değildi. Ne benim onu oradan çıkarıp düzeltmeye, ne de onun acıyı bana alıştırmaya vakti olmuştu. İkimiz de birbirimize olan inatçı hırsımızla günü bitirmiştik. Büyük bir titizlikle onu saçımdan çıkarırken canımın yanışını en içimden hissediyordum. Çekiştirdiği saç tellerim yavaşça havaya kalkarken benim de yüzüm acıyla büzülmüştü. Birkaç saniye daha kafamda kalsa ufak bir tokayla kavga edebilecek kadar sinirli birine dönüşme ihtimalim beni ürkütüyordu. Tokadan kurtulup rahatlayınca parmaklarımı saçlarımın diplerine bastırarak hafifçe masaj yaptım. Kollarım uyuşmuş, başımın sızısı hafiflemişti.

O koltukta uyuyakalmanın eşiğine geldiğimde kendimi uyararak duş almak üzere ayaklanmıştım. Kabarık saçlarım, uykusuzluktan morarmış gözlerim ve sendeleyen adımlarımla hala ışıklarını açmadığım salondan odama geçeceğim sırada kapının çalınmasıyla irkilmiştim. İçimden sızlanırken istemeye istemeye kapının önüne gidip gelenin kim olduğuna baktım. Demir'di. Gelme sebebini tahmin edememekle birlikte kapıyı açtım. Beni görmeden önceki heyecanlı hali bir anda endişeli bir surata bürünmüştü.

"Dilara ne oldu!?" diye sordu kapıyı açar açmaz. Anlam vermeyerek dik dik ona baktım.

"Ne oldu?"

"Kavga mı ettiniz Açelya'yla? Işıklar niye kapalı, saçların niye böyle?" ciddi sandığım sorularının sebebini öğrenince derin bir nefes almıştım. İki gözümün tam ortasına düşen saç tutamımı üfleyerek uzaklaştırırken sol kolumla kapının kenarına yaslandım.

"Sence kavga etsek, Açelya saçlarımı çekmekle bırakır mı?" bezgin yanıtım onu güldürmüştü.

"Haklısın, canına okur!" hızlıca sol kolumun altında kalan boşluktan eğilerek içeriye geçti ve ışıkları yaktı. Kapıyı kapatıp baygın gözlerimi ona çevirdim.

"Demir, Açelya için geldiysen o birazdan gelir ben duş alıp uyuyacağım. Teşekkürler." odama girip kapıyı kapatacağım sırada son bir hamleyle elini kapının arasına sıkıştırıp bağırdı.

MOR MENEKŞETempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang