61. Bölüm: On Yedinci Sokak

137 82 135
                                    

Bölüm Şarkıları:
♪ Ayna ~ Severek Ayrılanlar
♪ Rei 6 ~ Buğusunda Kaybolurken
♪ Can Kazaz (veya Ezgi'nin Günlüğü) ~ Gemi (bölüm içinde söyledikleri şarkı)

Bölüm Şarkıları:♪ Ayna ~ Severek Ayrılanlar ♪ Rei 6 ~ Buğusunda Kaybolurken ♪ Can Kazaz (veya Ezgi'nin Günlüğü) ~ Gemi (bölüm içinde söyledikleri şarkı)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Hani bitmemiş hislerin esiridir ya sokaklarımız, hani canlarımız yanmıştır ya çokça, incinmeyen tarafımız kalmamıştır ya... İşte tam da o noktadayım."

***

*İki hafta sonra*

"Emin misin?" diye sordu Açelya ben saçlarımı aynaya keskin bakışlar atarak tararken. Bu sorusunu belki de onuncu kere tekrarlıyordu. Ben de kararlılıkla bir kere daha yanıtladım.

"Eminim..." elimdeki tarağı bırakıp maşaladığım saçlarımın düzlüğünden memnun bir şekilde aynanın başından kalktım ve gardırobuma yöneldim. Açelya yeniden yanımda belirdi.

"Bak tüm bu olanlar çok ağır biliyorum ama ya sonradan pişman olursan?" işten geldiğimden beri peşimde kıvranan Açelya'yla olabildiğince göz temasından kaçınmıştım fakat artık sabrımın taştığını fark ettim ve gardırobun kapağını sertçe kapatarak gözlerimi onun gözlerine diktim.

"Daha ne kadar kaçacağım Açelya!?" kaşlarımı çatıp sesimi biraz yükselttim.

"Gerçekleri daha ne kadar kabullenmeden bekleyeceğim!? Kabullenmezsem her şey geçecek mi, her şey daha mı güzel olacak?" acı dolu bir ifadeyle baktı suratıma. Elini alnına götürüp önüne gelen uzun saçlarını geri itekledi.

"Hayır, beklesen de eline hiç bir şey geçemeyecek!" diye sızlandı.

"Sadece..." mırıltısının sonunu getirmeden derince iç çektiğinde hiddetle çıkıştım.

"Sadece, sadece ne Açelya!?" ikimiz de fırtına öncesi sessizliğimizin son evresindeydik, Açelya son evreyi benden hızlı tüketmişti.

"Sadece senin yıpranmanı istemiyorum Dilara!" diye bağırdı gözlerimin içine baka baka.

"O gittikten sonra senin ne yaşadığını en iyi ben biliyorum ve senin bir daha öyle şeyler yaşamanı istemiyorum!" sinirden dolan gözleri ve sıktığı dişleri yüzünü kızartmıştı. Benim de ondan pek bir farkım yoktu. Gözlerimi birkaç saniyeliğine kapatıp yutkundum ve sakinliğimin gölgesinde konuşmaya başladım.

"Bir daha olmayacak." dedim titreyen sesimle. Çenemi yukarı kaldırıp kafamı hafif sola çevirdiğimde titrek bakışlarım hala onun dolu gözlerindeydi.

"Merak etme, bir daha öylesine yaşayabileceğim bir sekiz yılım olmayacak." kaşlarını çattı, saçmaladığımı düşündü, odaklandığım noktanın yanlışlığından yakındı. Ben ise o sırada dolabımdan çıkardığım deri ceketimi ve çantamı alıp kenara çekilmesini beklemeden odamdan çıktım.

"Dilara!" hırsla peşimden gelirken ona aldırmadan ayakkabılarımı giymeye başladım.

"Beni neden anlamak istemiyorsun!? Senin üzülmeni istemiyorum, kimse istemiyor bunu. Tüm çabamız bu yüzden."

MOR MENEKŞEWhere stories live. Discover now