"Ne oldu şimdi?"

168K 6.6K 756
                                    

Yazardan öneri; Bölümü medyadaki şarkıyla okuyun. Ben de onu dinleyerek yazdım. Öpüldünüz :*

"Git."
Evet, son görüşmemizde, son söylediği cümle buydu.
Hışımla şirketten çıkıp arabama geçmiş, sonra da eve gelmiştim.
Hayatımda ilk kez giyim konusunda kısıtlanıyordum, biraz daha anlayışlı olması gerekmez miydi?
Tolga'nın takıntılı olduğu bir konuydu demek ki, ikinci kez böyle bir şey için kavga ediyorduk çünkü.
O kavgada benimle bir haftaya yakın konuşmamıştı, bu sefer de mi öyle olacaktı?
Onu görmeden gün geçmez ki..
Belki de biraz da ben hatalıydım. Giyinmenin ölçüsünü bilmem gerekirdi. Üstelik o giysilerle şirketine gitmiştim, gözüne sokar gibi.
Düşününce kızması gayet doğal aslında. Ama Tolga'nın sinirli hali normal değil, problem orada. Sinirlenince korkunç oluyor..
Hadi Helin, alttan al.. Diye düşünüp arabadan inmeden önce telefonumu çıkardım, bir mesaj yazdım.

Gönderilen; Yarı'm

Eve geldim.

Ardından telefonu çantama atıp eve girdim. Ona rapor vermemin onu hoşnut ettiğini biliyordum. Kontrollerin elinde olmasını hep sevdi çünkü. Doğrusu onun herşeyi kendi kontrolü altında tutması benim de hoşuma gidiyor..

Eve girip direkt olarak odama çıktım. Kimseyi görecek halim yoktu. Üstümdekilerden, makyajımdan kurtulup yatağa attım kendimi.
Yalvarırım biraz olsun yumuşa Tolga, pişman oldum işte!

"Ablaa! Uyan hadi Zorlu'ya gitmemiz lazım!"
"Uyku tulumu! Kalksana be!"
Tek gözümü açtım, Pelin'e baktım. Çoktan giyinmişti. Deli kız.
Söylene söylene yataktan kalkıp banyoya, oradan da giyinme odama geçtim. Dolaplardan birinde şortları görünce sinirim bozuldu yine. Acaba cevap vermiş miydi?

Dolaptan dar bir jean alıp geçirdim. Üstüne beyaz bir bluz, onun da üstüne buz mavisi, diz hizasında,düğmesiz, baharlık bir trench geçirdim. Pudra rengi stilettolarımı giyip yine pudra rengi kapitone Chanel çantamı hazırlayıp omzuma taktım, beyaz saatimi bileğime geçirdim. Saçlarımı atkuyruğu yapıp beyaz Gucci gözlüklerimi de alıp odadan çıktım.
Pelin üstündeki tamamen yırtık jean ve kareli gömlekle şahane görünüyordu, kabul. Ama kafama silah dayasalar onları giymem herhalde.
"Hele şükür." Dedi beni görünce.
"Bu saatte insan uyandırılır mı ya? AVM yi biz mi açacağız Pelin?"
"Gerekirse evet."
Kime çektiyse..
Telefonumu komodinimin üstünden aldım, odadan çıkıp aşağıya indik, annem de hazırlanmıştı, vakıfa gidecekti bugün.
"Kızlar! Çıkmadan kahvaltı yapın!" Dedi annem.
"Acelemiz var!"
"Keyfim yok!"
Aynı anda söylemiştik.
"Aman ne haliniz varsa görün." Deyip elindeki dergiyle salona geçti.

Arabama atladık, yola çıktık hemen.
"Pelin, çantamdan telefonumu çıkarsana."
Çantamı açtı, telefonu çıkarıp bana uzattı.
"Bak bakalım mesaj var mı?"
Kurcaladı biraz,
"Yok."
"Tolga'yı çevirip ver."
Uzattı telefonu, hemen aldım.
Biraz çaldı, sonra;
"Aradığınız kişi şu anda telefonuna cevap veremiyor lütfen daha son...."
Telefonu kilitleyip Pelin'in kucağına attım.
"Sinir herif."
"Tolga Abi mi?!"
"Ondan başka sinir mi var bu dünyada?!"
"Tolga Abi'm hakkında düzgün konuş!"
"Bana bak 16 senelik kardeşim demem, E5'in ortasında indiririm seni! Bana onu savunma!"
"İndirsen ne olacak be! Tolga Abi'yi ararım gelir alır beni!"
"Hala Tolga Abi diyor ya!"
"Kavga mı ettiniz?!"
"Evet!"
"Ne yaptın yine?"
"Ben değilim suçlu!"
"Suçlu olmasan aramazdın, ne yaptın söyle çabuk!"
"Mini şort giyip dışarı çıktım, bir de şirkete uğradım."
"Gerizekalı."
"O kucağındaki Chanel'i kafanda parçalarım Pelin."
"Hak etmişsin."
Ay hala konuşuyor ya!
"Üstelik bu akşam cemiyet var ve senin nişanlı olarak katılacağın ilk cemiyet. Aferin abla. Tolga Abi gelmezse ne yapacaksın?"
"Toplantısı var diyeceğim." Dedim omuz silkerek.
"Aferin ne diyeyim yani... Aferin."
Radyonun tuşuna basıp müziği son ses açtım. Biraz daha konuşursa ciddi ciddi atacağım arabadan.

Yarı'm #wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin