"Gülümsemeni seviyorum."

216K 6.2K 137
                                    

Ekteki müziği çoğunuz biliyorsunuzdur. Mutlaka onunla okuyun. Pişman olmayacaksınız.. ;)

"Sayın yolcularımız, yolculuğunuz yaklaşık olarak 10 saat, 50 dakika sürecektir. Lütfen kalkış ve iniş sırasında kemerlerinizi kapalı tutunuz. Kabin görevlilerinin talimatlarına uyunuz..."
"Dear passengers.."
"İki saattir konuşuyor, beynim patlayacak.." Diye mırıldandım, dizlerimi karnıma çekip başımı yaslarken.
"Uykuluyken ne kadar huyusuz olduğunu söylemiş miydim?"
"Uykulu olduğum için değil, düğünde nereye kaybolduğunu hala söylemediğin için huyusuzum.."
"Söylemeyeceğimi biliyorsun." Dedi, koltuğunu hafifçe yatırıp arkasına yaslanırken.
"Bir de bana huyusuz diyor.." Diye mırıldandım. Karşıdan bize doğru elindeki portakal sularıyla gelen hostesi tek bir işaretimle geri gönderdim.
"Ama ben yapacağımı biliyorum Tolga Bey.." Diye mırıldanıp, koltuğumu yatırdım. Kolunu uzatıp omzuma attı, aklınca kendine çekip göğsüne yaslayacak, uyumamı sağlayıp konuyu unutturacaktı.
Kolundan kıvrak bir hamleyle kurtulup koltuğun yanındaki gözden paketteki uyku bandını çıkardım, başıma takarken ağzı açık bir şekilde bana bakıyordu. Sırıtıp bandı gözlerime taktım ve mırıldandım.
"İyi uykular, KOCACIĞIM."

--------------

"Pişt. Helin! Kalk hadi."
Gözümdeki banttan kurtulup tek gözümü açarak ona baktım. Evliliğimizin ilk gününde bu derece öküz olması... Diyecek laf bulamıyorum..
Bu halime sırıtır gibi oldu, sonra büyük ihtimal uyumadan önce onu terslediğim aklına geldi, tekrar ciddileşti;
"Kahvaltı yap. Açım diye beynimi yiyorsun sonra."
"Tamam." Dedim.
Bunu beklemediği açıktı. Başta takmıyor gibi davranıyordu, ama dayanamayıp döndü sonunda;
"Özür falan dilemeyecek misin?"
"Ne için?"
Ters bir bakış attı, hemen atıldım;
"Yani, yaptıklarımın hangi biri için canım, sinirini bozacak bir sürü şey yaptım.." Diye mırıldandım. Hahah! Karını tanımıyorsun sevgilim!
"Hepsi için toptan özür dileyebilirsin." Dedi ciddi bir sesle.
"Ah? Öyle mi? Bu şahane oldu!" Dedim, ona dönüp ciddileştim, konuşmaya başladım;
"Düğünde Özkan ve Vural'ı tehdit edip peşine taktığım, evliliğimizin ilk sabahında, uyandığımız gibi dırdır etmeye başlayıp, bu uçağa binene kadar susmadığım, dün düğünde nereye kaybolduğunu sorup durduğum, ve bir saat önce, uyumadan seni terslediğim için..."
Bir an duraksadım, tek kaşını kaldırdı.
"Ve balayı boyunca kanepede uyduğundan emin olacağım için, tüm kalbimle özür diliyorum.."
"Yemeği ye." Dedi ciddi bir ifadeyle. Sırıtarak kahvaltı yapmaya devam ettim..

-----------

Uçağa Türkiye'den sabah 7'de binmiştik, ama arada 4 saat fark olduğu ve yolculuk yaklaşık 11 saat sürdüğü için, biz indiğimizde Tayland'da akşamdı..
Valizlerimizi alıp otelin gönderdiği özel şoförle otele gittik.
Double Pool'da kalacaktık. Bu otelin özelliği, her odanın kendisine ait havuzu ve spa alanı vardı..
Tam Tolga'lık bir oteldi yani. Bikini-mayo tartışması olmadan, kafama göre istediğimi giyebilecektim. İçten içe ben de sevindim, yalan yok..

Otel görevlileri valizlerimizi bırakıp odadan ayrılınca kendimi koşarak yatağa attım. Saçlarımdaki lastikten kurtulup onları da özgür bırakmayı ihmal etmedim..
"Oh be! Sonunda dinleneceğim!" Diye olduğum yerde tepinirken Tolga odanın öteki ucundan ciddi ciddi bakıyordu. Ay aman, ondan gözlerimi kaçırınca sırıtarak baktığını bilmiyorum sanki..

"Ben bir duş alacağım." Dedi, elimi havaya kaldırıp sağa sola salladım.
"Tamam, sen çık ben girerim."
Kapının sesini duyunca yaptığım şımarıklıklara kendi kendime gülüp ayağa kalktım, odanın giyinme odası bölümündeki raflara valizlerdeki giysileri yerleştirmeye başladım..

10-15 dakika içinde bitmişti tüm işim. Siyah Kors'umdan telefonumu alıp odanın ucundaki berjerlerden birine geçtim. Odanın ön cephesi tamamen cam olduğu için, manzara mükemmeldi.
Uçaktan beri kapalı olan telefonu açmamla bildirimlerin yağması bir oldu.
Tebrik mesajları, etiketlendiğim fotoğraflar, takip istekleri..
Hepsini birer birer açmaya üşenip haberlere bakmaya karar verdim. Popüler bir haber sitesine girdiğimde soyadımı görmemle ağzım açık kaldı. Çok pardon, eski soyadımı. Haberin içine girip okumaya başladım;

Yarı'm #wattys2016Where stories live. Discover now