20. Bölüm: KARINCA

2.4K 117 7
                                    

"Ay Demet yeter!" Dedim, isyan edercesine.
Bir anda sustu ve gözlerime baktı. Derin bir nefes verdim. "Şişirdin beni sabah sabah"

Göz devirdi. "Ne zamandan beri anlattığım davalar seni şişiriyor?"

"Hakimin aldığı nefes alışverişlerini bile saymışsın!" Dedim, hayretle.

Omuz silkti. Birkaç saniye mekanı süzüp tekrar bana baktı. "Arun Çakır'ı tanıyor musun?"

Beş saniye Demet'in suratına baktım. "Hayır" dedim, normal çıkarmaya gayret ettiğim sesimle.

"O seni tanıyor ama?" Dedi, gözlerini kısarak.

Kaşlarım yalandan havalandı. Çayımdan bir yudum aldım. "Nereden?" Dudaklarını aralayacakken hızla araya girdim. "Ayrıca kim bu adam? Sen nereden tanıyorsun?"

"Tanımıyorum ki," dedi, omuz silkerek. "Dün markete giderken birden karşıma çıktı. Yavşak bir tipi vardı ama iyi birine benziyordu."

Dişlerimi sıktım. "Ne konuştunuz?"

"Kendini tanıttı. Garip biriydi, bir süre sonra da seni tanıdığını söyledi" dedi.

"Sosyal medyadan tanıyordur" dedim, kestirip atarcasına.

Omuzları bilmem der gibi kalktı. Ne yapmaya çalışıyordu bu adam? Küllükteki sigaradan son nefesi çekip söndürdüm ve ayaklandım. Demet'in sorar gözleri beni buldu.

"Lavaboya gideceğim" dedim, göz devirerek.

Kafasını salladı. Lavaboya girip kimsenin olmadığından emin olduğumda Arun Çakır'ı aradım. İkinci çalıştı açmıştı.

"Kararınızı değ-"

"Ne yapmaya çalışıyorsun sen? Aklınca beni tehdit mi ediyorsun?" Dedim, sertçe.

Gülme sesini duydum. "Babandan olsa gerek psikolojin bozulmuş. Kuzeninle tanışmam, seni tehdit ettiğim anlamına mı geliyor?"

"Benden ve hayatımdaki insanlardan uzak dur." Dedim.

"Sana yardım etmeme neden bu kadar karşısın anlamıyorum. Bir hafta içerisinde bu hayattan kurtulup koltuğunda mesleğini yapacaksın" dedi, uzlaşmacı tavrıyla.

Alt dudağımı dişledim. "Kimden bilgi alıyorsun sen?"

"Ben bilgi almam. Bilgi bana gelir" dedi.

Sinirle güldüm, lavabo kapısı açılınca gözlerim şaşkınlıkla büyüdü. Telefonu hızla kulağımdan çektim.

"N'apıyorsun sen?!" Dedim, şaşkınca.

Kulağındaki telefonu sırıtarak indirdi ve içeriye girip kapıyı kapattı. "Böyle daha iyi"

Lavabodan çıkacakken hızla önüme geçti. Yumruğumu karın boşluğuna vuracakken elimi tuttu. Elimi hızla çekip iki adım geriye gittim.

"Emir'in adamları dışarıda." Dedim, sertçe.

Güldü. "Korkma, kapıdan girmedim."

GEÇMİŞİN İZİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin