47. Bölüm: KARANLIK İSİMLER

1.9K 81 46
                                    

Kitabın yeni kapağı hakkında fikirleriniz alabilir miyim? Beğendiniz mi?

Bol bol yorum yapmayı unutmayın.

Kocaman öpüyorum hepinizi!💖



Elini okşadım. Bana baktı. Acı bir tebessüm etti. "İçini sıktıysam özür dilerim kuzum," dedi, mahçupça. "Ben öğrendiklerimi sana söylüyorum. Sevdiğin adamı sana kötülemek falan değil niyetim. Olmaz da zaten."

"Biliyorum kuzi," dedim, saçmalama der gibi. "Beni korumak istediğinin farkındayım."

Büyük bir nefes verip odaya kısa bir bakış attı. "Emir'in adı," bana baktı. Kalbimin atışları neden hızlanmıştı? "Maraz'mış."

Kaşlarım anında çatılırken şaşkınca Demet'e baktım. "Maraz mı?" Şaşkınlığım sesime de yansımıştı.

"Evet," dedi, yüzüme dikkatle bakarken. "Kanıtı yok. Sadece söyledi. Doğru mu bilmiyorum."

Altay, Maraz'ın Nil'in hocası olduğunu söylemişti ve benim istediğimde değil de onun istediğinde bana geleceğini söylemişti. Dudaklarım bir miktar açıldı. Bu zamana kadar bu ismi hiç Emir'e söylenirken duymamam tesadüf müydü? Olamazdı. Demek ki benden saklamak istiyordu bunu.

Telefonuma gelen bildirim ile ekrana baktım. Açma!

-Sena, buraya geliyor musun yoksa
Ben mi geleyim oraya?

                                                                -Geliyorum.

Bakışlarımı Demet'e çevirdim. "Söylediğim gibi, kanıt yok ve ben Selçuk Saygıner'in ağzından çıkanlara inanmıyorum."

"Bu isim olayına pek inanmadım zaten. Ben Cihan denen psikopata takıldım." Dedi, kalkıp inen omuzlarıyla.

Altay içeriye girince kaşlarım çatıldı. "Savcı," dedi, kafasını bir kez sallayarak.

Demet'e bakıp gülümsedim. "İyi geceler. Eğer uykun gelmezse veya ağrın olursa-"

"Ben buradayım," hızla Altay'a baktım. "Sen rahatına bak." Dedi, yapmacık gülümsemesiyle.

Demet elimi tuttu. Ona baktım. Gözlerindeki korku hâlâ yerli yerindeydi. "İyi geceler." Dedi, tebessümle.

Tebessüm edip Altay'a doğru yürüdüm. "Hadi," dedim, kafamla dışarıyı işaret ederek.

Sırıttı. "Ben de mi geleyim?" Havalanan kaşlarıyla. "Sizin işiniz vardır şimdi."

Sabır çekip odadan çıktım ve Emir'in odasına doğru yürüdüm. Odaya girdiğimde büyük camın önünde duruyordu. Elleri ceplerindeydi. Bana döndü. Gözlerindeki ifadesizlik yerini almışken bana yaklaştı.

"Mesaj atmasam Demet'le uyuyacaksın." Dedi.

"Fena fikir değil." Dedim. Sesimi normal çıkarmak için çaba sarfetmiştim. Bana yaklaşınca hızla yatağa girdim. "Çok uykum var."

"Duş almadın." Dedi.

Ona doğru döndüm. "Ter kokuyor muyum?"

GEÇMİŞİN İZİ Where stories live. Discover now