90. Bölüm: SEN BENİM KALBİMSİN

784 52 53
                                    


"Ben bi' Sinan'a bakayım." Emir'e baktığımda Anna'nın onun yanında konuşmayacağını anladığı için bir bahane uydurmuştu.

Tebessüm edip kafamı salladım. Evden çıktığında Anna'ya baktım. "Kim üzdü seni?" Dedim, dişlerimin arasından. "Onun o kellesini uçurayım!"

"Altay gözlerimin annesinin gözlerine benzediğini söyledi..."

Kaşlarım hafifçe havalanmıştı. Anna ağlamaya başladı. Onu yavaşça göğsüme çekip saçlarını öptüm. "Gözlerindeki o durgunluğu gördüm... Eğer kardeşi yaşasaydı gözlerinin benim gibi olacağını tahmin ettiğini söyledi... Ben çok kötü hissettim..."

Sıkıntıyla sessiz bir nefes verdim. Onun için çok zordu... Küçük bedeni bu yükü taşımakta zorlanıyordu. Sırtını okşadım. "Bebeğim," yavaşça bana baktı. Ağladığında gözleri hemen kan çanağına dönüyordu. Alnına küçük bir öpücük kondurdum. "O bilmiyor ki. Altay zaten kardeşinin hayalini hep oluşturmuştu kafasında. Şimdi sen onun hayalindeki kıza çok benziyorsun belki de osun."

"Oyum..." dedi, düğümlenmiş sesiyle. "Ama o bunu bilmiyor Nora..." yanaklarından süzülen yaşları parmak uçlarımla yakalayıp sildim. Onu böyle ağlarken görmek beni huzursuz yapıyordu. "Abim beni öldü biliyor... Beni hiç görmedi ki o..."

"Öğrenecek ama zamanı var," dedim, şefkatle. "Bugün konuştuk ya seninle bir tanem. Lenard'a, Taylor'a çok öfkelenecek. Belki bana da. Altay'ın tepkilerini bilmiyoruz... Çok deli bir adam!" Dedim, sitemle gülerek. Yavaşça gülmüştü. İçime su serpilmişti. "Ya çeker hepimizi öldürürse?"

"Ciddi misin?!" Dedi, şaşkınca. "Yapar mı?!"

Gülüp omuz silktim. "Bilmiyorum ki." Yanağını okşadım. "Tepkilerini bilmiyoruz. Artık reşitsin ve kimse seni oradan oraya çekemez. Altay yakında öğrenecek senin onun kardeşi olduğunu."

Sesli bir nefes verdi. Yanağını öptüm. "Tamam..." dedi, sesli bir nefes verirken. "Ama sizi öldürmez niye öldürsün? Abim o kadar cani değil Nora." Dedi, ters ters bakarak.

Küçük bir kahkaha attığımda benimle birlikte o da gülmüştü. "Abisine de laf ettirmez," dedim, gülerek. Omuz silkip bana sarıldı. "Cidden abin o kadar cani değil sanırım."

"Yani. Abartıyorsun bazen." Dediğinde gülüp kafamı iki yana salladım.

"Yemek yedin mi?"

Birkaç saniye sonra benden ayrıldı. "Hayır. Sipariş vereyim. Ne yersin?" Gözleri hızla açıldı. "Emir abi dışarıda kaldı Nora!"

"Kalsın boş ver." Dedim, omuz silkerek.

Gözlerini kıstı. "Hadi ara gelsin." Dedi, şirince gülerek.

Birkaç saniye yüzüne bakıp ofladım ve telefonu çıkarıp Emir'i aradım. "Gel." Dedim ve telefonu kapattım.

Birkaç saniye içinde Emir içeriye girmişti. Yaklaşıp karşımıza oturdu. "Daha iyi misin?" Dedi Emir.

Anna kafasını salladı. "İyiyim ya. Toz kaçmıştı gözüme."

Küçük bir kahkaha attım. Anna bunu o kadar ciddiyetle söylemişti ki Emir'in inanacağına yüzde yüz eminmiş gibi. Emir de hafifçe gülmüştü. Anna koluma çaktırmadan vurdu. Gülüşümü sonlandırıp iç çektim.

GEÇMİŞİN İZİ Where stories live. Discover now