67. Bölüm: GÜÇ GÖSTERİSİ

1.1K 80 118
                                    


Hızla yaklaşıp Altay'ı sertçe ittim. Öfkeden büyüyen gözleri beni buldu. "N'apıyorsunuz siz?" Dedim, şaşkınca. "Emir sizi öldürecek."

"Sen tam bir orospu çocuğusun." Dedi Altay, Oğuz'a bakıp tükürür gibi. "Sen kardeşinin kardeşine yan gözle bakacak kadar şerefsiz bir adamsın oğlum."

Şaşkınca Nil'e baktığımda korkuyla alt dudağını dişleyip bana bakıyordu. Altay'ın öfkesi Oğuz'a her baktığında kabarırken ona saldıracaktı fakat hızla önüne geçtim. "Kendine gel Altay. Biri sizi böyle görürse olan Emir'e olur! Şimdi git elini yüzünü yıka sonra paylaşırsınız kozlarınızı." Dedim, sertçe.

Altay, kolunu tutan Nil'den sertçe kolunu çekti. "Bu ikisini öpüşürken gördüm amına koyayım." Sert sesi yüzümü parçalamıştı. Öfkesine öfke eklendi saniyeler içinde.

Bir şey söylemeden, şaşkın şaşkın Altay'a bakmak yerine dümdüz suratımla ona baktım. "Bana bunu bilmediğini söyle savcı!"

"O sesine ayar ve Altay." Dedim, sertçe. "Emir yokluğunuzu farketmeden git kendini toparla."

Bana hayretler içerisinde baktı. "Bu Emir'e yapılmaz lan..." Oğuz'a ve Nil'e baktı. "Yazıklar olsun hepinize."

Büyük adımlarla yanımızdan uzaklaştı. Nil hızla Oğuz'a yaklaşıp burnundan akan kana panikle baktı. Altay bu öfkeyle her şeyi yapabilirdi.

"Size de pes!" Dediğimde Nil irkildi. "Yüzündeki kanı temizleyip Emir'in yanına git. Kendinizi toparlayıp hemen salona dönün."

Büyük adımlarla Altay'ın arkasından gittim ve asansöre yetişip son anda içeriye girdim. Öfkeli gözlerle yere bakıyordu. Asansörü durdurduğumda dişlerini sıktı.

"Bak Altay-"

"Açıklamayı bana değil. Emir'e yaparsın." Dedi, koyu kahve gözlerini bana dikerek.

Kaşlarım çatıldı. "Bu öfken neden Altay?" Dedim, sertçe. "Nil ile Oğuz'un arasında kaç yaş var? Oğuz hiçbir zaman Nil'e kardeşi olarak bakmamış. Nil de ona abisi olarak bakmamış. Birlikte olamıyorlar çünkü Emir'den korkuyorlar! Bir düşün bu hikâye sana kimleri hatırlatıyor."

Yüzü anında yumuşarken gözlerine keder inmişti. Bakışları boşluğa düştü. "Benle Demet farklıydık." Dedi, kısık çıka sesiyle.

"Aynıydınız." Dedim, tok sesimle. "Aranızda ben vardım, aranızda Emir vardı." Derin bir nefes aldım. "Birbirlerini seviyorlar Altay. Beni ilgilendirmiyor ki. Emir'e söylemeye hakkım yok, senin de hakkın yok. Eğer korkularını yenerlerse ikisi anlatır Emir'e."

"Emir onay verir mi sanıyorsun?!" Dedi, hiddetle. "Gün boyu kardeşini Oğuz'a emanet ediyor. Oğuz'un Nil'i kardeşi olarak gördüğünü sanıyor, bu geceye kadar ben de öyle sanıyordum! Öldürür o piçi!"

Yüzüm buruştu. "Saçmalama Allahaşkına ya!" Kafasını sıkıntıyla iki yana salladı. "Seni ilgilendirmez Altay. Emir'e bir şey söylemeyeceksin."

Hızla bana baktı. "Nah söylemeyeceğim! Ne diyorsun lan sen?"

"Lan sana ne amına koyayım!" Dediğimde şaşkınlıkla bana baktı. İlla böyle konuşayım istiyor! "Birlikte değiller. Birlikte olamıyorlar zaten. Ben Nil ile konuşurum Emir'le konuşur." Ona yaklaşıp yakalarını sertçe düzelttim. "Sen seni ilgilendirmeyen konulara burnunu sokma."

"Sen beni tehdit mi ediyorsun?" Dedi, hayretle.

Yakasını düzelttim ve omuzlarını toz varmışçasına silkeledim. "Hayır, sadece rica ediyorum."

"Emir bunu öğrense ikimizi de affetmez. Onu tanıyorsun ama böyle bir durumda nasıl tepki vereceğini bilmiyorsun." Doğru, bilmiyordum. "Ben biliyorum. Oğuz'u sürgüne falan yollamaz. Alnının çatına bir delik açar ve onu diğer dünyaya yollar."

GEÇMİŞİN İZİ Onde as histórias ganham vida. Descobre agora