52. Bölüm: BİR DOST

2.1K 85 34
                                    


Göğsü kabardı. Birkaç saniye suratıma bakıp o da iç sesime hak verdi ve tekrar televizyona yaklaşıp ayarladı. Yana kayıp ona yer açtım ve sevgilimin eski sevgilisiyle videolarını izlemek için merakla bekledim. Emir on beş saniye sonra yanıma gelip oturdu.

Kesinlikle her sevgili eski sevgiliye karşı benim gibi olmalıydı!

Ekran açıldı. Kamera Neva'nın elindeydi. Telefonu bir yere ayarlandığında yerde minderlerin üzerinde oturan insanlar gördüm. Altay, Nil, Oğuz, Gamze ve Emir. Neva Emir'in yanındaki boş mindere oturdu.

"İtiraf challenge başlasın!" Dedi Neva.

"Bunun yerine doğruluk mu cesaret mi oynasaydık daha iyi olurdu. Kim itiraf edecek ki şimdi?" Dedi Nil.

Neva gülüp arkasındaki yuvarlak akvaryumu ortalarına koydu, akvaryumun içinde katlanmış beyaz kâğıtlar vardı. "Sırayla çekeceğiz, kimin ismi gelirse o bir şey itiraf edecek. Büyük veya küçük farketmiyor."

"İşimizi gücümüzü bırakıp çoluk çocukla oyun oynamaya geldik." Dedi Gamze, surat ekşiterek. Bu lafı Oğuz'u güldürmüştü.

"Şuna bak!" Dedi Altay, Gamze'yi kastederek. "İyice havaya girmiş he!"

Gamze, Altay'ın bu lafına göz devirdi. "İlk benim sevgilim çekecek kâğıdı." Dedi Neva, akvaryumu Emir'in önüne iterek.

Emir, kâğıdı çekip açtı. "Oğuz." Dedi, tekrar kağıdı katlayıp akvaryuma koyarak.

Oğuz, ilk onun ismi çıkınca sabır çekti. Birkaç saniye düşünüp yandan Gamze'ye baktı. Gamze'nin kaşları çatıldı. Oğuz sırıttı. "İstanbul'a gittiğimiz gün, Behzat beye mallarla ilgileneceğini söyleyip holdingden gittiğinde-"

"HAYIR! SAKIN SÖYLEDİM DEME OĞUZ!" Dedi Gamze, sertçe.

Oğuz güldü. "Ona günün yarısını mallar ile geçirirken diğer yarısını da İstanbullu seksi, kaslı sevgilin ile geçirdiğini söyledim."

Gamze, hızla ellerini yüzüne yapıştırdı. "Allah senin belanı versin!" Dedi. Sesinde korku vardı. "Ne söylediğini de söyle bari. Bana fırça kaymadı."

Oğuz sessiz kalınca ona baktı. "Söylemeyeceğim." Dedi Oğuz, omuz silkerek.

"Sen çok iğrenç bir insansın. Bana söz vermiştin seni idare edeceğim diye Oğuz ya!" Diye çemkirdi.

Nil'in alkışlamasıyla ikisi de Nil'e baktı. "Biz sizin bu muhabbetlerinizi anlamıyoruz." Dedi Nil, göz devirerek. Bir kâğıt seçti ve açtı. "Emir." Dedi, kâğıdı tekrar katlayıp yerine koyarak.

Emir, birkaç saniye düşündü. Yandan Neva'ya baktığında Neva'nın kaşları hızla çatıldı. "O tek parça sizin "elbise" dediğiniz ama bizim "bir bez parçası" dediğimiz o siyah elbiseyi ben-"

"Aşkım hayır ya!" Diye bağırdı Neva. Sesi kızgın çıkmıştı. "Onu sen ortadan kaybetmiş olamazsın!"

"Önce makasla parçalara ayırdım ki zaten makası değdirdiğim gibi iki parça oldu. Sonra da senin şöminene atıp bir güzel yaktım." Dedi Emir, sırıtarak.

"Oha..." dedi Nil, şaşkınca. "Ayrılık sebebi."
Neva şaşkınca Emir'e bakıyordu.

"Hadi ayrılın!" Dedi Altay, hızla. "Lütfen artık ayrılın!"

GEÇMİŞİN İZİ Where stories live. Discover now