-5-

37.6K 1.5K 161
                                    

Sekizinci ve dokuzuncu bölümlerin birleştirilerek düzenlenmiş hâlidir. İyi okumalar dilerim 🖤

...

Çok zor zamanlar vardır. Böyle dilinin lal olduğu zamanlar. Konuşmak isteyip de cümle kurmak için kelimeleri yuttuğun zamanlar gibi. Zival'in şuan içinde bulunduğu durum da tam olarak buydu. Konuşamıyordu. Sarhan'ı gördükten sonra ufak çapta bir kriz geçirdi kalbi. Bu olanların hepsi Sarhan için de geçerliydi. İkisi o kadar şaşırmış ve afallanmıştı ki anlatmak isteseler anlatamaz, söylemek isteseler kelimeler dillerine düşmezdi.

İkisinin hiç hayal etmediği bir şey gerçekleşmiş, bilmeden evlenmişlerdi. Yıllar önce Zival'in çocukluk arkadaşı şimdi kocası olmuştu. Yıllar önce en yakın arkadaşını seven arkadaşı şimdi kocası olmuştu. Yıllar önce ona, onu sevmediğini söyleyen adam şimdi kocası olmuştu.

Zival şoktan sıyrılmak istermiş gibi gözlerini kırptı. Elleri usulca gözlerine gitti ve ovuşturdu. Hayal sandı şuan içinde bulunduğu durumu. Gözlerini açarak hayal sandığı adama birkez daha baktı. Gerçekten gerçekti! Hayal falan değildi. Karşısındaki çocukluk aşkı, gençlik aşkı Sarhan'dı. Yıllardır haber alamadığı adam şimdi karşısında dimdik duruyordu.

"Zival.... Sen.... Nasıl?" diye söylendi Sarhan. İnkâr edemezdi, Zival gibi oldukça şaşkındı. Defalarca karşısındaki kadını sevmediğini söyleyen adam şimdi sevmediği kadının kocası olmuştu. Öyle bir şaşkındı ki sarf ettiği sözler bile ağzından zorla çıkmıştı.

"Sarhan? Bu nasıl... Bu nasıl... Mümkün olabilir? Sen..." Uyuşmuş bedeni titriyordu. Kocası olacak kişinin asla Sarhan olabileceğini düşünmemişti.

"Ben... Asıl sen..." diyen Sarhan daha fazla devamını getiremeyip durdu. Türkçeyi unutmuş gibiydi. Biraz daha kendini zorlayıp devam etti. "Benim... Karım olacağını... Biliyor muydun?"

Zival duyduğu cümleyle kendine geldi. Onun hiçbir şeyden haberi yoktu. Belki bir kez evlendiği adamın yüzüne baksaydı bilebilirdi ama ne yazık ki merak edip bakmamıştı. Bakmayarak hayatının hatasını yapmıştı.

"H-ha..yır."

"Nasıl?" diye sordu Sarhan. Hafiften şaşkınlığını üstünden atmıştı.

"Ben... Hiç sana bakmadım. İlk kez şimdi gördüm." Daha sonra aklına gelen ayrıntıyla devam etti cümlesine Zival. "Peki sen? Biliyor muydun?"

"Hayır... Ben de ilk kez şimdi gördüm seni." Öyle bir an yerinde çivilenmiş gibi hissetti ki beyin fonksiyonları işlevsel hareketini kaybetmiş gibiydi.

"Anladım."

"Seni..." Sarhan bu evliliğin zorla olduğunu biliyordu. Anlaşılan Zival bile zorla, bilmeden evlenmişti. Gerçi Sarhan için değişen pek bir şey yoktu. Hâlâ bir başkasını severken kimseye kalkıp kocalık yapamazdı.

"Sevmiyorsun. Biliyorum Sarhan." diye mırıldandı Zival. Sarhan'ı çok iyi tanıyordu. Bir başkasını hatta belki de hâlâ Hande'yi sevdiğini çok iyi biliyordu. Bu durum Zival'in umurunda mıydı? Tabi ki değildi. Sarhan defterini Zival uzun bir zaman önce yakmıştı. Kendine sözler vermişti. Zival bu uğurda gerekirse yanacaktı ama asla bu adamı sevmeyecekti.

"Bilmen iyi oldu. O zaman buna göre davranırsın."

Karşısındaki kişi tanıdığı Sarhan olamazdı. Son 4-5 yıl içerisinde oldukça fazla değişmişti gördüğü kadarıyla. Zival bu sözlerin ardından yüzünü buruşturarak izledi Sarhan'ın ifadesizliğini. Madem öyle, onun kurallarına göre oynamayı bilecekti bu oyunu. Öyle bir oynayacaktı ki bu oyundan ilk sıkılıp pes eden Sarhan olacaktı. "Emrin olur ağam." diye dalga geçer gibi söylendi Sarhan'ın gözlerinin içine baka baka.

AŞİKÂR Donde viven las historias. Descúbrelo ahora