~6~

6.5K 416 487
                                    



Ne yapacağını şaşırmıştı. İlk kez yamanlığını kullanamadığı için kendini kınıyordu. Bu evliliğe engel olacak bir plan bulamıyordu. İkizini ve kardeşi olarak gördüğü arkadaşını nasıl bile bile bu ateşe atardı? Acaba çocukken olduğu gibi şimdi de nazı babasına geçer miydi? Babasına bu evliliğin gerçekleşmesini istemediğini söylediğinde babası engel olur muydu bu işe? Tıpkı küçükken her istediğini babasına yaptırmayı başardığı gibi bunu da başarır mıydı? Başaramazdı. Ne bu konu öyle savup savrulacak kadar önemsizdi ne de Lamia, babasına nazı geçen o küçük kızdı.

Konağa varmak üzere olan Lamia sola döndüğünde gördüğü görüntüyle kaşları çatılmıştı. Bu Sıraç değil miydi? Evet evet oydu. Oydu o olmasına da yanında hararetle konuştuğu sarışın kızlar kimdi? Plan yapma yeteneğini bir an kaybettiğini sanmıştı ama şuan yanıldığını fark etti. Hâlâ zeka küpüydü. Şimdi Sıraç'ın canına okuyacaktı. Hızlı ve öfkeli adımlarla topuklu ayakkabılarının tok sesini yankılandırdı atmosferde. Sonunda istediği yere vardığında hâlâ Sıraç'ın kendisini fark etmeyişi sinirlerini bozmuştu. Dikkatle konuşan kızı dinliyordu beyefendi! Bir müddet Almanca konuşan ikiliyi izledi sessizce. Sıraç'ın bir türlü onu fark etmeyişi deli etmişti Lamia'yı.

"Guten tag."

"Guten tag." Gülümseyerek giden kızları izleyen Sıraç sonunda Lamia'ya bakmayı akıl edebilmişti. "Sen burada mıydın?"

Başını başka yöne dönderdi Lamia. İnanamıyordu. Aralarında taş çatlasın üç adım vardı. O Sıraç'ın taa uzaktan varlığını hissederken, Sıraç bey dibindeki sevdiğinin varlığından haberdar değildi. Yanlarından geçmekte olan birkaç kızı görünce onlara ters ters baktı Lamia. Sıraç'ın yanındayken tüm kızlara bu bakışı atacaktı bundan sonra. Umursamaz tavırları ile birlikte dudaklarını büzdü. Bu kez yokmuş gibi davranan kendisi olacaktı. Eline telefonunu alıp birini arıyormuş gibi yaptığında Sıraç da başını merakla Lamia'nın telefonuna doğru eğmişti.

Sıraç göremeden telefonu kulağına dayadı. O sırada konuşan sevdiğinin sesi diğer kulağını doldurmuştu. "Kimle konuşuyorum ben?"

Telefon açılmış gibi yapıp Sıraç'ın sorusunu umursamadı bile. "Alo? Geldin mi Urfa'ya? Tamam otogardan alırım ben seni canım. Görüşürüz."

"Kimi alacaksın?" diye soran Sıraç'ı takmadan konağa doğru yürümek için birkaç adım attığında kolundan tutulup engellendi. "Kimi alacaksın diyorum kızım?!"

Sakin bir şekilde elini Sıraç'tan kurtardı. Cevap vermeden tekrar yürümeye çalıştığında engelleyen olmamıştı. Gizliden güldü. Planı devreye girmişti. Bakalım ne yapacaktı Sıraç bey!

"Lamia, adamı çıldırtma! Alacağın kişi kim? Cinsiyeti ne?!"

Cinsiyeti ne, diye sorulmuşsa planı tutmuş demekti. Nasılmış umursamamak? Biraz daha sürdürmeye karar veren Lamia sıkıntıyla ofladı. Konağa doğru yürüdükçe arkasında sinir küpüne dönen Sıraç'ın da yürüdüğünün farkındaydı. Bu sinirle gırtlağına yapışması an meselesiydi.

"Otogardan kimi alacaksın Lamia? Bir daha sormam."

Sesini çıkarmadan yürümeye devam etti. Konağa varınca korumaların baş selamına gülümseyip büyük kapıyı aşacakken kolundan tutulup sertçe konağın dışına çıkarıldı. Korumalar bile şoktayken Sıraç hızını alamayarak onlara bağırdı. "Önünüze dönün lan!"

Lamia şokla karışık sinirlenirken Sıraç'a uyum sağladı. Konağa gelmişlerdi ve dikkat çekmemeleri gerekiyordu. O yüzden Sıraç kolunu nereye sürüklüyorsa oraya gitmeye karar verdi.

AŞİKÂR Where stories live. Discover now