~S.O.N~

12.8K 415 300
                                    


Tüm bölümü slow müziklerle okursanız inanılmaz etkilenirsiniz. Son kez, Aşikâr serisi adına son kez hepinize iyi okumalar dilerim.

S.O.N (Sona Odaklanan Nesir)

Nesir: Düzyazı.

...

İncelediği kitabı yerine yerleştirip gözlerinin önüne düşen bir tutam saçını kulaklarının ardına sıkıştırdı. Parmak uçlarını burnuna dayadığında hâlâ kitap kokusunu algılayabiliyordu. Az önce itinayla incelediği kitaplar yılların nemini içine çekmiş ve her bir sayfasına özenle kenetlemişti eşsiz kokusunu. Berkan'ın değişik türlerdeki kitaplarına göz atarken bir çoğunu okumaya karar vermişti. Öyle ki sadece kitabın kapağını görerek etkilendiği kitaplar vardı. Hepsini okumak istiyordu. Toprak'tan vakit bulduğu bir ara bu kitapları konağa götürüp okuyacaktı. Tabi bir de götürebilmesi için Berkan'ın iznini alması gerekiyordu.

Parmaklarını burnundan çekerek yatakta uyuyan Berkan'a göz attı. Uyanmasını istiyordu. Epi topu bir günleri vardı ve bu günü de uyuyarak geçirmek zaman israfı olurdu. Adımlarını yatağa doğru yönlendirirken Berkan'ın dağılmış saçlarında gözlerini gezdiriyordu. Birkaç saniye geçmeden sevdiği adamın yanında soluğu almıştı bile. Yatağın bir köşesine oturup Berkan'ın yatağın üzerinde duran elini avuçlarının arasına aldı.

"Berkan?" diye mırıldandı uyanması için. Berkan'dan ses çıkmayınca birkaç kez daha ismini seslenmişti lakin cevap alamamıştı.

"Yaklaşık iki saattir uyanmanı bekliyorum. Artık uyan. Tüm günü kitapları inceleyerek geçirmek istemiyorum." diyerek kocasının kemikli parmaklarını okşadı. Berkan'ın yüzük parmağındaki gümüş yüzüğü incelerken arada bir bakışları uyuyan Berkan'a kayıyordu.

"Uykun yok mu senin?" Sözcükleri yaya yaya konuşan Berkan'la hızla bakışlarını oraya çevirmişti fakat konuşurken bile gözleri kapalı olan Berkan'a çaktırmadan göz devirmişti.

"Yok. Neden olsun?"

"Sabaha karşı uyuduk. Bilmem anlatabildim mi?"

Boğazındaki yumruyu birkaç kez yutkunarak geçirmeye çalıştı ama bir işe yaramayınca utarak Berkan'a baktı. "Ben yeterince uyudum. Hadi kalk, tüm günü böyle kapalı gözlerle konuşarak geçirmeyeceksin değil mi?"

Sesli gülen Berkan'ı şaşkınlıkla izledi. Bir insan bu kadar güzel gülebilir miydi?

"O parmaklar bana lazım, Almila."

"Anlamadım?"

"Diyorum ki, ezmeye çalıştığın parmaklarım bana gerekiyor. Hani ameliyatlara falan giriyorum ya..."

Dudağını dişledi Almila hırsla. Berkan'ı incelerken kendinden geçmiş olmalıydı ki avuçlarının arasındaki parmakları sıkmıştı. Berkan'ın canını yakmış olmalıydı. Belki de tırnaklarını geçirmişti. Şuan tam olarak ne yaptığını kestiremiyordu. Tek bildiği şey Berkan'dan duyduklarından sonra hızla kocasının elini bıraktığıydı. "Şey..."

"Anlaşıldı. Sen beni uyutmayacaksın." diyerek kapalı gözlerini açtı Berkan. Karısının kızarmış yüzünü seyredip usulca yataktan doğruldu. "Sen aşağıya in, yarım saate ben de gelirim. Acıktıysan yemek yemeye başla, beni bekleme. Biraz geç çıkabilirim." derken banyo kapısını gözleriyle işaret etmişti.

"Ben çıktıktan sonra uyumayacaksın değil mi?"

"Hayır, uyumayacağım."

"Son kararın?"

"Son kararım."

"Peki." Oturduğu yerden kalktı Almila. Kapıya doğru yönünü döndüğünde kolundan tutulup tekrar yatağa doğru çekilmişti. Dudaklarından anlık bir çığlık koparken yatağın üzerine düşmüştü.

AŞİKÂR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin