-17-

33.7K 1.2K 216
                                    

Yirmi altıncı ve yirmi yedinci bölümlerin birleştirilerek düzenlenmiş hâlidir. İyi okumalar dilerim 🖤

...

Sabahın erken vakitlerinde gözlerini açtığında yerinden kıpırdayamıyordu Zival. Vücuduna kramp girmiş gibiydi. Ayrıca bir sıcaklık hissediyordu boynunda. Belinde sanki bir şey vardı. Bir şey onu sıkı sıkı sarmış gibiydi. Tavana bakarken dün gece yaşadıkları aklına gelince kıpkırmızı kesildi. Yıllar önce sevdiği adam, bugün kocası olmuştu. İkisi bunu kısmen istemeyerek yapmıştı çünkü bunu yapmaya mecbur kalmışlardı.

Elini oynatmak isteyen Zival, omzunda hissettiği acıyla durdu. Ardından gücünü toplayıp Sarhan'ın belinde olan elini çekmek için karnına götürdü. Adamın elini tutup kaldıracağı sırada o kadar halsizdi ki tekrardan bıraktı. Ayağını aynı şekilde oynatmaya çalıştı ama başarısız olunca geri bıraktı. Sırt üstü uzanmaktan boynu tutulmuş gibiydi. Yetmezmiş gibi kocası başını boynuna gömmüştü. Göz ucuyla Sarhan'a bakmaya çalışan Zival kocasının yattığını görünce gözlerini sabırla kapatıp açtı. Mecburen seslenecekti.

"Sarhan... Biraz uzaklaş."

Sarhan Zival'in sesini duyar gibi oldu ama yerinden kıpırdamadı. Daha fazla gömüldü güzel kokulu karısının üstüne. Dudaklarını bilinçsizce Zival'in boynunda gezdirirken aslında uyuyordu ama dışarıdan gören biri karısına kur yaptığını düşünürdü. Zival ağrıyan boynuna kocası dudaklarıyla baskı uygulayınca yüzünü buruşturup bir kez daha seslendi.

"Biraz uzaklaş Sarhan."

"Rahat dur." diye tısladı Sarhan Zival'in kulağına doğru. Zival'in beline doladığı kollarını gevşetti fakat dudakları tekrar ait olduğu alana dönmüştü. Karısının sıcak boynuna küçük buseler bırakarak uykusuna kaldığı yerden devam etmeyi düşünürken Zival'in kısık çıkan sesini tekrardan duymuştu.

"Oda sıcak... Yani biraz uzaklaş çünkü nefes alamıyorum." Aslında Zival hissettiklerini basit bir betimlemeyle anlatmayı tercih etmişti. Normal şartlarda oda sıcak değildi, sıcak olan Sarhan'ın ta kendisiydi. Zival bu yakınlıkta nefes almakta zorluk çekiyordu.

"Oda sıcak değil, bahane aramayı bırakıp susarsan uyumaya devam edeceğim."

Duyduklarıyla kaşlarını çatan Zival'in yüzü kıpkırmızı olmuştu. Söylediği yalana kanmayan Sarhan yüzünden utanmıştı. "Mümkünse benden uzakta uyumana devem et, rahat bırak beni."

"Bundan sonra hep kollarımın arasında olacaksın." diyen Sarhan karısının kulağına küçük bir öpücük bırakıp fısıltısına devam etti. "Şimdiden alışsan iyi edersin."

"Sabah sabah sabrımı mı sınıyorsun be adam? Uzaklaş diyorum, atacağım şimdi seni yataktan. Uzaklaş!" Kulağına söylenen sözler yüzünden stres yapan Zival ister istemez sesini yükseltmişti. Her gün bu pozisyonda uyanmak inanılmaz dehşet senaryoydu. Zaten dün gece yaşananlardan sonra Sarhan'ın yüzüne nasıl bakacağını düşünüp duruyordu. Aynı şeyleri her gün yaşamaya katlanamaz, kocasına her baktığında utanç seanslarında boğulmak istemezdi. "Uzaklaşacak mısın artık?" diye sordu aynı sinirle.

Zival'in saçlarına dudaklarını bastırırken "Şimdilik uzaklaşalım bakalım." dedi fısıltıyla. Derin bir nefes içine çekerek uzaklaşan Sarhan sırtını Zival'e dönüp uyumaya devam etti. Zival ise kolunu zorla hareket ettirip kalkmak için çabalasa da başaramadığından ötürü pes ederek tekrardan yatağa uzandı. Kendini biraz kötü hissediyordu. Sarhan yüzünden sabah sabah sinirleri bozulmuştu. En iyisi uyumaya devam etmekti. Aynı kocası gibi sırtını döndü ve tekrardan uyumaya başladı.

AŞİKÂR Where stories live. Discover now