-21-

36K 1.3K 296
                                    

Otuz birinci bölüm başlığı, yirmi birinci bölüm olarak değiştirilmiştir. İyi okumalar dilerim 🖤

...

Bir düşün, seni anlamayan insanlar arasında mı yalnız kalmak istersin yoksa anlayanı bekleyerek geçireceğin bir yalnızlık mı?

Sarhan Zival'e binbir türlü acı çektirmişti. Şimdi de Zival'e olan aşkının farkına varmıştı. Yıllar önce kendisine aşık olan kadını sevmemişti ama şimdi ölürcesine aşkını içinde yaşıyordu. Aslında bunu pek başaramıyordu çünkü daima kendini Zival'in yamacında buluyordu! Peki şimdi bu genç ağa ne yapacaktı? Zival'i kazanmak için elinden gelen her şeyi yapacaktı. Hatta elinden gelenin fazlasını yapacaktı.

Sarhan'ın son sözlerinden sonra Zival avuçlarına baktı. Elleri Sarhan'ın ellerinde titremek bir yana dursun, terliyordu. Ağlamaları ise artık iç çekişlere dönüşmüştü. Kocasının gözlerine baktı. Nasıl da anlamlı bakıyordu öyle! Bir zamanlar kendisinin Sarhan'a baktığı gibi aşkla bakıyordu. Zival ilk kez Sarhan'ın kendisine aşkla baktığını görüyordu.

Gözlerini kaçırdı. Başını yere eğdi. Sarhan karısının bir elini bırakıp kadının o güzel yüzünü kendisine çevirdi. Ellerini kadının çenesinden çekmeden fısıldadı. "Başını eğme... Sadece bana bak." Sarhan'ın sözleriyle anında adama baktı. Kendini tutamıyordu. Sarhan'ın çekimine doğru sürükleniyordu. Karşı çıkamıyordu aralarındaki çekime. Ona doğru sürükleniyordu adeta. Kapılıyordu Sarhan'ın gözlerinde gördüğü aşka. "Dediklerimi anladın değil mi?" diyen Sarhan bu kez Zival'in çenesini bırakıp ellerini kadının yanağında durdurdu.

"Hı hı." diye zorlukla Sarhan'a cevap verdi Zival. Çünkü bu yakınlıktan konuşamıyordu. Verdiği söze ihanet ettiğini düşünüyordu.

"Zival..." diyen Sarhan aralarındaki mesafeyi kapattı.

"Efendim?"

"Gözlerim kör olmuştu. Görememişim seni...."

Sarhan'ın itirafıyla yerinde buz kesti. Sarhan ya Sarhan! Bir zamanlar kendisini sevmeyen adam! Şuanda resmen aşkını itiraf etmişti. Kırmızı olmaya başlayan Zival'i sıcak bastı sanki bir anda! Saniyeler önce donan kadın, şimdi çayır cayır yanıyordu! Sarhan neler yapıyordu kendisine? Böyle olmaması gerekirdi. Zival onu o söz verdiği gün öldürmüştü içinde. Şimdi ne diyeydi bu ani değişiklik? Unuttuğunu sanmıştı güzel hanımağa. Halbuki hâlâ içinde bir yerlerde Sarhan diye haykıran kenarını yok edememişti. Çığlık çığlığaydı yüreği!

Dilsu ne demişti. "O Sarhan köpek gibi sana aşık olacak!"

Gerçekten de Dilsu doğru söylemişti. Sarhan karısına aşık olmuştu! Bunu ilk kez kendine açıklamıştı Sarhan! Şimdi de Zival'in aşık olması vardı ki Zival zaten Sarhan'ı hâlâ seviyordu.

Derin derin düşündü Zival. Belki de bir şans vermeliyim, diye geçirdi aklından fakat sonra yaşadıkları zihnini tarumar ediverdi. Kolay şeyler yaşamamıştı. Bunca zamandır kötü bir muameleye layık görülmüştü. Ne yapacağını bilmeyen Zival kendisiyle çelişip duruyordu. Bir yanı mutlu olmak istiyordu, geçmişi sallayıp geleceğin güzelliğine inanmak istiyordu ama sonra büyük bir boşluğa düşer gibi kendine geliyordu.

Ne yapmalıydı? Ne yapmalıydı da kendisini beklentiyle süzen adama gereken cevabı vermeliydi? Kafayı yemek üzereydi. Duyguları gün yüzüne çıkmıştı ve kalbi mantığını yenmek üzereydi. Pes etti, bu kez mantığına yenilmeyi tercih etti. Zival kendisine aşkla bakan adama baktı ve hiç söyleyemeyeceği bir şeyi söyledi. Verdiği söz için de Allah'a tövbe etti. "Affet beni Allah'ım! Eğer ben bu adamdan vazgeçersem değil Urfa'nın, cehennemin ateşinde yanacağım." Tövbesini eden Zival aşık olduğu adamın gözünün içine baktı. Dolaylı yoldan olsa bile kendisi de adama olan aşkını itiraf etti.

AŞİKÂR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin