-13-

34.6K 1.4K 486
                                    

Yirmi birinci bölüm başlığı, on üçüncü bölüm olarak değiştirilmiştir. İyi okumalar dilerim 🖤

...

Zival'i yine girmişti cehennemi andıran kafesine. Kim bilir bu odada nelerle karşılaşacaktı. Belki de birazdan gelecek olan Sarhan'dan yine psikolojik şiddet görecekti. Bu saatten sonra hiçbir şeyi kestiremiyordu. Cehennemine gelmişti ya, bitmişti her şey onun için. Odanın ortasında oturmuş bir şekilde ellerini dizine sarmıştı. Gözyaşları yüzünü ıslatırken kapı açılmıştı. İşte gelmişti kendisini boşayan, bir zamanlar kocası olan adam... Sarhan'ın geldiğini tahmin eden Zival yüzünü dizlerinin arasına gömdü. Biliyordu, yine kavga edeceklerdi.

Sarhan odanın ortasında gördüğü Zival'le yüzünü buruşturdu. Yavaşça eski karısına yaklaştı. Çok kızgındı Zival'e. Urfa'dan kaçmıştı. Hem Mert'in evinde de kalmıştı. Zival Sarhan'ındı! Nasıl bir başkasının evinde kalırdı?!

"Bana bak!" Sarhan şuan bunu söylemekten başka söyleyecek cümle bulamıyordu. Zival ise korkudan hâlâ bakmamakta kararlıydı. "Bana bak Zival!"

Zival, Sarhan'ın ikinci seslenişiyle kafasını olumsuz anlamda salladı. Bakmayacaktı. Zival'in başını sallamasıyla sinirlenen Sarhan, Zival'in kolunu tuttu. Zival'in ellerini dizlerinden ayırıp işaret parmağıyla kızın o güzel yüzünü kendisine çevirdi. Lakin Zival çabuk davranarak yerinden kalktı ve birkaç adım geriye gitti. Sarhan'ın değil kendisine dokunmasını, bir adım dahi yaklaşmasını istemiyordu. "Dokunma bana!"

Duyduğu sözlere anlam veremeyen Sarhan, bir adım daha yaklaştı. Şüphesiz Zival uzaklaştıkça Sarhan yaklaşmaktan vazgeçmeyecekti. "Benim karımsın. Tabi ki dokunacağım."

Zival darbe almış yüzündeki acıya rağmen gözlerini kıstı. "Hangi sıfatla dokunacaksın?"

Gerçeklerin yüzüne çarpmasıyla elini ensesine götürdü. Sakinliğini koruyup bir adım daha yaklaştı Zival'e. "Kocan sıfatıyla." dedi kendinden emin bir ses tonuyla.

"Gelme! Sen benim kocam falan değilsin! Yaklaşma bana, sen bana haramsın." diye tısladı. Sarhan balık hafızalı olmalıydı. Dini nikahları düşmüştü. Bunu yapan ise bizzat Sarhan'dı, nasıl unutabiliyordu?

Zival'in bağırmaları devam ederken Sarhan yaklaşmaya devam ediyordu. Zival'in sırtını duvara çarpmasıyla Sarhan çarpık bir gülümseme sergiledi. "Şimdi ne yapacaksın acaba? Nereye kaçacaksın?"

"Allah rızası için yaklaşma bana. İstemiyorum seni anlamıyor musun?" dedi Zival derin nefesler alıp vermeye çalışarak. "Benimle artık evli değilsin."

Zival ne derse desin Sarhan tüm ikazlara rağmen iyice yaklaştı. Zival duvara iyice yapışmıştı. Genç ağa Zival'e yaklaşınca iki elini duvara dayadı ve Zival'i kendi ile duvar arasında bıraktı. "O it sana dokundu mu?" diye sordu kıskanç yönünü gün yüzüne çıkararak.

Sarhan'ın nefesi yüzüne değince ürperdi. Bu kadar yakınlık asla hoşuna gitmiyordu. Hem Sarhan şuan çoktan Zival'e bağırıp çağırması gerekmez miydi? Ne diye böyle yapıp Zival'in aklını karıştırıyordu? Amacı neydi? Bu yaptıkları yeni tanışmış olduğu Sarhan'a göre ters hareketlerdi. Yeni Sarhan'a göre yabancı tavırlardı. Bu işte bir tuhaflık vardı. "K-Kim?" diye sordu ne dediğini bilmiyormuş gibi.

"Bilmezlikten gelme Zival." diyen Sarhan Zival'in titreyişini görüyordu. Biraz daha yaklaşıp aralarındaki mesafeyi kapattı. Zival Sarhan'ın bu hareketini yeni anlamıştı. Elbette ne yapmaya çalıştığını çözmüştü! Böyle yaparak psikolojik baskı uyguluyordu. Zival yaklaşma, dokunma, gelme dedikçe o bilerek yaklaşıyordu.

"B-ben anlayamadım." Sarhan sinirlendi. Bilerek bilmezlikten geliyordu Zival. O yüzden bu kez başını Zival'in açık olan boynuna doğru götürdü. O günlerdir özlediği koku anında burnuna dolunca gülümsedi adam. Hangi ara bu kokuya aşık olmuştu? Bu denli özleyeceğini bilmiyordu bahar kokusunu. O güzel koku beynini altüst ederken Zival'in kulağına yaklaşıp fısıldadı. "Mert... Sana herhangi kötü bir davranışta bulundu mu?"

AŞİKÂR Where stories live. Discover now