Bay R'nin Kadınları

59. Bölüm- Nefes Safir Kızılkan

MM; Mia And Sebastian's Theme 

***

Okyanusun tam ortasındasın. Dönsen dönemezsin, gitsen gidemez. Bir nefeslik takatin kalmış hani, o çok değerli olan. Sonra, ansızın bedenin sarıp sarmalanıyor aşina olduğun kollarla. Gülümsüyor, kendini senin için attığını bildiğin kalbin üzerine yaslayıp gökyüzünü izliyorsun. Biliyorsun çünkü, onun kudreti her ikinize de kol kanat germeye yetecek. Ben de biliyordum. Bu yüzden her güne yeniden doğuyor, her gün yeniden âşık oluyor ve tüm kalbimle hayattan biraz daha zaman istiyorum bize dair.

Bunlar Rodas ile öğrendiğim şeylerdi. İlk önce aşkı seçmiştim, uçurumun kenarında yüzüme vuran rüzgarı hissettiğim bir gece. Bana, 'Bu hikayenin esas kızı sensin.' diyen adam beni hiç yanıltmamıştı şimdiye kadar. Öyle bir seviyordu ki, sanırsınız tüm aşk dizeleri bizden ilham alıyorlar... Sonra güvenmeyi seçtim, Bay R'nin kadınları ile tanıştığım vakit. Beni yine hiç pişman etmemişti âşık olduğum bu adam ve elimde bir kutu vişne likörlü çikolata ile bi'çare gittiğim şehirden, onunla el ele dönmüştüm. Geceden kara acı bitterler yaptığım bir akşam, Rodas'ın Parla'sı oldum, ona hissettiğim aşkı zarafetle taçlandırıp kalbimi dinlediğimde ise Yakut Kadın... Şimdi ise kalbimde minik bir nefesin aşkını tattığım eşsiz zamanları yaşıyordum. Çok seviyor ve seviliyordum. Ruhunun önümde diz çöktüğü bir deli âşık vardı yanı başımda, elleri miniğimizde, nefesi tenimdeydi.

Bebeğimle, aynı bedende çetin geçecek olan bir savaşın içindeydik. Ona mağlup olacağım son birkaç haftayı sabırsızlıkla bekliyordum. Uyumak ziyan geliyordu aslında, artık nefesimi dahi onunla paylaşmak zorken bu gece de defterimi elime alıyorum. Rodas'ın huzurlu nefeslerinin arasında baş ucumdaki lambayı açıp artık yavaş yavaş sonuna geldiğim defterin yapraklarını sessizce karıştırıyorum. Sadece biz değil, hayatımıza değen herkes vardı burada. Hepimizden bir selam, bir dilek ve mutlu anılar yazıyordum yılmadan. Günün birinde okumasını istiyor, ne kadar şanslı olduğunu birkez daha görsün istiyordum. Hepimiz merakla bekliyorduk onu, en çok da Rodas. Sükunetli tavrının altındaki heyecanı çekip alıyordum elbette, kalbinde dile gelen heveslerini yaşamak için sabırsızlanıyordu tıpkı benim gibi...

'Oğlum,

Kısacık bir zaman kaldı birbirimize kavuşmaya. Öylesine heyecanlıyım ki, en güzel yaşımda seni alacağım kollarıma, bize küçük bir sürpiz yapmazsan eğer... Biliyorum, sen de sabırsızlanıyorsun artık. Seni her an daha fazla hissederken, sanki beni anlıyormuşçasına savurduğun minik tekmelerine de hayranım üstelik. Tıpkı bazı geceler babanın sesinden dinlediğin masalların sonunda derin bir uykuya çekildiğin gibi.

Biliyor musun, ilk kez sana geçtiğimiz aylarda yazdıklarımdan daha fazlasını veremiyorum bu sefer. Hayatımıza değen herkes derin bir huzur içinde şu sıralar. Anneannen ve Ömer deden, sen aramıza katıldıktan iki ay sonra gerçekleşecek nikah törenleri ve yeni hayatları için hummalı bir hazırlık içindeler. Çiçek kadın ile toprak adam nihayet kavuşacaklar birbirlerine, hem de takvimin sararmış yapraklarından kopup gelen bir zamanın yıl dönümünde. Çok mutlular, seni aşklarının en güzel anılarıyla büyütmek için sabırsızlanıyor. Andaç deden ise huzur içinde taşlarıyla uğraşıyor her zaman olduğu gibi. Ruhunun hem safirden hem de yakuttan çok şey alacağını iddia ediyor, senin için en güzel dileklerini fısıldayıp işlediği çok değerli armağanların var anlayacağın... Yarım kalmışlıkları sızlamıyor değil elbette, gözleri doluyor bazen yok yere, Roâna'yı anıyor içinin en derinlerinde. Yakın bir zamanda bir gemi yolcuğu yapacağından bahsetti üstelik, baban doğmadan önce hayatını değiştiren limana gidip günler sürecek bir yolculuğa ihtiyacı var çünkü. Evrenin tüm yıldızları gökyüzünde arzu endam ederken kadife mendilinin içinde taşıdığı taşları güverteye savurup Roâna'yı anacağı bir yolculuğa çok ihtiyacı var hem de. Sonra eminim ki bize, sana dönecektir. Onun ruhunda filizlenmeni, ondan pek çok şey öğrenmeni öyle arzu ediyorum ki, anlatamam...