- Pelin 11 -

1.4K 210 251
                                    

selam ederim

bu hafta evdeki herkes hasta olduğu için çok az bir uykuyla bir haftada satır satır yazdığım bir bölümle geldim. inanın yetiştirmek için çok uğraştım. inşallah haftaya daha dolu dolu bir bölüm yazmak istiyorum. 

keyifli okumalar dilerim..

ponçik yazarınız Şennur sizi çok seviyor. bilin istedim.


**



Ilık ve yumuşak bir histen giderek sıkan ve boğan ama bundan kaçmak istemediğim bir duruma doğru gidiyordum. Beni tatlı rüyamdan uyandıran da giderek sıkılaşan ve kemiklerimi sızlatan bu mengeneye kapılma hissiydi. Gözümü isteksizce açıp etrafıma baktığımda, son zamanlarda sık sık yaşadığım gerçeklikten uzak olan ben neredeyim telaşı kalbime çöreklendi. Neredeydim? Kollarını bana sıkı sıkı dolayan bu adam kimdi? Kokusu neden bu kadar tanıdıktı? Rüya mı görmüştüm? İlaç mı almıştım yine?

"Ömer, biraz daha sıkarsan boğulacağım."

Ömer'in elleri hafifçe gevşedi. Derin bir nefes aldım ama olduğum yerden kımıldamadım. Ömer'in eli belimde gevşekçe duruyor diğer eli saclarımda kışkırtıcı hareketlerle geziniyordu.

"Özür dilerim. O kadar güzeldin ki bir an kendimi kaybetmiş olabilirim."

Yatakta dönüp yüzümü Ömer'in yüzüne çevirdim. Ne ara onun yanına uzanıp uyuduğumu hatırlamıyordum. Bir pervane gibi ışığının ve sıcaklığının çekimine kapılmıştım. Ve aylardır ilk defa en rahat, en konforlu uykumu uyumuş olabilirdim. İlaçsız ve gözyaşı olmadan uyumak hem de sevdiğim adamın kokusuna bulanmış bir zihinle. Bu benim için büyük bir lütuftu. Ömer'in keskin aromalar içeren baharatlı kokusu ciğerlerime işlemişti. Onsuz aldığım nefes bile yavandı.

"O kadar güzeldim ki belimi kırmak mı istedin?"

"Hayır Pelin, seni kaburgalarımın arasına sokmak istiyordum. Sıkı sıkı sarılmak ve bir daha asla bırakmamak istiyordum. Biraz abartmış olabilirim tabi. Bilmiyorum. Sana sevgimi göstersem ürküp benden kaçabilirsin. Çünkü seni şiddetle seviyorum."

Şiddetini sevdiğim deli oğlan! Sen benim sevgimle boğulmadın da ondan böyle korkuyorsun. Seni sevgimle döverim Ömer. Bu kadar tatlı olma vallahi niyetimi bozmamak için dilimi ısırmak zorunda kalıyorum!

"Bana sevgini göster Ömer. Ben sana kalbimi nasıl açıyorsam sen de kalbini bana aç. Ben buna razıyım. Şimdiye kadar senden kaçmadım bundan sonra da uzağına gidecek cesareti kendimde bulacağımı sanmıyorum."

Ömer derin bir nefes aldı.

"Benim kalbim seninki gibi gül bahçeleri vaat etmiyor Pelin. Kalbim üzerini otlar sarmış, karanlık ve puslu mezarlarla dolu. Kalbimin kapıları tozlu ve yıllardır kapalı. Ve ardında ne olduğundan ben bile emin değilim. Sevme ve sevilmek... Bunlar beni nasıl etkileyecek bilmiyorum çünkü daha önce hiç böyle olmamıştım."

Elimi Ömer'in yanaklarında gezdirdim usulca. Gözlerini kapatıp teninde dans eden parmaklarımın her hareketini uysalca dinliyordu. Gözlerini kapatıp kendini bana bırakıyordu.

"O zaman aç o kapıları. Sana kendi kalbimden getirdiğim papatya çiçeklerini bahçelerine kendi ellerimle dikerim. Çiçekli manzaraları beraber çizeriz kalbine."

Ömer yine bana sımsıkı sarılırken boğuk bir sesle kulağıma fısıldadı.

"Pelin sen uzun zamandır kalbimin içinde geziniyorsun. Farkında değil misin? Değdiğin her yerde gök kuşakları çıkıyor. Karanlığımı yarıyor ve o parlak ışığın başımı döndürüyor. O kapıların hepsi sana açık. Çünkü tüm kapıların anahtarı senin elinde duruyor."

Portakal Kabuğundan MasallarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin