- Y İ R M İ Y E D İ -

3.2K 422 140
                                    

herkese selam ederim 💞💞

geç geldim ama gönlünüzü alacak uzun ve tatlı bir bölümle geldiğimi düşünüyorum. inanın bunları sabah namazından sonra çocuklar uyanmadan bir iki saati değerlendirerek yazdım. bölüm yazabildiğim için ne kadar mutlu olduğumu anlatamam :D inşallah siz de aynı mutluluk ve keyifle okursunuz...💞

bu arada Portakal Kokulu Kız kitabımız için de son kontrollere ve son aşamaya geldik. çok güzel bir kitap olacağına inanıyorum. lütfen beni bu kitabımda da yalnız bırakmayın. sizin destekleriniz olmasa inanın kendime vakit ayırıp da bir şeyler yazacak hevesim olmazdı. hepinize teşekkür ediyorum. iyi ki varsınız... sizi seviyorum 💘💘💘🥰💘💘💘

selam ve dua ile kalın...

Ponçik karakterlerin ponçik yazarı🥳🥳

✍️✍️Şennur Kasa ✍️✍️

***

Ömer başını önündeki dosyaya gömmüş rakamlarla savaş veriyordu. Maliyetleri hesaplıyor, üzerine vergileri ekliyor ve şirketi kâra geçirecek bir rakam bulmaya çalışıyordu. Bu sırada zihninde yine aynı sesler yankılanmaya başlamıştı. Tanıdık bildik topuk sesleri... Kararlı ve yavaş adımlarla kendisine doğru yaklaşan, her adımında 'bu Pelin'in ayak sesleri' diye bağıran topuk sesleri duyuyordu. Bu seslere yabancı değildi. Son zamanlarda sessiz ve yalnız kaldığında, sık sık bu ses yankılanıyordu kulaklarında. İlk zamanlar beklenti içinde kapıya çeviriyordu bakışlarını. Ama artık bunu yapma gereği hissetmiyordu. Zihninde kendisine doğru sinirli adımlarla gelen o kızın görüntüsü canlanıveriyordu hemen. Gözlerini sıkıp o görüntüyü kovmaya çalıştı adam. Git başımdan Pelin, diye mırıldandı.

"Efendim?"

Ömer başını kaldırdı. Karşısında gördüğünün hayal mi gerçek mi olduğunu çözemedi.

"Senin ne işin var burada?"

Pelin kaşlarını çattı.

"İmzalanacak dosyalar vardı. Gelemez miyim?"

"Gelmeden önce haber vermek gibi bir âdetin yok mu hiç?"

Pelin gözlerini devirdi.

"Hoş geldin demek bu kadar zor mu? Hemen bir sorgulama, tersleme havasındasın. Rahatsız ettiysem gidebilirim."

Ömer derin bir nefes aldı. Hayalindeki Pelin bile huysuz oluyordu nedense.

"Onu demek istemedim. Hoş geldin tabi ki. Buyur otur. Yasemin neden haber vermedi gelişini?"

Ömer telefonu eline almış asistanını arayacakken Pelin "Ha o mu? Şey ben sürpriz yapmak istedim diyelim." diye araya girdi. Sinsi ve kötü kadın gülüşü ile Ömer'e baktı.

Genç adam ahizeden asistanının sesini duyana kadar dalıp gitmişti. Gerçekten Pelin odada mıydı yoksa hayal mi görüyordu?

"Yasemin misafirimiz için şekersiz kahve, yanında soda ve bitter çikolata olsun. Bana da bir bardak su getir lütfen."

Yasemin "Peki efendim," diyerek telefonu kapatmıştı. Ne misafiri diye sormamıştı. Demek ki Pelin gerçekten bu odadaydı ve huysuzluğu her zamanki gibi üzerindeydi.

Ömer yine aynı şeyi yapmıştı. Yine Pelin'e ne içersin diye sormamıştı. Evet Pelin'in sevdiği şeyi biliyordu ama o an canı istiyor mu diye sormamıştı. Belki Pelin vişneli oralet içecekti bu sefer. Ya da Latte isteyecekti canı.

"Süprizleri sevmediğimi bildiğini sanıyordum."

Pelin gözlerini devirdi.

"Kızdırdım mı haşmetmeaplarını? Tiz kellemi uçursunlar benim o vakit."

Portakal Kabuğundan MasallarWhere stories live. Discover now