- D Ö R T -

4K 429 143
                                    

evet, şaşırmayın. iki gün üst üste yeni bölüm ekliyorum.

patron çıldırdı!

 stokları bitirdik yepisyeni bölümlerle devam ediyoruz.

burada mısınız PKMciler, portakal severler, güzel okuyucularım, canlarım kuzularım <3

yine görüşeceğiz inşallah beklemede kalın. duyanlar duymayanlara iletsin bu gerçek bir yeni bölüm bildirisidir.

kesin bilgi yayalım :)

hadi keyifli okumalar...

selam ve dua ile...

Şennur Kasa

***

Pelin gece bir asilzade gibi herkesin ilgisini üzerine toplamışken sabah iş yerine gelip kahve tepsisini eline almıştı yine. Kendisini külkedisi gibi hissediyordu. Bir tek camdan pabuçları eksikti. Gerçi ona yakın bir ayakkabısı vardı ama o akşam onları giymemişti. Bu yüzden külkedisinden hallice sayılırdı. Tabi yakışıklı prensin olmamasını hiç hesaba bile katmıyordu. Külkedisi olmanın da bir ödülü vardı masallarda. Ama Pelin için hayat masal olmaktan çıkmıştı. Tam bir türk drama dizisine benziyordu. Acı ve hayal kırıklığı dolu.

Garip bir ruh halindeydi genç kız. Mutlu olamıyordu. Ama yaşadıkları umudunu da tüketmiyordu. Tünelin sonunu çok seçemese ve emin olamasa bile hala bir ışık görebiliyordu. Yine de karanlık bir tüneldeydi ve o ışık çok da yakın mesafesinde sayılmazdı. Yolu uzun ve meşakkatliydi belli ki.

"Günaydın Ömer Bey, sabah kahvenizi getirdim. Afiyetle içebilirsiniz."

Pelin gece tam bir sahiplenici eda ile kavalyeliğini yapan adama gayet sevecen ve sevimli bir şekilde yaklaşmıştı.

"Teşekkürler." dedi Ömer soğuk bir sesle. Başını ilgilendiği kâğıttan kaldırmadan da ekledi "Çıkabilirsiniz.".

Çünkü o tam bir odundu! Kalın bir kalas, belki kaba ve çirkin bir moloz, yaban hayattan şehre inen türünün son örneği bir camış belki ama Pelin bu adamın kesinlikle kibar, nazik ve centilmen bir erkek olmadığına emindi. Bir de Allah'ın krosuna nazik davranmaya çalışıyordu. Aptal kız!

"Zaten senin yüzüne de çok meraklı değilim." diye mırıldandı. Mırıldandı dediysek yüksek sesle söylendi işte Pelin ne kadar mırıldanabilir böyle durumda sizce?

Ömer bu tepkiye alınmamıştı. Zaten geceki toplantıda görmüştü Pelin'in nasıl sosyal ve erkekleri kendine çeken bir kız olduğunu. Şu durumda bu kız hiç ilgisini çekmiyordu. Aksine sinir bozacak kadar süslü ve yapmacık hallerinden irrite oluyordu. Bir süre onu görmezden gelmek ve umursamamak en iyisi olacaktı. Yine de aynı mırıldanma numarası ile genç kıza cevap vermeyi ihmal etmedi.

"İsabet olmuş."

Pelin tam kapıdan çıkacakken Ömer başını kaldırıp dalgınca kızın arkasından baktı. Pelin alımlı bir kızdı. Güzel ve cazibeliydi. Yani bir erkek için oldukça tehlikeli bir bomba gibiydi, patlamaya hazır bir nükleer bomba hem de. Akdeniz kızlarının güzelliğini üzerinde toplamıştı. Zaten ilgi çekmek için çaba sarf etmesine bile gerek yoktu. Yine de giyimi ve hareketleri de ayrıca şuh ve dikkat çekiciydi. Dudaklarını büzdü Ömer, bu kızdan hoşlanmıyordu. Bu kızda adamı rahatsız eden haller vardı. Şımarık ve kendini beğenmiş olması belki yapmacık güzelliği belki çok başka bir şey... Ömer bunu tam olarak dillendiremese de bu kızdan hoşlanmadığını tüm hücreleri ile hissediyordu.

Portakal Kabuğundan MasallarWhere stories live. Discover now