Portakal Kabuğundan Masallar

- B E Ş -

selam PKM ciler :) 

yine bir süpriz ve yine karşınızdayım. bakalım bu bölümü beğenecek misiniz :) 

bu hafta da ucundan yetiştirdim bölümü sanırım. yorumlarınızı merakla beklediğimi hatırlatmama gerek var mı ? 

haftaya görüşürüz o zaman. ben kaçar :)

keyifli okumalar dilerim.

sizi seven yazarcığınız Şennur Kasa <3 

***

Portakal bahçesini şöyle bir gezmişlerdi. Ama fabrikada oyalanacakları kesindi. Ömer Bey bütün dosyaları incelemeye kararlıydı. Önünde dosya yığınları oluşmuştu. Pelin onu izlerken bu kadar ciddiyetle dosyaları incelemesini çok sıkıcı buluyordu. Altı üstü portakal bahçelerinden ve diğer meyve bahçelerinden gelenlerin işlendiği basit bir fabrikaydı burası. Onlarca dosyanın birikmesi de şaşırtıcıydı. Bu kadar belgeyi gören de memleket bu fabrikadan yönetiliyor sanırdı.

Pelin dudaklarını birbirine bastırdı. Defne'nin babasının eski odasındaydılar. Ömer Salim amcanın masasında oturuyordu. Bu görüntü genç kızın eski anılarının canlanmasına sebep olmuştu. En saçma istekleri için bile buraya gelirler ve Defne'nin babasından izin almaya çalışırlardı. Tabi biraz da harçlık almadan çıkmazlardı. Salim amca Defne'ye kıyamazdı. Melda Sultan'ın aksine Defne'nin babasını ikna etmek oldukça kolaydı. Ve para koparmak. Onunla bir kahve içip ciddi ama samimi bir sohbet yaptıktan sonra bu odadan sekerek hatta zıplayarak çıkarlardı. Ama bu saltanatları da çok uzun sürmemişti. Salim amca önce hasta olmuş sonra da o hastalığa yenik düşmüştü. Pelin'in dudakları titredi. Bu oda onsuz eksik ve hüzünlü görünüyordu. Duvarlar, çalışma masası kasvetli ve ürkütücü görünüyordu. Ama Ömer Beyin umurunda değildi bu kasvet ve boğucu hüzün. Dosyalara dalmış ve etrafına ilgisi sıfıra inmişti.

"Çok sıkıcı." diye mırıldandı Pelin.

"Efendim?"

Ömer başını dosyadan kaldırıp Pelin'e sorgular bakışlarla baktı. Pelin omuzlarını silkti.

"Bir şey mi söylediniz Pelin Hanım?"

"İşiniz ne zaman biterdi acaba? Dosyalarda ne aradığınızı merak ettim."

"İşim birkaç gün sürecek gibi." Ömer kaşlarını çatıp omuzlarını düşürdü. Bezgin ve yılgın bir hali vardı. "Dosyalarda boncuk arıyorum Pelin Hanım bulursam size kolye yaparız. Nasıl fikir?"

Ömer gözlerini devirip incelediği dosyaya çevirdi başını. Ama bu sırada kendisini karikatürist bir dille, sessizce taklit eden Pelin'in görüntüsü de bakışlarından kaçmamıştı.

"Canınız sıkılıyor galiba."

"Biraz." Pelin yanaklarını şişirdi.

Ömer önündeki dosya yığınından bir tane seçip Pelin'in önüne koydu. Pelin anlamsız bakışlarla genç adama bakıyordu.

"Bunu inceleyerek vaktinizi dağa eğlenceli bir hale getirebilirsiniz."

"Ben mi?" Pelin kaşlarını havaya kaldırıp işaret parmağıyla kendisini gösteriyordu.

Ömer başını çevirip odayı bakışlarıyla taradı.

"Bu odada sizden başka biri var mı?"

"Ama çok sıkıcı. Ben neyi yapacağımı bile bilmiyorum."

Ömer derin bir nefes aldı.

"Okuma yazmanız vardır sanırım. Buradaki faturaların rakamları ile dosyaya işlenen rakamları karşılaştıracaksınız. Bu kadar basit."