-66-Hayal kurmak

2.9K 250 103
                                    

🍁


Çiçek annesi ile babasının gülüşme seslerine gözlerini araladı. Üzerine örtülmüş örtüyü minik elleriyle itip koltukta oturur pozisyona geldi, gözlerini ovuşturarak "Anne!" diye seslendiğinde Hazan eşinin göğsünde yaslı duran başını kaldırdı.

"Uyandı bizim Huysuz Hanım," dedi genç kız eşine. Yağız eşinin kollarının arasından çıkmasına izin verdi derin bir nefes alarak. "Elini yüzünü yıka istersen aşkım," dedi Hazan ondan ayrılıp. "Seni böyle görünce bir ton soru soracak şimdi."

"Olur," dedi Yağız uysalca. O banyoya doğru ilerlerken Hazan da kızının yanında yerini almıştı.

"Kızım..."

"Anne güneş kaçmış. Uyumuşum ki ben."

Güldü Hazan. "Eh, öyle olmuş biraz. Yorgundun. İyi ki de uyudun."

"Lula gitmiş."

"Akşam gelecek güzelim," dedi Hazan da kızının siyah saçlarını okşayıp. Dağınık saçlarını yavaşça elleriyle tarayıp düzelterek tombul yüzünü araladı. "Acıktın mı?"

Çiçek ellerini karnına koyup başını da yan eğdi. Midesinin guruldamasını ilk duyduğu andan beri böyle yapıyordu. "Midem konuşmuyoy," dedi annesine elmas tanesi gözlerini kocaman açarak. "Acıkmamış."

İkisi de kıkırdarken Yağız girdi salona. İkilinin yanına adımlarını atıp kızının önünde yere çömeldi. "Babacım," dediğinde, Çiçek gülümsedi fakat aniden fark ettiği şeyle yüzü asıldı.

"Kıymızı gözlü olmuşsun."

"Ah... Ben..." dedi Yağız ama ne dese bilemedi sonrasında.

Çiçek ise yerinden kayıp koltuktan indi ve onun karşısında ayakta dikildi. Ellerini babasının yanaklarına yerleştirip "Kapa onlayı!" dedi direktif vererek.

Yağız kızının sözünü ikiletmedi, gözlerini yumdu hemen. Çiçek onun göz kapaklarının üzerine kalp dudaklarını değdirdi uzun uzun, sonra geriye çekilip yüzüne dikkatlice bakarken "Aç baba," dedi. Yağız göz kapaklarını araladı fakat minik kızının hüzünlü ifadesi ile karşılaştı. "Anne, iyileşmedi." dedi Çiçek hüzünle. "Öpücüğümün sihyi bitmiş."

Yağız yanaklarına yaslı olan minik ellerinin avuç içlerini öptü kızının, sonra o elleri tutup yanağından indirdi. "Öpücüğünün sihri bitmedi bir tanem. Birazdan bu kızarıklık geçer." Kendine çekip sarıldı kızına, Çiçek annesinden de aynı sözleri duymayı bekler gibi baktı Hazan'a da.

"Baban haklı meleğim," dedi Hazan da. "Birazdan iyi olacak."

"Niye ağladın baba?" diye sordu Çiçek. "Düştün mü?" Geriye çekilip yüzüne baktı dikkatlice. "Benim dizim iyileşti. Bak. Ben ağlamıyoyum."

"Ah," dedi Yağız kocaman gülümseyip. "Mutluluğun denizine düştüm bir tanem. Annen bana çok güzel bir şey söyledi."

"Ben de öyeniysem denize düşey miyim?"

"Evet," dedi Yağız.

"Tamam. Hadi denize gidelim!" dedi Çiçek de ellerini çırpıp.

"Birlikte yüzeriz!" dedi Yağız da gülümseyip.

"Lula da gelsin!"

Yağız başka bir zamanda olsa kızının Luca istediğini farklı bahaneler ile geri çevirmek için elinden geleni yapardı fakat şu an Luca'nın varlığı ile minnettar olacağı yerdeydi. Hazan ile hastaneye gidebilmesi için kızının oyalanması gerekiyordu ve bu ona göre ne yazık ki Luca ile mümkün olacak gibi görünüyordu. Kızının ellerini tutup üstünü öptü bu kez.

GÜZ ÇİÇEĞİ (TAMAMLANDI)Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum