-10- İlk Adım

10.1K 588 176
                                    

🍁

Hazan efsunlanmış gibi yerinden kıpırdayamıyordu. Duyduklarının oluşturduğu karmaşıklıkla ellerinin içinde pijama üstünün eteklerini sıkıştırmaya başlamıştı.

— Ne diyordu bu genç adam beni benden aldın derken... Yoksa sevmekten mi bahsediyordu?

Genç adamın son sözlerinden sonra boynunda hissettiği sıcak öpücük yüzünden içinde oluşan heyecan ve panikle birden ellerini göğsüne yasladı. Titrek bir nefes aldı, itip itmemek arasında kararsız kalmıştı genç adamı. Aklında hâlâ düşünceler gezinip duruyordu.

— Sevmek? İlk gecelerinde sarhoşken nefretini dökmüş ardından töreye karşı koymasına rağmen onu suçlamış... Bunu düşünmeyecekti. Özür dilemişti genç adam affedilebilir olmadığını bilerek. Şu an bu düşünce onu çıkmaza sürüklerdi. Ürperdi.

Genç adamın sıcak dudakları boynunda oyalanıyordu ve elinin birini kalçasının üzerine dökülmüş saçlarında hissediyordu şimdi. Diğeri hâlâ usul usul yanağını okşuyordu.

— Peki ya şimdi? O da kendisi gibi bu evliliğe sıkışıp kalmamış mıydı? Seni bırakırsam ne olacağını duydun sen de demişti bir keresinde. Amcası yaşamasını şart koşmuş genç adam da bunu kabul etmişti belli ki. İsteme günü tüm şartlar kabulümdür demişti sonuçta. Hazan, Yağız'ın ondan ayrılma fikrini reddedişini hep bu düşünce ile açıklamıştı. Ama sevmek bunun neresinde duruyordu? Ne kaçırmıştı?

Titrek bir nefes aldı tekrar Hazan. Yağız'ın hâlen duruşunu bozmayışı onu geriyordu. Genç adamın dudakları çenesinde dolaştı bir an ardından yine boynuna doğru yol aldı. Eş zamanlı saçlarında dolaşan elinin sırtında gezintiye çıktığını hissetti kısa bir an, soluğu kesildi sandı.

—Sevmek? Kardeşini kurtarmak adına evlendiği ki daha öncesinde ağabeyine... Hayır, hayır bunda ikisinin de suçu yoktu. Töre uğruna yitip giden iki ortak hayattı onlar. Yine de tüm şartlara rağmen bu genç adam sevebilmiş miydi sahiden? Alışmak bu kadar zor gelirken kendisine sevmek mümkün müydü?

Ne yapacağının kararsızlığını yaşarken sonunda bir karara varmıştı Hazan.
Sarhoştu genç adam ve yine tehlikeli dokunuşlar bırakıyordu onda. İhtiraslı bir soluğu kaçırdı dudaklarının arasından elinde olmadan. "Ne kadar kaçabilirim ki daha..." diye geçirdi içinden, elleri hâlen genç adamın göğüs kafesine kapanmış dururken. Panik, korku ve heyecan nedeniyle göğsünden fırlayacakmış gibi atan kalbini duymazdan gelmeye çalışacaktı, itmeyecekti genç adamı, bekleyecekti.

Hiç ummadığı bir şey oldu, Yağız ateşe dokunmuş gibi ani bir hızla geriye çekildi. Elleri havada gözlerini araladığında uzaklaşan genç adamın ıslanmış kirpikleriyle karşılaşmayı beklemiyordu genç kız, içinde yine bir sızı hissetti.

Yağız ise onun gözlerinde belirmiş ufak korku kıvılcımıyla karşılaşınca acıyla yutkundu, elleriyle ıslanmış yüzünü sildi. "Korkma," dedi, başını iki yana sallayarak iki elini havaya kaldırıp "Hayır, hayır korkma." dediğinde bir adım geri sendeledi. "İkinci kez aynı hatayı yapmam. Sana kalbin istemeden dokunmak istemiyorum!" Yutkunup telaşla devam etti: "Sadece saçlarını öyle görünce kokusunu duymak, onları avucumda hissetmek istedim." dediğinde, genç kız al al olmuş yanaklarını saklamak ister gibi yere eğdi başını. Korkmuyorum, bunun için çabalıyorum demek istedi ama elleri titriyordu heyecandan.

Yağız yine sendeledi olduğu yerde, Hazan tutmak için adım attı ama Yağız'ın sesiyle geriye çekmek zorunda kaldı.

"Dokunma," dedi, iç çekip "...yanarım, yanarız. Kıyamam ki..." diye fısıldadı hüzünle genç adam.

GÜZ ÇİÇEĞİ (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now