GÜZ ÇİÇEĞİ (TAMAMLANDI)

-68- Sürpriz ve Şaşkınlık

Merhaba canım okurlarım,
Bölüm gecikmesi sebebini Duyuru Köşesi isimli bölümümüzde uzun uzadıya yazmış bulunuyorum bildiğiniz gibi. Bilenler bilmeyenlere duyurursa sevinirim. Çalışmayı profilimde bulabilirsiniz. Bilenlere durum bildirisi geçeceğim özet olarak şimdi.

7 Mart'ta hastaneye yatacağım sonra ameliyat olacağım. Hemen mi yapılır bir sonraki gün mü olur belirsiz. Kitlenin durumuna bağlı olarak ortaya çıkacak. Ben idare ediyorum. Sanırım rahatsızlığın tek olumlu yanı zayıflama oldu. Fit olmaya yakın bir yazarınız olacak gibi bu gidişle 😉 Hayata olumlu yönde bakmak iyidir. Her ne kadar her şey sizi mutsuz olmaya itse de siz mutlu olabileceğinizi göreceğiniz pencereyi bulmayı ihmal etmeyin. O pencere her daim vardır, biliniz. Ne diyorduk: Umut baki.

Bu ayın son bölümü ile hazır kendimi biraz iyi hissederken sizi baş başa bırakıyorum. Finali 70. Bölümde yaparım diye düşünüyordum ama düşüncelerimi yazıya dökmeden net bir sayı veremiyorum. Tabii tarih de veremiyorum. Diğer yeni bölümler inşallah ameliyat sonrası kendimi toparlandığım bir zaman diliminde gelecek diyeyim. Anlayışınız ve sevginiz için çok teşekkür ederim her zaman olduğu gibi. Ufak bir ara veriyoruz. Kendinize çok iyi bakın. Önyargılı olmayın. Sevgiyle, saygıyla, anlayışla, sağlıkla ve daima mutlulukla, umutla kalın. Kocaman sarıldım. Allah'a emanet olun. ❤️

🍁

“Ne dedin sen?” diye bağıran Mahur ile Hazan da şaşkınca ekrana bakakalmıştı. Onun İstanbul’da olduğunu zannediyordu. Tedavisi için oraya gitmişti. Bu yüzden şaşırmıştı Kandemir Konağında onu görünce. Mahur ise o an Haşmet Ağa’yı itekleyip kameranın karşısına geçmiş kocaman açtığı gözleriyle ekrana bakıyordu. İnternet zayıf olduğu için Hazan’ın ne dediğini duyamamıştı.

“Dayı?” dedi kız da şaşkınca. O ara Mahur eşine sesleniyordu.

“Leman... Yahu düzeltin şunu, kızı duyamıyorum!” Durup ekrana baktı yeniden. “Dayısının biriciği!” diye seslendi kıza şefkatle. Hazan gözlerini kırpıştırarak gülümsedi. “Heh düzeldi! Yeniden de az önce dediğini!”

“Anne olacağım,” dedi Hazan sesi titrerken. “İkinci kez anne olacağım dayı!”

“Asiye’min beyaz kızı,” dedi Mahur ise hüzünlü gözleri ekrana odaklı dururken. Duyduğu haberin memnuniyetini yansıtıyordu sesi. “Tebrik ederim!” Gülümsedi kız yine dolan gözlerini kırpıştırarak. O ara bir başka ses yükseldi ortamda bu yüzden Leman konuşamadı.

“Siz... Siz ne ara... Hazan... Lan Yağız! Sen bir dön de ben sana neler yapacağım bak!” diyen şaşkın ama mutlu ses Barlas’a aitti. Yağız ise omuz silkmekle yetinmişti. “Bir Çiçek daha mı geliyor şimdi? Sahiden mi?” diye sordu Barlas inanamayarak.

Hazan ona başını sallarken diğer sevinç çığlıkları ise Berfin’in olduğu ekranda yankılandı o an. Çocukların neşeli cıvıltılarına karışmıştı büyüklerin de sevinç nidası. “Oy!” diye seslendi Afife Hanım Barlas’ı duyduğu için. “Bir Çiçek daha mı? Cinsiyeti de belli mi yani?”

“İki Çiçek!” diye bağıran küçük kız ile herkes merakla ekrana bakakalmıştı. Çiçek Fernando’nun omzundan küçük parmaklarını ileriye uzatmış iki yapmaya çalışıyordu fakat dört yapmıştı. Minik dişlerinin tümünü göstermek suretiyle gülümsüyor “İki kaydeş!” diye bağırıyordu. “Kışta gelecekley!” diye de şakıdı. Sonra da mutlu gülüşü yayıldı tatlı tombul yüzüne. Omuzunda oturduğu Fernando’nun şaşkın ifadesi ise Yağız’ı bulmuştu.

“Cinsiyetleri belli değil henüz,” diyen Yağız olmuştu ama yaşanılan coşku içinde sesi pek duyulmadı ekrandakiler tarafından.

“Ney!” diye bağıran Kenan ile herkes kahkaha attı. “Yağız, minik prenses ne diyor öyle? İki mi dört mü yapıyor o parmaklar he! Yok artık dördüz mü yoksa?!”