Ön Söz

9.2K 212 36
                                    

🍁

Okurcaniçlerim ve sevgili yeni okurlar,

Biraz size bu hikâyeyi yazma amacımdan bahsetmek istiyorum sonra da sizi hikâye ile baş başa bırakacağım.

Normalde beni bilen okurlarım töre kurgusu yazacak bir kişi olmadığımı düşünürlerdi. Daha çok romantik-dram ya da romantik-gizem yazan biriyim ben çünkü. (Bir de fantastik yazıyorum ama onu burada paylaşmayı düşünmüyorum. Belki zamanla fikrim değişir. Bilmiyorum.)

Bu hikâyemi yazmadan önce büyük bir rahatsızlık geçirdim, yaklaşık 5 aya yakın konuşamadım. Temelde bu kitabım bir töre kitabı olmayacaktı; bu bir itiraf. Sonra sosyolojiye olan merakım beni berdel ve levirat konularına sürükledi. Bu konuları araştırdım ve dedim ki "Bu konuda fark yaratan bir kitap yazmalıyım. Hem kendi evrenlerimin dışında hem de kendi karakterimin dışında olacak çünkü. Benim evrenimin zıttı, tamamen zıttım olan bir kitap yazacağım."

Ve evet, Güz Çiçeği eski adı ile Hazan böyle meydana geldi. Not: Evet, işaret dili de biliyorum.

Kitabımda üçüncü bölüm harici tüm bölümler çok sevildi. Fazla sert bulundu o bölüm. Bense üçüncü bölümün sert bir bölüm olduğunun bilincindeydim ama bu kadar yanlış anlaşılacağını düşünmemiştim. Çok ama çok yanlış anlaşıldı. Sadece replikleri okuyup geçen insanlar çok yanlış anladı ve bu beni incitti. Çünkü yaptıkları eleştiri değildi, suçlamaydı.

72 bölümlük koca bir kitabı bir bölümde gömdüler. Yine de sabrettim, düzenledim yeniden yayına aldım ama bitmedi, devam etti. Nerede yanlış yaptım diye çok düşündüm ve sonra yeniden düzenledim. Bu, son kez burada düzenleyişim bu kitabı. Daha sonrasında bir yayınevinden dönüş aldığım zaman düzenlerim artık. Evet, yayınevlerinden birkaçına gönderdim kitabımı. Hayırlısı olsun.

Beni anlaşılamamak çok yordu. Kendimi anlatmaya çalışmak çok yordu. Bana yapılan yakıştırmalar çok yordu. Ben benden bağımsız farklı bir kurgu ortaya koymak istemiştim ama beni de acımasız sözlerinin hedefine alan kitle çok yordu. Üstelik ilk dönem ağır bir travmanın eşiğindeydim. Kanser olup olmadığım araştırılıyordu. Korkunç bir durumun içinde yaşadığım korkunçluklar açıkçası beni yazdığım kitaptan soğutur gibi oldu.

Pes etmedim. Yazmaya devam ettim devam da edeceğim. Yan hikâyesi Kış Güneşi bunun kanıtı. Sadece artık daha yumuşak bir dil kullanmaya çalışacağım. Keskin kelimelerimi yumuşatacağım. Yaşadığımız her şey bizim için bir derstir. Ben de bu hikâyeden bir ders çıkardım.

Son olarak diğer uyarılarımı da yapayım da konumuz kapansın siz de bir an önce kitaba geçin.

Bu hikâye tamamen kurgudur. Okumaya başlamadan önce ön yargılarınızı bir kenara bırakmanız gerekmektedir. Böylelikle diğer töre adı altında yazılan kitaplardan farklı olduğunu görebileceksiniz. Kitap 72 bölümden oluşmaktadır. Bölüm uzunlukları 2500 ila 4000 kelime arasındadır.

Kurgu bana aittir. Herhangi dizi, film ya da kitap ile bir bağlantısı yoktur. Özgündür.

Olayların gerçek kişiler, kurumlar ya da yerler ile hiçbir alakası yoktur.

Yetişkin içerik kategorisinde işaretlenmiştir. Bu kategori sadece cinsel içerik demek değildir. Şiddet, argo vb. birçok şeyin bu kategoriye girdiğini bilmeniz gerekir. Benim kitabımda psikolojik sorunlar ağır bastığı için bu kategoriyi işaretledim. Hassas bir bünyeniz varsa ya da yaşınız 18'den küçükse lütfen başlamayın kitaba. Bu bir ricadır. Teşekkür ederim.

Saygı, sevgi ve anlayış çerçevesinde, düzgün üslup ile yazılmış olan tüm yorumlara benim de saygım sonsuzdur.

Çalıntı olması durumunda yasal işlem başlatılır, bunu da biliniz.

Ve son: Canım okurlarım sevgiyle, saygıyla, anlayışla, sağlıkla ve mutlulukla kalınız.

Okurken beni saygı çerçevesinde olan yorumlarınızdan mahrum bırakmayınız. Oylarınızı da verirseniz çok memnun olurum, minnettar kalırım. Hadi o zaman satır aralarında buluşalım...

NOT: HER PERŞEMBE DÜZENLEDİĞİM BÖLÜMLERİ PAYLAŞACAĞIM. BİLGİNİZE!

GÜZ ÇİÇEĞİ (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now