Sen Gitmeden Önce.

-4- Sahilde parti.

Merhaba, pofidikleeer. Size kötü bir haberim var. 14 Ağustosa kadar yeni bölüm yok. Tatile gideceğim. Imm, şeyy 14 Ağustosta gelir işte yeni bölüm. O zamana kadar okumalar falan da artar umarım. İyi okumalaaar :d

Doruk'un yanından öylece ayrıldıktan sonra hızlıca ilerledim ve Berk'in yanına oturdum. Hepsi birlikte bir şeyler konuşurken ben gelince tüm gözler bana dönmüştü. Meraklı bir şekilde bakıyorlardı. Ada ise sinirli bakıyordu. Bu kızın derdini anlayamıyordum. Uçan dişi sinekten de kıskanıyor muydu Doruğu acaba ? Uyuz. Bakışlarını umursamadım ve Berk'e doğru döndüm.

''Bugün sahile geliyorsun değil mi ?'' diye sordu gözlerini kocaman açarak. Cidden bu bakışlara hayır demek imkansızdı ama neden sahile gideceğimizi bile bilmiyordum.

''Ne var ki ?''

''Parti var. Çok eğlenceli olacak.'' dedi sırıtarak. Saçlarının dağınık ve alnını kapatması çok hoştu. Gerçekten. Saç stiline bayılmıştım. Uykudan yeni uyanmış gibi görünüyordu ama olsun.

''Belki.'' dedim gözlerim daha yeni gelen Doruğa doğru kayarken. Gülümsedi ve Ada'cığına doğru ilerledi.

''Tamam, millet. Bugün hep beraber sahildeki partiye akıyoruz !'' dedi z harfini uzatarak. ''Ve buna Hazal da dahil.''

Bakışlarımı Doruk'tan alıp Berk'e çevirdim. ''Sana belki demiştim, geleceğim değil.''

''Tamam, ben de geleceğini söyledim.'' dedi sırıtarak omuz silkip.

''Siz bu kadar çabuk nasıl anlaştınız ?'' diyerek cebinden sigara paketini çıkardı Buğra.

"Bilmem." dedikten sonra kolunu omzuma attı Berk. "Çok sevimli biri bence."

Berk'e bakmaktansa Buğraya bakmayı tercih ediyordum. Cebinden çıkardığı paketin içinden bir sigara aldı ve dudaklarının arasına koydu. Cebinden bir de çakmak çıkardı ve sigarasını yaktıktan sonra iki parmağının arasına aldı. Sigaradan bir nefes çekti ve kafasını geriye doğru yaslayarak ağzından kocaman bir sigara dumanı çıkardı. Nefret ettiğim sigarayı bile bir anda sevmiştim. Sigarayı görmeye bile katlanamazken sigara içmenin tüm aşamalarını büyük bir dikkatle incelemiştim. Vay canına. Eline sigara bile yakışıyordu. Buğra bana kısaca bir baktıktan sonra sigarasını içmeye devam etti. 

Meydandaki, aralıkları bacağım kadar olan merdivenlerde oturuyorduk. Buğra en alt merdivende oturuyordu ve kaykayı ayaklarının altındaydı. Ayaklarıyla bir ileri bir geri itiyordu. Sonunda onu izlemekten vazgeçtim ve tekrardan Berk'e döndüm. "Tamam, saat kaçta ?" diye sordum.  

"Akşam 10'da." 

Hazırlanmak için 3 saatlik vaktim vardı. İşte bu iyi bir haberdi.  

Buğranın yanına gittim ve oturdum. Sol tarafında Selin oturuyordu, ben de sağ tarafındaydım işte.  

"Otele geri dönebilir miyiz ?" diye sordum yavru köpek bakışları atarak.  

Gayet net bir biçimde "Hayır. Sen dönüyorsan dön." diye yanıtladı. Pislik.  

"Tek dönemem." 

Sigarasını tekrardan eline aldı ve bana döndü. "Hava aydınlık. Otel de pek uzak sayılmaz. Şimdi neden gidemeyeceğini söyler misin ?"  

Üzerinden sigara ve parfüm kokusu geliyordu. Bunun beni iğrendirmesi gerekirken, gerçekten çekici bulmuştum. Bugün kesinlikle bana bir şeyler oluyordu. Farklı farklı reaksiyonlar gösteriyordum çünkü.