-20- ''Eğlence anlayışınız bu mu cidden ?''

144K 3.2K 134
                                    

"Gitmek zorundayım." dedim, umursamaz görünmeye çalışarak.

"Hayatımda bu kadar saçma bir zorunluluk görmedim !" dedi sinirle.

Şu anda karşı karşıya duruyorduk.

"Sakin ol," dedim onu yatıştırmak istercesine. ''Tercih işlemlerim falan var. Onları halletmem gerekiyor ama sınavdan kaç puan aldığımı bile bilmiyorum. Bakmaya cesaret edemedim, İzmir'e dönünce bakacağım. Eğer iyi bir puan kazanmışsam tercih işlemleri yapacağım. Onlar bittikten sonra belki tekrar gelebilirim. Ama eğer alamamışsam --'' Duraksadım.

Ellerini saçından geçirdi. Sinirliydi. ''Alamamışsan ?'' dedi, devam etmemi istercesine.

''O zaman İzmir'de durup marta kadar inek gibi çalışacağım.''

"O zamana kadar görüşemeyeceğiz yani ?" Başımı salladım. "Buğra'nın haberi var mı peki ?" diye sordu. Şimdi daha sakin görünüyordu.

Bu sefer de başımı iki yana doğru salladım.

"Ama haber vereceksin, değil mi ?"

Hiçbir tepki vermedim. Hareket bile etmedim. Sokağın ortasında durmuş bir şekilde Kaan bana bakarken ben de yere bakıyordum.

"Haber bile vermeden çekip gideceksin yani ?" Sorularının cevabını biliyordu ama yine de soruyordu.

"Zorundayım ! Eğer ona söylersem o bana ne diyecek bilmiyor musun ? Gitmememi, onun yanında kalmamı söyleyecek. O karşımda dururken nasıl onu bırakıp gidebilirim ki ?!" diye bağırdım. Şu sıralar ilk başta sakin kalıp, sonradan fazla yüksek sesle bağırmayı alışkanlık haline getirmiştim sanırım.

"Bırakamazsın. Buğra'yı tanıyorsam o da sana tekrardan kavuştuktan sonra seni asla bırakmaz Hazal. Ne olursa olsun sana yine gelir."

"Biliyorum," dedim, mutsuz bir ruh hali içindeyken. "Yüzlerce kez söyledi."

**

Kaan ile tekrardan bizimkilerin yanına döndüğümde daha da mutsuzlaşmıştım. Göğüs kafesime kocaman bir ağırlık çökmüş gibi hissediyordum. Ama son günümü de böyle asık suratla geçiremezdim. Yüzüme yalan bir sırıtma kondurdum ve ''Eee sıradaki maddeyi kim seçiyor ?'' dedim, direkt olaya atlarcasına. Herkes meraklı bir biçimde bize -yani Kaan ve bana- bakarken akıllılık edip ''Ne oldu ?'' diye soran kişi Buğra'ydı.  ''Sonra anlatırım.'' dedim kısaca cevap vererek. Şimdi herkesin önünde cevap vermeye üşeniyordum açıkcası. Cebimden kalan 5 kağıdı da çıkardım ve onlara doğru uzattım. Kaan önüme geldi ve ''Umarım eğlenceli şeyler çıkar.'' diye mırıldana mırıldana bir kağıt seçti. 

''Eğlence anlayışınız bu mu cidden ?'' dedi ve ardından gözlerini devirdi. 

Hepimizden ''Neymiş, neymiş ?'' sesleri çıkarken bıkkınca yanıtladı. ''Hepimiz komik kıyafetler giyip sokakta bağıra bağıra şarkı söyleyecekmişiz.'' 

Selin ''Çok güzel olacak !'' diye sevinirken diğer hepsi ''Saçmalamayın abi ya,'' tepkilerindeydi genelde. 

Kural kuraldır. Her maddeye uyulmak zorunda. 

Bir kıyafet mağazasına doğru ilerlerken ''Geri zekalısın,'' dedim Kaan'a. Gerçekten de bu saçma şeyi yapacaktık. Gerçekten. Bu yüzden şimdi de kıyafet almaya gidiyorduk. Sokakta bağırarak şarkı söyleyecek olmamız yetmiyormuş gibi bir de komik kıyafetler giyecektik. Hah, bir bu eksikti.

''Gözlerini pörtleterek ''Benim ne suçum var ? O maddeyi yazan Selin'di.'' dedi Kaan'cık. 

''Olabilir, seçen sendin. Bir kağıdı bile düzgün seçemiyorsun.'' diye mızmızlandım. 

Sen Gitmeden Önce.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin