-12- Konfetiler..

152K 3.5K 114
                                    

''Bir saniye,'' dedim, elimi durun anlamında havaya kaldırırken. ''Bu bahsettiğin Buğra, bu Buğra değil, değil mi ?''

''Bu salak olan Buğra'dan bahsediyorum işte.'' dedi Aslı abla, gayet rahat bir tavırla Buğra'yı göstererek.

Dikkatli bir şekilde Aslı ablaya bakmama rağmen, Buğra'nın gözlerini devirdiğini fark etmiştim. 

''Ay, sen şimdi Buğra'yı da mı hatırlamıyorsun ? Küçükken az mı eziyet etmiştin buna.'' dedi ve ardından bir kahkaha attı. 

''Eziyet mi etmiştim ?'' diye sordum merakla. Küçüklüğüme ait anılarımı hatırlamakta her zaman çok zorlanırdım. Hafızam pek iyi değildir de.

''Evet, evet. Bu hep senin peşinden koşardı. Tabii senin Buğra'yı pek tınladığın söylenemezdi. Hatta bir keresinde dudağına ufacık bir öpücük kondurdu diye tokat atmıştın.'' Devamında, Kaan, Aslı abla ve benden gelen bir kahkaha sesi. Şu anda tek somurtan kişi Buğra'ydı. 

''Ablaa,'' dedi, dişlerinin arasından Buğra ve yavaşça ablasının kolunu dürtükledi.

''Oyunbozanlık yapma Buğra. Çek elini. Ne dersen de, anlatacağım. Anlatırken bile çok eğleniyorum.''

Aslı abla kısa bir süre düşündü ve ''Mesela Buğra salıncağa bindiğinde onu sallamayayım diye hep ağlayıp, kendinle ilgilenilmesini isterdin. Ama Buğra da sana kıyamayıp salıncaktan inerdi. Çok cadı bir şeydin.'' dedi. Bu kadar gıcık biri olduğumu bilmiyordum gerçekten. 

''O hala cadı, pek değişmemiş aslında.''  

''Kes sesini, Buğra.''

Buğra'yı umursamadım ve ''Eee, ben Buğra'ya o kadar gıcık kapıyorsam, bizi nasıl sevgili yaptınız ki siz ?'' diye sordum. Evet, sıra en meraklandığım soruya gelmişti. 

''Ona ilk başlarda gıcık kapmana rağmen, sonradan iyi anlaşmaya başlamıştınız. İkinizi de birkaç saatliğine bakmam için bana bıraktıklarında ilk defa ona çemkirmemiştin. İlk defa o zaman iyi anlaşmıştınız işte. Hiç kimseyle oyuncaklarını paylaşmazken Buğra ile paylaşmıştın. Nasıl bir anda  bu kadar yakın olduğunuzu ben de bilmiyorum.'' dedi, omzunu hafifçe silkerek. Ama o ufak hareketi bile acıtmış olacak ki, bir anda yüzünü acıyla buruşturdu. Buğra da bunu fark etmiş olacak ki hafifçe Aslı ablanın silktiği sol omzunu ovdu. Şimdi daha iyi görünüyordu. Buğra'ya teşekkür ettikten sonra yine o gülümseyen haline geri döndü.

''Buğra Hazal'ın bebekleriyle mi oynadı yani ? Bu kadarını da beklemezdim, ikiz.'' dedi, büyük bir sırıtışla, bir ablasına bir de Buğra'ya bakan Kaan.

''Hayır. Hazal tüm bebeklerinin kafasını koparıp atan bir kızdı. Hep arabalarla oynardı. Hatta Demet ablaya hep araba aldırırdı.'' diye cevap verdi Aslı abla.

Annemin isminin geçmesiyle biraz durgunlaşmıştım. Sanırım buna hiç alışamayacaktım. Annesizliğe 6 yıldır alışamadıysam, bundan sonra da pek alışabileceğimi sanmıyordum çünkü. Ama artık güçlü görünmeye çalışıyordum. Bu yüzden tüm düşüncelerimi şu anki konuşmaya yönelttim ve büyük bir zevkle Aslı ablayı dinlemeye devam ettim.

Aslı abla 1 saat boyunca küçüklük anılarımızı anlattıktan sonra, o kadar merak etmiştim ki ''....Eeee, peki biz neden bir daha hiç görüşmedik ?'' diye sordum.

''Babalarımız arasında büyük bir tartışma olmuştu. Ergen çocuklar gibi kavga edip duruyorlardı. O yüzden uzun bir süre birbirimizi görememiştik. Sonra barıştılar ama bu sefer de biz Muğla'ya taşınmak zorunda kaldık. Babaannem az mı yalvarmıştı Muğla'ya gelmemiz için. Birkaç yıl sonra tekrardan İstanbul'a döndük ama bu sefer de eskisi kadar yakın değildik birbirimize.'' diyerek bir solukta uzun bir konuşma yaptı Aslı abla. 

Sen Gitmeden Önce.Où les histoires vivent. Découvrez maintenant