-27- Bir bar sürprizi daha.

139K 2.7K 99
                                    

Her zamanki seksi hareketleriyle bar taburesine oturan Buğra bakışlarını dans eden insanlardan alıp, barmene çevirdi ve iki bira istedi. Onur'u pek sevmediği bu umursamaz davranışlarından belliydi. Eğer birisini ilk görüşte severse zaten davranışlarıyla bile bunu belli ederdi, ki Onur en baştan kaybetmişti. Kim bilir belki daha sonradan tavırlarıyla severdi ? Görünüşleri birbirinin zıttı olsa da, davranış açısından ikiz gibiydiler sonuçta. Tavırları bile benziyordu.

Bir birayı benim önüme koyup, bir birayı kendi eline aldı ve ''Sadece bir bardak,'' deyip beni bakışlarıyla tehdit ettikten sonra konuşmamaktan sıkılmış olacak ki "Siz nasıl tanışmıştınız ? Okulda falan mı ?" diye sordu ikimizi işaret ederek. Sol elinde birası vardı, sağ eliyle de ikimizi göstermişti.

"Evet, okulda tanıştık. Aslına bakarsan baya saçma bir tanışma anıydı." dedi yüzündeki sırıtmayı genişleten Onur.

Buğra'nın yüzündeki merak kırıntılarını fark edince onu fazla bekletmeden konuşmaya devam etti.

Biramdan bir yudum aldım.

"Lise 2. sınıftaydık o zaman. Ben okulun ortasında çocuğun tekiyle kavga ettikten sonra lavaboya gitmiştim. Fazla sinirlendiğim zamanlarda da ara sıra sinir krizlerine girebiliyorum." Kısa bir duraksama oldu. "Ve o gün fazla sinirlenmiştim." Elini saçına geçirip, saçlarını düzeltti. "Tuvalette benden başka kimse yoktu ve sinir krizimle yine baş başaydım. Sonra Hazal eliyle ağzını tutarak koşturdu içeri. Bir anda tüm dikkatimi kendi üstünde toplayıp, duvarları yumruklayıp kendime zarar vermemi engellemişti. Bunun için ekstra bir şey yapmamıştı ; onu tanımıyordum, bu daha ilk görüşümdü.  O orada kusarken beni fark etmemişti bile. Onu bırak, erkekler tuvaletinde olduğunu bile fark etmemişti. Sırtımı dayadığım duvardan ayrılıp yanına ilerlemiş ve kusarken saçlarını tutmuştum. Ona yardım etmiştim ama o kustuktan hemen sonra 'Kızlar tuvaletine girmeye utanmıyor musun ?!' diyerek beni azarlamıştı. Sonraki günler de bir an olsun beni bırakmadı zaten. Böyle tanıştık işte."

O gün ona çıkışmamın sebebi sinirli olmamdı, diğer günler peşinde dolaşmamın sebebi ise onu sinir etmek.

Bu saçma tanışma hikayemizi anlatan Onur her seferinde yaptığı gibi kahkahalarla güldü ve bana göz kırptı. Beni rezil etmeyi sevdiği için hep anlatırdı bu olayı. Pislik.

Ağzımda mayhoş bir tat bırakan biramdan bir önceki seferine göre daha ufak bir yudum aldım ve sıvının boğazımdan geçerken hissettirdiği o acı tadını umursamamaya çalıştım. Ama yine de yüzümü ekşitmeyi engelleyemiyordum. 

"Vay canına," dedi Buğra. "Hazal'ın öyle çıkışmasına hiç şaşırmadım nedense."

Yapmacık bir kahkaha attım ve elimdeki birayı daha da sıkı kavrayarak, yüzümü tamamiyle ona döndüm. "Ben de bu esprine hiç şaşırmadım nedense. Çok komiksin cidden."

"Espri yapmamıştım ki," dedi kendisine has sırıtışıyla.

Onur gelip tam da önümüzde durunca ikimiz de bakışlarımızı ona doğru çevirdiğimiz için bu saçma atışmamız da bölünmüş olmuştu.

"Oturmaya gelmedik değil mi ?" diyerek süzdü ikimizi de. Yanımda Arya falan olsaydı her türlü dans ederdim ama onlarsız dans edesim gelmemişti.

"Ben buradayım," diyerek yerinden kalkmayacağını açıkça belli etti Buğra. "Sizi izlerim, halim yok benim." Benim de oturduğum yere iyice yayıldığımı görünce "Hadi git git biraz zayıflarsın belki." diyerek de beni açıkça kovduğunu belli etti. Kelimeleri biraz geç idrak edişim yüzünden yaklaşık 10 saniye sonra gözlerimi kocaman açarak "Ne dedin, ne dedin ?" dedim, söylediklerini yanlış duyup duymadığımı kontrol edercesine. "Sen yine bana şişman muamelesi mi yaptın ? Yine ?" Son kelimenin üstüne basa basa konuşmuştum. Orada dikilmiş, kahkahasını eksik etmeyen Onur'u umursamayarak kocaman açtığım gözlerimi kıstım ve ona tehdit edici bakışlar attım. "Hayır, ben yanlış duydum. Değil mi hayatım ?" Çalan hareketli müziğin etkisiyle fazla sesli konuşmaya alıştığım için sesim bana hiç de yüksek gelmiyordu.

Sen Gitmeden Önce.Where stories live. Discover now