-7- Fahişe ?

157K 3.5K 216
                                    

Yine ben, yine ben, yine ben. Uzatmıyorum ve iyi okumalar diyoruuuum. Ve bazılarınız Hazal'ın,  Doruk ve Buğra'yı öpüşürken gördüğünü sanmış ama üzgünüm gnçlr. Yavrıcaklarım gay değil :dd

''Buğra ! Doruk !'' diye bağırdım o tiz sesimle. Kavga ediyorlardı. Hemde fena bir şekilde. Bana dönüp de bakmamışlardı bile. Yanlarına gidip, onları ayırmak için bir adım atmıştım ki, Kaan beni durdurmak istercesine sağ elini sol omzuma koydu. ''Gitme, ne problemleri varsa aralarında halletsinler. Zaten Buğra kavgalarda birilerinin onu durdurmasından nefret eder.''

Cevap vermek yerine onay verici bir şekilde baktım yüzüne. Haklıydı. Zaten beni dinlemezlerdi bile.

Kısa bir süre geçtikten sonra Kaan daha fazla dayanamadı ve onları ayırmaya gitti. Onlarla aramızda biraz mesafe vardı. Uzaktan izliyordum yani. Kaan ayırmasa kavgaya devam edecekler gibi görünüyordu. 

Kaan'ın yanlarına gitmesiyle kavga durmuştu. Kaan elini uzattı ve Buğra'nın havadaki yumruğunu yakaladı. Bu kadar uzaklıktan bile Buğra'nın yüzündeki sinir belli oluyordu. Doruk zaten yumrukların etkisiyle yerde duruyordu. Ah, bir de Buğra'nın onu  yakalarından tutup yere yapıştırması vardı tabii. Doruk kavga boyunca sadece birkaç yumruk atabilmişken, Buğra'nın yumruklarını sayamamıştım bile. Hatta o kadar çok vurmuştu ki Doruğun yüzündeki iz ve morlukların geçmesi en az bir haftasını alır gibime geliyordu. Hiç üzülmemiştim. İyi olmuştu ona. Kavgayı başlatan da oydu zaten. 

Kavgayı ayırdı diye Kaan'a sinirlenen Buğra hızlı ve sinirli bir şekilde yanımdan geçti. Peşinden bağırsam da bana bakmamıştı. Yine. Peşinden koşuyordum ama o yine de benden daha hızlı adımlar atıyordu ve beni tınlamıyordu bile. ''Dur artık !'' diye bağırdım sinirle. Peşinden koşmaktan hem sıkılmış hem de yorulmuştum. 

Hızlı bir şekilde yüzünü bana döndürdü. ''Ne var Hazal ?'' Sesi benimle aynı tondaydı. Aramızda dört - beş adımlık bir mesafe vardı. Ve ikimiz de bağırarak konuşuyorduk. 

''Niye kavga ettiniz ?'' Gözüm ister istemez kaşına gitmişti. Yüzündeki tek hasar patlamış kaşıydı. Kanıyordu. Gözümün oraya takıldığını görünce elinin tersiyle kanı sildi. Bu sefer de kan eline bulaşmıştı. Kanı silse bile yüzündeki yara biraz kötüydü. 

''Seni ilgilendirmez.'' dedi ve yürümeye devam etti. O Buğra'nın favori kıyafetlerinin altına giydiğim beyaz converse'lerimle beraber peşinden hızlıca ilerledim ve yanına ulaşınca durdum. İkimiz de aynı hızda yürüyorduk. ''Sadece merak ediyorum, tamam mı ? Bir anda ne olabilir ki ? Benim yüzümden olup olmadığını merak et --''

''Sırf benim kıyafetlerimi giydin diye benim odamda kaldığını anladı. Ve tahmin et aklına başka neler yaptığımız gelmiş ? Seninle yattığımı düşünüyor. Ki eğer öyle bir şey olsa bile o bana hesap soramaz. Ona kim ki bize karışıyor ?'' dedi bağırarak. Ve mırıldanarak ekledi, ''Orospu çocuğu.''

Hiç değişmemişti. Yine aynı Doruk'tu. Her gördüğüm kişinin altına yattığımı düşünen Doruk. 

''Kavga etmenin sebebi ben miydim yani ?''

''Hayır sen değildin. Sana fahişe muamelesi yapmasıydı.'' 

Sırf Doruk bana fahişe muamelesi yaptı diye onunla kavga etmişti. O kadar sinirlenmesinin sebebi bendim yani ? Tüm yaşadıklarım gerçekten inanılmazdı. Şu anda içimden ona sarılmak geliyordu ama yapamazdım. 

''Öyle olmadığımı mı düşünüyorsun ?'' Ağzımdan çıkan bu ani soruya ben bile şaşırmıştım. Tek hedefim susup, konuyu kapatmaktı ama ben konuşarak her şeyi daha da mahvediyordum. 

Sen Gitmeden Önce.Where stories live. Discover now