Giriş

20.3K 793 333
                                    

hadi bi ismi Allah...

yeni bir çete kuruyorum arkadaşlar. PKM (pekame) çetesi. bana katılmak ister misiniz? bol bol eğlenip maceralara atılmaya var mısınız? Pelin ve Ömer'i okumak isteyenleri buraya alalım. hadi hep beraber hikayemizi yazalım.

beni yalnız bırakmayın portakal severler..

sizi seviyorum...

🍊🍊🍊🍊🍊

DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN @Badegulgngrhktnyn

NİCE HAYIRLI GÜZEL YAŞLAR ALMAN DUASI İLE...





Defne arkadaşı Pelin ile buluşacakları alış veriş merkezinin otoparkına park ettiği arabasının içinde oturdu bir süre. Adım atmak için kendisine bahşedilecek bir cesaret kırıntısına muhtaçtı bedeni. Derin bir nefes aldı. Ne olacaksa olacaktı. Sonuçta Pelin Defne'nin en yakın arkadaşıydı. Onu her haliyle kabul edecekti tabi ki. Bir süre söylenecekti elbette. Buna katlanabilirdi Defne, alışkındı arkadaşının eleştirilerine. Söylenmekten daha ileri gidebilir miydi acaba arkadaşı?

Derin bir nefes alıp arabadan indi ve arkadaşı ile buluşacağı kahve dükkânına geçti. Pelin balkon gibi düzenlenen dış mekânda oturmuş telefonu ile ilgileniyordu o sıralarda. Defne ağır adımlarla yaklaştı Pelin'e doğru.

Pelin ilk önce anlamsız gözlerle baktı arkadaşına. Sonra kaşlarını kaldırdı şaşkın bir şekilde.

"Defne? Bu sen misin?"

"Evet, benim canım."

Defne masadan bir sandalyeyi kendine doğru çekip oturdu. Hızla atan kalbine inat sakin ve vakur davranmaya çalışıyordu. İnsanlardan neden bu kadar çekindiğini kendisine bir türlü açıklayamıyor ve bu duygudan dolayı şuan soğuk terler dökmesine engel olamıyordu. İnsanlardan her zaman çekinmişti. Defne tam bir sosyafobik bir kızdı. Ama bu sefer kendisini Pelin'e kabul ettirme beklentisi çok daha ağır bir atak geçirmesine sebep olacak gibi görünüyordu.

"Bu ne hal kuzum? Palyaço gibi giyinmişsin?"

Pelin'in sesi agresif bir tona doğru ilerliyordu. Öfkelense mi şaşırsa mı bilemedi.

"Yeni giyim tarzım bu canım."

Defne kendinden beklemeyeceği bir pişkinlikle gülümsedi. Kararlı ve emin görünmeye çalışıyordu. Doğru bir şey yaptığını biliyordu ve yanlış da yapmış olsa bunu Pelin'e açıklamak zorunda kalmaması gerektiğine inanıyordu.

"Ne saçmalıyorsun sen Allah aşkına Defne? Zaten son zamanlarda bir tuhaf davranıyordun? Bu ne şimdi paçoz gibi giyinmişsin, inanamıyorum sana."

Pelin arkadaşını azarlama raddesine kadar gelmişti. Evet, inanamıyordu. Bu kıyafetler ne kadar kaliteli dursa ve şık görünse de bir genç kıza göre değildi. Fazla kapalıydı bir kere. Rahibe gibi olmuştu. Hepsinden öte üzerindekiler geri kafalı kıyafetiydi. Her şeyi kabul ederdi de o kafasındaki çaput neydi? Buna tahammülü bile zordu genç kızın.

"Pelin asıl sen saçmalıyorsun. Alt tarafı kıyafet seçimimi değiştirdim. Ben yine aynı Defne'yim." Defne alınmaya başlıyordu arkadaşına. Bu kadar hiddetlenmesini beklemiyordu. Ya da bu kadar aşağılamasını... Söylenmesine tahammül edebilirdi ama kırıcı olduğu zaman telafisi olmayan bir yola girmiş olurlardı.

"Tamam Defne sen her zaman farklıydın bir gariptin ama bu ne ya hu? Böyle saçma sapan kıyafetler giymekle ne yapmaya çalışıyorsun? Kocan mı zorluyor seni bunlara? Bu kadar geri kafalı bir kız değilsin sen. Benim tanıdığım Defne bu değil. Eğer seni zorluyorsa ve sen de buna boyun eğiyorsan yapma Defne. Sana bu konuda yardımcı olabilirim. Bir kadın kocasının kölesi olmamalı."

Portakal Kabuğundan MasallarTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon