Sır-42 "İlk Günde ve Son Günde Sen"

2.7K 171 114
                                    

Not: Yeni bölüm için çok beklediğinizin farkındayım. Bölümün gelmiyor olmasının tek sebebi geçen bölümde ki yorumların düşük olması... Yorum ve beğeniler ne kadar yolunda giderse bölüm o kadar çabuk gelir konusunda anlaştığımızı sayıyordum..

Satır aralarına bol yorum bırakalım
Oy vermeden çıkmayınız.
**

SIR 42: İlk Günde ve Son Günde Sen

Bal gözleri sızan ışık sonucunda yavaşça açılmaya başladı. Eli hemen yan tarafına giderken boş olduğunu anlamıştı. Yerinde doğrulurken saati kontrol etti öğlen vaktine geldiğini fark etmesiyle gözleri açıldı. Muhtemel olarak halsiz bedeni bu kadar uyumasına müsaade etmişti. Sırtını yatak başlığına yaslarken kalkmak istemedi.

Takvimlerden eksilen her yaprakta biraz da buruk kalıyordu. Yirmi beş yılını geçirdiği evine veda edecek ve her sabah uyandığında artık bu insanları göremeyecekti. Aldığı nefesle göğsü inip kalkarken saçlarını karıştırdı.

Kalkıp hazırlandıktan sonra aşağı indi. Merdivenlerden iner inmez gözleri babasını aradı. ''Günaydın.'' Yan koridordan elinde tepsi ile Pertev belirince bakışlarını ona çevirdi. ''Günaydın. Herkes nerede?''

Pertev'in, arkasından onu takip etmeye başladı. ''Melek Hanım ve Feyhan Hanım çıktılar. Selim Bey ve..'' Pertev, durup aniden ona dönünce bir adım geriledi. Bakışları mağrur bir hal alınca kaşlarını çatarak ''Karan Beyler bahçedeler.'' Balın, gözlerini devirmeden yapamadı. ''Ne zaman geçecek bu öfken?'' Elleri beline giderken yüzüne gelen saçlarını geriye attı.

''Bahçeye çık, konuyu dinle, niye sinirlendiğimi öğren.'' Pertev, sinirle konuşurken arkasını dönüp gitti. Balın, bahçeye adım attığında iki adamında bakışları onu bulmuştu.

''Günaydın.'' Balın, babasının arkasından sarılıp yanaklarını öptükten sonra Karan'a gülümsedi ve yerine oturdu. Pertev, önüne hazırladığı sandviçi bırakınca ona teşekkür etmeye bile çekindi. ''İyi dinlendin mi?'' Babasının sorusuyla başını salladı. ''Hem de nasıl.''

''Hazır yalnız kalmışken ikinizle konuşmak istediğim şeyler var.'' Başını kaldırıp o an da yanı başında duran Pertev'e baktı ki gözleri ile babasını işaret ediyordu. ''Ne oldu?'' Selim, kollarını masaya bakarken ela gözleri Balın ve Karan arasında gidip geliyordu.

''Karan'la, konuştum aynılarını sana da söyleyeceğim. Artık ikiniz bir aile kuruyorsunuz tabii ki bizde bu ailenin içindeyiz ama siz bu kadar fedakar olmak zorunda değilsiniz. Aynı evde yaşama konusu diye bir şey benim adıma yok. Annen ve babaannen bu konuda çok hevesli ama mantıklı düşününce o ev ikinizin. '' Balın, bölmeden dinlerken konuyu anlıyordu. Babası, iki kadının aniden bu kadar iyi anlaşmasını anlamış ve bu konuyu hepten kapatıyordu. ''Feyhan Hanım, konusunda bir şey söyleyemem onun kararını ikiniz vereceksiniz nihayetinde oğlundan başka kimsesi yok ama konu annem ise ben buradayım ve evimi kapatmaya niyetim yok.''

Balın'ın, alt dudağı aşağı kayarken gözlerinde hüzün vardı. Daha bu sabah düşündüğü şeyler gerçek olmuştu kalan son umudu da tükenmişti. ''Baba, fikrini değiştirmek mümkün değil ama yine de bir kez daha düşün.'' Selim, kızının elini tutarken diğer eliyle hafifçe çenesini sıktı. ''Sana, daha önce söyledim. Evlilik sandığın gibi bir şey değil. Artık babaannende rahatsız. İki hasta kadına mı bakmak istiyorsun yoksa en azından belli bir süre de olsa evliliğin tadını çıkarmak mı? Çok çabuk yıpranırsınız kaldı ki tek sorununuz da bu değil.'' Karan, çenesini ovalarken aynı konuşmayı bir kez daha dinliyordu. Selim'i, her şartta ikna edebileceğini düşünmüştü ama sadece bir açık kapı bırakmıştı.

SIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin