49 "Güzel Günler"

807 62 10
                                    

SIR 49. Bölüm: Güzel Günler

Karan, sessiz gecenin içerisinde kendine yer edinmişti. Geniş çalışma odasını aydınlatan tek şey odanın köşesinde duran lambaydı. Beyaz duvarlarda klavyesinin üzerinde dolaşan parmaklarının sesi yankılanıyordu.

Her şey üst üste geliyordu ancak o yeniden seçenekler üretip başka yollar açmaya gayret gösteriyordu.

Şirketinden gelen mailleri inceledi. Düşen satış oranları sarsıldığının göstergesiydi ancak sarsılsa da yıkılmamak için elinden gelen her şeyi yapıyordu.

Akın'dan istediği çizimler gelmişti. Beğendiği gördüğü çizgileri mutlaka biriktirir saklardı. Bugünler de ise bu çizimler onları kurtaracaktı. Planmasında aylar önce Dumanlarla bu aralarda çıkarmaya hazırlanacağı kreasyonda vardı lakin bunu şu an nasıl yapacağını bilemiyordu.

Sıkıntılı bir nefes alıp camın kenarına geçti. Omuzları dimdik elleri cebindeyken bakışları karşı tarafı seyrediyordu.

En kısa zaman da oraya gitmeli ve her şeyi yoluna sokmalıydı. Şirketi kısa aralıkla ikinci kez sallanıyordu. Çalışan insanlarında bu korkuya yenik düşmesini istemiyordu. Her şeyden evvel Laedrinin bu sarsıntıya yenik düşmesini istemiyordu.

Artçılar yaşıyordu fakat buradayken işler daha da zorlaşıyordu. Sıkıntıyla yüzünü sıvazladı. Yoktan var ettiği hiçbir şeyini vermeyecekti. Önceden de yalnızdı bilmediği sokaklarda tek başına yürüyen küçük bir çocuktu.

Bugün çocuk ve savunmasız değildi. İçinde biriken hırsın onu yiyip bitirmesine izin vermiyor aklı selim kararlarla yolunda ilerliyordu.

Omuzunun üstünden masasında ki çizimlere baktı. Hareket zamanıydı. Telefonunu alarak Akın'ı aradı. "Karan."

"Akın, atölyeyi uyandır. Hemen yeni kreasyon için işe girişsinler. Çift vardiya çalışalım." Kararlı sesi yerinde oturan Akın'ı koltuğundan kaldırmış bir tur attırmıştı. "Sen, ciddisin."

"Elbette bana gönderdiğin çizimlere birkaç şey ekledim. Yaz gelmek üzere hemen işe koyulalım."

"Yaza ne kaldı şurada? Nasıl yetişecek?"

"Uyumayacağız Akın. Çalışan herkesin mükâfatı neyse fazla fazla vereceğiz. Laedri canlanacak. Birkaç önceki şaşalı günlerine geri dönecek."

"Herkes Laedrinin ölmediğini anlasın o zaman."

Laedri yaşam felsefesiydi. Hayal olan bir şeyi canlı canlı yaşıyorken kimse onu tarihe gömemeyecekti.

Karan Barlas, yaşıyordu. Yaşıyor ve varlığını hatırlatmaktan kaçmıyordu.

Akın ile sonlandırdığı telefonun ardından sert bir nefes alarak Selim Dumanın numarasını çevirdi. "Her şey yolunda mı?" Duyduğu ses tonuyla solukları normal halini aldı.

"Evet, siz nasılsınız o herif sana gelmiş ve bana bir şey söylemedin. Kızını alıp götürdüm diye bana sinirlisin biliyorum ama benden saklama." Burnundan sert soluklar alırken gözleri kısıldı. "Gelip sana her şeyi anlatacak halim yok. Kızımı da zorla götürmedin kendi isteğiyle sana geldi. Senin canın benden bi azar istiyorsa kendine gel Karan. Oradasın diye burada değilsin diye kimseye saldırma."

Selim Duman'da aynı şekilde odasının içinde gecenin bi karanlığında, karşısında duran kızının fotoğrafına bakıyordu. Çerçevenin içinde duran fotoğraf karesinde gülümseyen yüzünün her karışını inceliyordu.

SIRWhere stories live. Discover now