50 - "Cehennemin Yolları İyi Niyet Taşlarıyla Döşenmiştir."

633 56 12
                                    

Sevgili okuyucularım hoş geldiniz!

Birazdan okuyacağınız bölüm çok özeldir. Zira kitabımızın da adını kapsayan o büyük SIR ortaya çıkıyor. Barlas ailesi hakkında bilmediğimiz çok şey ortaya çıkıyor.

Ben çok hevesle ve heyecanlanarak yazdım. Sizlerden de bolca yorumu hak eden bir bölüm oldu bence.

Yorumlarınızı merakla bekliyorum.
Satır aralarında buluşalım
Yıldıza basmayı unutmayın olur mu?

İyi okumalar. 🤍

SIR 50. Bölüm:  Cehennemin Yolları İyi Niyet Taşlarıyla Döşenmiştir

Balın, huzursuz bir çocuk gibi etrafına bakıyordu. Karan tarafından bu kadar sahiplenilmiş olmak onu mutlu etse de para işin içine girince aklı karışmıştı. Feyhan Hanım, iyi bir kadın olsa dahi bazı zaman fütursuz davrandığını çok iyi biliyordu.

Karan ile konuşmaları çalan telefonla yarıda kalmıştı. Bahçede büyüten begonvillerin arasında yürüyordu.

Bu adayı ve bu evi sevmişti. Her şeyden uzakta masal gibi bir şatonun içindeydi. Artık zihni o kuruntulardan arınıyordu. Anı yaşamayı öğreniyordu. İnce belini saran kalın kollarla gülümsedi. Bedeni arkasında ki sert bedene iyice sokuldu.

"Sana, bir teklifim var." Başı iki yana sallandı genç kadının. Oysaki bugünkü teklif kotasını doldurmuştu. "Bir şey teklif ettiğin yok. İstediğin her şeyi yaptırıyorsun." Sesi isyan eder gibi çıkıyor olsa da yüzünde aymaz bir gülümseme vardı. Genç adam çenesini boyun girintisine yasladı. "Laedri'ye arka arkaya yeni kreasyonlar çıkartacağım. Projelerin başında senin olmanı istiyorum."

Duyduklarında duyduklarının etkisiyle belirsiz bir tebessüm oluştu. "Laedri, Dünya çapında bir marka projelerinin başında olmak kariyerim için müthiş bir atılım olur tabii." Dumanlara ait olan şirkette yönetimde olsa dahi o işlere çok karışmaz sadece çizimleriyle ilgilenirdi. Kariyeri açısından tek istediği sadece hayal edip hayata geçirmekten ibaretti. İşin diğer yönleri ise ona can sıkıcı geliyordu. "Patron olmamaya bayılıyorsun değil mi?"

Kahkaha atarken yüzünü adama dönüp kollarını boynuna doladı. "Akıllıyım da ondan patron olup ne yapacağım?"

Karan, alnını kadının alnına yaslarken yüzünde oluşan gülümsemenin efsununa kapılmış bir haldeydi. Bu kadın onun bütün hayatındaki acıların hediyesi olarak gönderilmişti.

İKİ AY SONRA

Balın, üzerini değiştirdikten hemen sonra aynadaki aksine baktı.  Geçen aylar ona iyi gelmişti. Ruhu daha dingin ve mutluydu. Eski neşe saçan kadın geri gelmişti. Bir gülümsemesiyle herkesi mest eden, attığı bir adımla adından söz ettiren kadın yeniden doğmuştu.

Sevdiği adamın kollarında ona can veren hayat veren adamla aşkını dolu dizgin yaşıyordu.

Ademoğlu çifti hali hazırda buradaydı ve Gülizar'ın varlığı kadına iyi geliyordu. Yeni bir dost edinmişti. Gülizar oldukça mantıklı ve olgun bir kadındı. Sayelerinde evden çocuk cıvıltıları eksik olmuyordu. Nazlı ve Kaan'ın tatlılıkları, her şeyi soruyor olmaları, olur olmaz vakitlerde uyanıp odalarının kapılarını çalıp içeri girme çabaları.. Bütün bunlar kadını ziyadesiyle mutlu ediyordu.

Ailesi ve arkadaşları onlara karşı hissettiği özlem su götürmez bir gerçekti. Hemen hemen her gün sürekli sırayla onları arıyor seslerini duyuyordu.

Laedri'ye hazırladığı yeni kreasyon sayesinde ise meşgul kalabilmek işe yaradığını hissettiriyordu. Ekip ile yaptığı uzaktan toplantılar, olur olmaz yerlerde yaptığı çizimler ile Balın kendini iyi hissediyordu.

SIRWhere stories live. Discover now