SIR-11 ''An''

5.9K 331 48
                                    

Selamm
Yeni bölümle sizinleyimm 🎉 Olaylar kızışıyor müjdem olsun 😉 Bölüm sonunda ki soruları atlamayalım Yorumlarda görüşmek üzere ❣️

Yıldıza basmayı unutmayalım olur mu?

Multi: Balın'ın toplantıda giydiği elbise

Alıntılar için instagram hesabı: quen.oflove

Keyifli okumalar

Quenoflove

SIR-11: AN

Karan, karşısında ki kızın gözlerinden geçen ışıltılara şahit oluyordu. Olmaması gereken ışıltılar görüyordu. Adil olmayan yollar denemişti. Sevgisinden vazgeçmesi için kırmayı denemişti. Lakin Balın Duman dağılan parçaları birleştirmekte uzmandı.

Farklı zar atmasının vakti gelmişti. Açık açık konuşacaktı. Zihninde ki düşüncelere rağmen, kollarını üzerinden çekemiyordu.

"Yanlış düşüncelere kapılıyorsun. Hayatımda kimin olup olmadığı seni ilgilendirmez." Işıltıların, gidişine tanıklık etti. Ağzını açan kızın, konuşmasına izin vermeden konuşmasına devam etti. "Bana, sakın beni öptün deme. Evet öptüm, daha öncede söyledim benim için güzel bir andı. Ama hepsi o kadar bir andı yaşandı, bitti. Aklında ya da kalbinde bana dair bir şey olmasın. Bana, gelip hesap soramazsın."

Balın'ın gözlerine buğular çökmüştü. Bal gözleri batmaya başlamıştı. Ama bu acımasız adamın karşısında ağlamak isteyeceği son şey bile değildi. Biçimli burnu dikildi. Ağzının içinden yanaklarını dişledi, ağlamak istemiyordu. Üzerine konan umutlar yeniden uçup gitmişti. İlk kez bu an inandı. Aralarında bir şey olmayacağı düşüncesi varlığını tüketiyordu.

Kalbine söz geçirmeyi denememişti. Bunu denemek bile aptallıktan başka bir şey olmazdı. İnsan kalbine söz geçirebilir miydi? Derin nefes aldı. Karan onu tüketiyordu. Aşkına en büyük engeli yine sevdiği adam koyuyordu.

Yenilgi değildi bu. Kendini istemeyen bir adamın karşısında küçük düşmekti. Aynı sözleri kaçıncıya işitiyordu yine de iflah olmuyordu. Bir süre uzak kalması lazımdı. Akıl sağlığı için bu çok önemliydi. Sözlerin altında ezilmekten yorulmuştu. Diline dolanan bütün sözleri söyleme isteğini bastıramadı. Yeteri kadar susmuştu.

"Sende eksik olan bir şeyler var. Ya karakterin yok ya da başka bir şey. Bir kadına, nasıl davranman gerektiğini bilmiyorsun. Bana, bütün bunları söylüyorsun ama sorduğum sorulara cevap veriyorsun, daha dün gece bana kendin hesap soruyordun. Ama sen busun akşamları farklı, sabahları farklı. Ben senin hazzını yaşayıp sonra bir kenara attığı o kızlar değilim. Benimle, bunları konuşurken bin defa düşün. Çünkü benden uzak duramayan sensin. "

Karan, doğru olduğunu biliyordu. Kendini bu kızdan geri de tutamıyordu. Ne düşünürse düşünsün yapamıyordu. Denediği her yol yıkımla sonuçlanıyordu. Uzakta kaldığı zaman gözleri onu arar hale gelmişti. Vücuduna yayılan bu bağımlılığı söküp atması lazımdı.

Balın'a söylediği gibi sadece akşamları aklına gelmiyordu. Bu ev bile ona oyun oynuyordu. Kokusu her yana sinmişti ve o güzel koku, cehennem azabı gibi ruhunu yakıyordu.

Evin salonunda, duvarlarında poz poz fotoğrafları vardı. Ailesiyle ve yalnız olan fotoğrafları evin her yanında sergileniyordu. Geçmişte de çok güzel olduğunu düşünmüştü. Gülüşü onun bile kalbini ısıtacak kadar etkiliydi. Durması gerekiyordu. Selim Duman'a ihanet ederse kendisini öldürürdü.

SIRWhere stories live. Discover now