SIR-14 ''İhtiraslı İtiraf''

6.7K 345 110
                                    

Not: Canım okuyucular herkese
merhaba. Nasılsınız? Hayatta her şey yolunda mı? Bomba gibi bir bölüm oldu vallahi. Böyle baştan da spoi veriyor gibi oluyorum her seferinde ama ne yapayım dayanamıyorum vallahi. Bir daha ki bölüme kadar çok heyecanlanacağınızı biliyorum. Bu heyecanıma ortak olun lütfen ve bu bölümü yorumsuz bırakmayın. Beklenen bölümlerden biri oldu bence:)

Canlarım, emekleri görmezden gelmeyin. Lütfen vereceğiniz bir oy bile çok önemli.

Oy vermeden çıkmayınız.

Satır aralarına bol yorum bekliyorum.
Duyurular için profilimi takibe alabilirsiniz💙

Instagram: quen.oflove

Sevgilerimle

Öpüldünüz

Quenoflove💙

SIR-14: İhtiraslı İtiraf

Karan'ın, safir gözlerine baktı. Çehresinde git gide belirginleşen gülüş, sinir harbi yaşamasına sebebiyet verecek kadar can sıkıyordu. Diz kapaklarına kadar titrer vaziyetteydi. İtiraf edemezdi.

İtiraf ederse kaybedeceğini hissediyordu. Başından beri söylediği bütün o sözleri hak ettiğini göstermiş olacaktı. Maksadı ona kaybetmek değildi. Türlü oyunlar oynayarak, kazanmak değildi. Maksadı sadece Karan'dı.

Balın, tutkuna çevrildiği bu adamın aşkıyla harmanlanmak istemişti.

Kırılıp dökülen parçalarına karşın vazgeçmemişti. Dudaklarından dökülen sözlere razı gelemezdi. Çünkü gönlüne aşırı gelen bir his vardı. Karan, bu şekilde konuşuyorsa altında başka manalar vardı. Karan Barlas'ın bu aşk durumuna yeşil ışık yaktığını fısıldıyordu.

Bir kez daha can alıcı bir vuruş yapacaktı. Karan'ı kendi, silahıyla vuracaktı. Bugün ve öncesinde olanlar, illa ki önüne yeni bir kapı aralayacaktı. Karan şirkette babasının daha gözü önü olan bir yerde yanına gelmeye teşebbüs etmişti. Bunlar altı boş hareketler değildi.

Karan, kuşkusuz yenilmez bir adamdı. Heybeti ve gücü karşısında, insanın dili lal oluveriyordu. Balın, onu şaşırtarak konuşmayı başaran sayılı kişilerdendi. Safir gözlerine odaklanırken, zarif boynunu geriye düşürerek neşeli bir kahkaha attı.

"Ben, seni kıskanıyorum hatta seviyorum öyle mi? Karan, sakın içinde tuttuğun söyleyemediğin şeyleri bana yorma. En nihayetinde bugün, kapıma kadar gelen sensin."

Karan bu kızdan kabullenmesini beklememişti. Balın'ın düşündükleri ve dilinden dökülenler çoğu zaman farklıydı. Hakkı teslim etmek lazımdı, çok iyi oyuncuydu. Balın'ın yabancısı değildi. Sohbet sırasında, babasından onu dinlemişti. Selim gibi kızına aşık bir adamın sohbetinde adının geçmemesinin mümkünü yoktu.

Balın'ın, duvarları vardı. Duvarlarının müsebbibini geçmişi olarak görüyordu. Her insan biraz hayatta mecruhtu. Yaralarının üzerine, bir şeyler örterdi. Örtüler zamanla kalınlaşır ve duvar haline gelirdi.

Hassas bir insan olduğunu, saklama konusunda iktisas yapmış hali vardı. Yaklaşımını ona çok görmüyordu. Tersine bu yapıda birinin varlığını bu denli yok sayıp, söylediği her şeyin karşısında kendinden vazgeçmiyor olması da ilgisini çekiyordu.

SIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin