52- "Tehlike Çanları"

768 61 10
                                    

Merhabalar!!

Hepinizden bol yorum bekliyorum ve bunun karşılığında yeni bölüm hemen gelecektir.❤️

Şebnem Ferah: Mayın Tarlası

150 YORKM
80 BEĞENİ

SINIR GEÇİLİNCE BÖLÜM GELECEK. ❤️

Keyifli okumalar
Q.

SIR 52. Bölüm: Tehlike Çanları

Her derdin devası olarak bildiği sevdiği kadın gözlerinin içine bakarak söylediği sözlerde ciddiydi. Kararlı hali canını sıksa da kabul gördüğü tek bir gerçek vardı. Bu vakitten sonra bütün çabası bu kadın için olacaktı. "Kıskanç bir adamım ben karımın bensiz yaşamasına izin vermem. Niyetim bu ömrü onunla beraber sürmek." Parmaklarını ensesinden saç diplerine dolarken sertçe dudaklarını öpmeye başladı.

Alt dudağını emerken bir an sonra kadının başını yana yatırıp diline ulaştı. Duyduğu inleme ile hareketleri sertleşti. Zira kadında kavuşmak için hayli sabırsızdı. Elleri adamın pantolonunu hızlıca açmıştı. Hiçbir hazırlığa gerek görmüyordu zira bu adamla kavuşmak için çoktan hazırdı. Karan'ın yardımıyla onu içine aldığında dudaklarından sert soluklar yükseldi.

"Seni seviyorum." Fısıltısının beraberinde adamın üstünde hareket etmeye başladı. Dilleri birbiriyle savaşa girdi.

Karan, yaşadığı ne varsa yuvasına kavuşunca unutmuştu. En çok ihtiyaç gördüğü şey şüphesiz ki unutmaktı. Kadının elbisesini sıyırırken avuçları göğüslerini sıkmaya başladı. İkisi aynı anda gelirken genç adam başını kadının boynuna koydu.

"Edepsiz bir kadın olmaya başladın." Kadının, kıkırtısını duydu. Sırtını geriye atarken kadının başını göğsüne yasladı. "Kocamın yanına yakışmaya çalışıyorum." Karan, sesli kahkahasına engel olamadı.

Karan, kadını altına alırken içindeki hareketlerini hızlandırdı. Dudaklarına sarıldığında ruhunda biriken hırsla kadını tarumar ediyordu.

Balın, onun sert yanıyla tanışmıştı ancak bu sevişmelerinde başka bir şey vardı. Karan, bir şeyleri ispat etmeye çalışır haldeydi. Son kez içinde gidip geldikten sonra kendini üzerine bırakmıştı.

"Seni, koruyacağım ne pahasına olursa olsun seni koruyacağım." Kendine söz verir gibi konuşsa da Balın, ellerini adamın saçlarına görürdü. Saçlarını okşamaya başladı. Gözüne o kadar çaresiz gelmişti ki içi sızlamıştı. "Karan." Fısıltıyla konuştu.

"Sadece sana ihtiyacım var. Tek ailem sensin. hayatımın aşkıydın, karımdın artık her şeyim sensin." İçi burkuldu genç kadının. Ondan bunları duymayı beklemiyordu. "Annende var."

Omuzuma bir öpücük bırakırken gözlerimin içine baktı. "Yok."

"Bana her şeyi anlatmak ister misin?" Karan, koltukta oturur pozisyona geldi. Sırtı kadına dönükken üzerini giyindi. Cebinden çıkardığı sigarayı yakarken, Balın onun hareketlerini takip ediyordu. Derin bir nefes aldı.

"Nereden başlamam lazım bilmiyorum. Her şeyi bilmeye de hakkın var." Sesinin ciddiliği karşısında yerinden kalkıp üzerini düzeltti. Çenesini adamın sırtıma yaslarken arkadan saçlarını okşadı.

Sanki sevgi ve şefkate çok ihtiyacı var gibi hissediyordu. Gözünde küçük bir erkek çocuğuydu. İlk defa ona karşı böyle hissediyordu. "Nereden istersen oradan başla."

Karan, doğru kelime aramadan hafifletici bir şey aramadan her şeyi anlatmaya başladı. İtalyan'dan başlayıp annesiyle olan her şeyi tane tane anlattı. Annesinden bahsederken sesi alçalmış gözleri sürekli dalıp durmuştu. Onun, bu dalgın hali Balın'ın içini burktu.

SIRWhere stories live. Discover now