SIR - 24 "Ömürlük Teklif"

3.7K 246 68
                                    

Aşağıyı okumadan geçmeyin çiçeklerim
Bölüm şarkısı: Frank Sinatra: Strangers in the night
Lütfen oy vermeden çıkmayın Canlarım ❤️
***

SIR 24: Ömürlük Teklif

Hande, arabayı durdurunca Balın'ı kontrol etti. Camdan dışarı baktığını görünce, telefonunu alarak geldiklerini haber veren mesajı gönderdi. Karan, oldukça şık bir otelin üst katını ayarlamıştı. Çağırdığı herkesin yukarı da, onları beklediğini biliyordu.

Balın'ın en sevdiği arkadaşlarını bütün hafta boyunca aramıştı. Birçoğu üst katta sürpriz için hazır bekliyordu. Hande, arkadaşından daha heyecanlıydı. "Kaç yaşıma girdiğimi biliyorsun değil mi?" Gözlerini devirerek baktı. "Tabii ki biliyorum ama sende çok huysuz olduğunu bil." Arabayı teslim ettikten sonra asansöre yönelmişlerdi. "Restaurant şurada diye biliyorum."

"Yanlış biliyorsun." Kolundan tutup asansöre bindirmişti. Elbette ki doğru biliyordu fakat planları orada durup sade bir yemek kesinlikle değildi. Otelin en üst katına geldiklerinde asansörün çıkışında onları çok hoş bir kız bekliyordu. "Hoş geldiniz efendim. Eşyalarınızı alayım." Balın, üzerinde ki uzun paltosunu çıkarıp kıza uzatmıştı. Hande'de verdikten sonra genç kız onları yönlendirmişti. "Bu taraftan."

Balın ve Hande kızın gerisinde yürüyorlardı. Balın, etrafın çok sessiz olduğunun farkına varmıştı. Karanlık olan koridor yolda onlar yürürken aydınlanmaya başlamıştı. Balın, aniden önüne geçen Hande'ye yol vermişti. Geniş bir alana adım attığında, aydınlanan etrafa baktı. "Sürpriz." Diye bağıran insanlara baktığında bal gözleri büyümüştü.

Gözleri kalabalığın arasından bir kişiyi seçmişti. "Karan." Gözleri gözlerine değmişti. Bütün heybetiyle karşısındaydı. Uzun boyuyla, safirden parlayan gözleriyle yine dikkatini çekmişti. Bütün bu kalabalıkta gözleri de kalbi de hemen onu bulmuştu. Sakalları uzamıştı, birkaç gündür tıraş olmadığını ele veriyordu.

Günlerdir içten içe ağlıyordu bu adam için. Sabah paramparça olan kalbi, onu görünce tamamen toplanmıştı. Şimdi bu adam için heyecandan çarptıkça çarpıyordu. Dudakları dişlerini gösterecek kadar açılmış gülümsüyordu.

Üzerinde simsiyah bir takım vardı. Kaslı bedenini tamamıyla ele veriyordu. Uzayan sakalları ona bambaşka bir karizma katmıştı..

Bu kalabalık salonun her yerinde kırmızı ve beyaz renkte balonlar vardı. Bu organizasyonu yapan Balın olsa asla bu kadar abartıya kaçmazdı. Ancak o kadar güzel duruyorlardı ki, beğenmeden edemedi. Ayaklı bir düzenek kurulmuştu.

Liseden yakın arkadaşı Sinem hemen gelip sarılmıştı. "İyi ki doğdun bal kız." Sinem'e sarılırken gözü Karan'daydı. Bursa'nın yüksek kesimine hitap eden birçok kişinin çocukları da buradaydı. Hepsiyle aynı okullara gittiği için birbirlerini tanıyorlardı. Bu demek oluyordu ki bu gece burada her şeye bütün Bursa şahit olacaktı.

Yanına gelen herkes doğum gününü kutlarken; iş arkadaşları geride bekliyordu. Arda, Burak ve Hande zaten bütün gün yapılan bütün kutlamalarda vardılar. En sonunda sıra onlara gelmişti. İkisine de aynı anda sarılmıştı. "Hani iki zilliye sözünüz vardı?" Arda, gözlerini bayarak Hande'ye bakmıştı. "Bütün organizasyonu ben yapayım demiştim. Söylediği yalana bakar mısın? Ben bile inanmam buna."

"Senin için inanmıştım ama Burak'a ihtimal vermemiştim." Burak, omuzlarını dikmişti. "İyi ki doğdun be prenses. Siz iki kadın bu ekibin bel kemiğisiniz."

"Aslında bu organizasyonu tek başıma yapmadım. Büyük bir yardımcım vardı beyler siz zaten biliyorsunuz ama." Balın'ın koluna girdikten sonra devam etmişti. Ortama yayılan müzikle insanlar eğlenmeye başlamıştı. "Karan, bu mekanı o ayarladı. Her adımda da iş birliği yaptık." Balın, artık esas oğlana gitmek istiyordu. Kendisini kalabalıktan sıyırdı. Karan'ın yanında Akın bir de tanımadığı bir kız vardı.

SIRWhere stories live. Discover now