SIR-26 "Evine Hoş Geldin"

3.7K 238 72
                                    

Herkese selamlar gittikçe büyüyen Sır ailem! Hepinize merhabalar🤍 Aşağıyı okumadan çıkmayalım 🤍
Oy vermeden ve yorum yapmadan geçmeyelim lütfen ❤️
**

SIR-27: Evine Hoş Geldin

Balın ertesi sabah, evde ettiği kahvaltının ardından dışarı çıkmıştı. Karan'ın yüzünde her zaman ki mesafeli ifadesi vardı. Dün sabah ki aşk kokan bakışlarından eser yoktu. Bu sefer aralarında kaçamak bakışlar bile olmamıştı. İçsel fikri, bu konunun fazla uzadığıydı. Lakin yine de böyle bir tepkiyi hak edip etmediği konusunda gelgitleri vardı.

Yola çıkmadan önce, Hande ile görüşmek istemişti. Doğum gününde öylesi büyük uğraşlar vermişti ki, her şey harika geçmişti. Bütün gizli işleri de bir an olsun belli etmemişti. Halbuki duygu patlamalarını onun yanında yaşamıştı. Aksine Hande; huysuzluklarını çekip, derdini dinlemişti. Bir an olsun düşmesine izin vermeden olaya konsantresini kaybetmemişti.

Bir araya geldiklerinde; Hande'den, perde arkasında olan bitenleri dinlemişti. Hande'nin çabası göz ardı edilemezdi. Arkadaşının, mutlu olması için en güzel organizasyonu yapmıştı.

Balın,  Karan'ın teklifini anlattığında ise Hande buna hiç şaşırmamıştı. Şimdi sakin bir kafede kafa kafaya vermiş güncel bilgi dolu sohbetlerine devam ediyorlardı.

"Annesini çok merak ediyorum. Arayamazsan da mesaj at bana. İnşallah kaynanalık yapmaz." Balın, kahvesinden bir yudum alıp fincanı yerine bıraktı. Hande, yeniden bir heyecanına daha ortak oluyordu.

"Yapar mı bilmiyorum ama ben kötü davranamam. Anne sonuçta benimde annem yok. Kendi annem gibi olamaz ama en azından hayatımda bir anne olur." Hande, arkadaşının bu konuda yaşadığı boşluğu çok iyi biliyordu. Dudakları bir çizgi haline geldi. Uzanıp masadan elini tuttu. "Kim bu güzelliğe kötü davranmaya kıyabilir ki?"

"Karan!" İsmi dudaklarından şiddetle dökülmüştü. "Amma yaptın sende. Adam senin için çok uğraştı. Her şeyi geçtim doğum kontrol hapı aldı diye suçlu ilan ettin."

"Sen, bile beni anlamıyorsun. Bana sorması lazımdı."

"Bunu ona sakince izah et o zaman. Balın, sana nasıl desem bazı erkekler kendini o anda çok iyi kontrol edemez. Karan, o iradeli adamlardan biri. O anda bile önceliği sen olmuşsun adamın." Hande'ye onları üstü kapalı bir halde söyleyivermişti. Sürekli Karan'ın çok düşünceli ve nazik olduğundan bahsetmişti.

"Ne yapayım bu da benim kötü huyum. Hayatımla ilgili konularda başkalarının karar almasından hoşlanmıyorum."

"Sen, ona sormadan hayatına girmek için duvarları aşarken sorun yoktu." Bu söylediğine kahkaha atmıştı. Hande her zaman ona iyi gelmişti. "Arda'da, İstanbul'a kaçıyormuş." Arda, dediği anda aklına Ece gelmişti. Arda'dan, o kız hakkında öğrenecek şeyleri vardı. "Ne yapacağı belli." İkisi de aynı fikirdeydi. Eğlenceli bir yılbaşı partisi onu bekliyordu. Balın'ın telefonu çalmaya başladı. Çantasından derinliklerinden gelen telefonunu eline aldı. "Karan, arıyor."

"Efendim."

"Neredesin?"

"Hande'yle birlikte bir kafedeyim."

"Bana konum at. Haber verince de kapıya çık." Suratına kapanan telefona baktı. "Bak işte senin sorunun bu! Bana söz hakkı tanı be adam. Belki ben seninle gelmek istemiyorum." Kapalı telefona karşı konuşan arkadaşına gülerek baktı. Karan Barlas'a fena halde tutulmuştu. "Canım sakin ol. Sakince konuş onunla da. Bak kendisi sakinliğiyle delirtiyor seni."

SIRWhere stories live. Discover now