SIR

Sır 43.1 "Sonsuz Mutluluklar."

NOT: Herkese merhaba!

Birbirimizi çok özledik değil mi? Çok özledik vallahi haklısınız. Hevesle beklediğiniz bölümün süreci epey uzadı. Aslında hiç böyle olmazdı biliyorsunuz ama uzun zamandır müthiş bir yoğunluk içerisindeyim. Sonrası için ise eskisi gibi daha düzenli olacağıma söz verebilirim. 🤍

Ancak diğer yandan hepinizin bildiği üzere bu bölüm çok önemliydi ve beni de epey uğraştırdı. Aylardır üzerinde çalıştığım bir bölüm sizlere de daha önce sorduğum için iki parttan oluşmasına karar vermiştik.

Meğer ne zormuş Karan ile Balın'ı evlendirmek.. Yazarken bile kendi kendime defalarca söz verdim "Birdaha asla düğün bölümü yazmayacağım!" Diye. Karan ile Balın'ın o duygusal dünyasına yakışır bir düğün olsun istedim. Balın'ın naif kalbinde yaşadığı aşk ve Karan'ın karanlık dünyasına doğan o beyaz aşkı düğün ile perçinlemek çok zor oldu.

Karan ile Balın'ın düğününe özel yansın buralar yorumlardan beğenilerden.

📌 Yorum yapmadan çıkmayınız.

📌 Beğenelim lütfen

Aşağıda görüşmek üzere

***

SIR 43. Bölüm: Sonsuz Mutluluklar  PART 1

Kalbini uçsuz bucaksız mavilere açmışken, kendini durmaksızın kanat çırpmaktan alıkoyamıyordu. Sanki ömrünü son anına kadar en sıcak mevsimli ülkelerde geçirecekmiş  gibi hissediyordu. Bu hissin tek sebebi durmadan atan aşık kalbinin vücuduna yaydığı sıcaklıktan başka şey değildi.

Dudakları sürekli gülmeden duramıyordu. Hazırlandığı odanın içerisinde ki kalabalık öyle yoğundu ki oldukça neşeli bir ekiple hazırlıklarını sürdürüyordu.

"Çok güzelsin." Yanı başına gelen Hande, dolan gözlerini saklamazken ellerini burnunda birleştirmişti. Balın, dağınık topuz yapılan saçlarına takılan tacından sonra Hande'nin ellerine uzandı. "Her şey için çok teşekkür ederim. İyi ki varsın."

Mutluluğun yanı sıra yaşadığı yoğunda bir duygusallık vardı. Zira bal gözlerine biriken yaşlar da her şeyi belli ediyordu. "Hayır, hayır ağlamak yok." İçeri aniden giren Arda ve Burak bu duygusal havanın dağılmasına sebep olmuştu.

"Kızlar!" Arda, neşeyle içeri girerken "Hazır mısınız?" Diyen Burak arkadaşının arkasına geçip omuzlarını sıktı. "Hazırız galiba."

"Peri kızı gibi olmuşsun." Burak, Balın'ın omuzlarını destek olur gibi sıkmıştı. "Sahiden öylesin." Arda gibi biri bile bu ana dayanamamıştı.

Balın, arkadaşlarıyla bugünün anısına pek çok fotoğraf çektirmişti. Babaannesi etrafta dört dönerken en ufak ayrıntıyla olsun yakından ilgileniyordu.

"Artık gelinliğini giymen lazım." Melek Hanım, yanına gelmiş olsa da gözleri kolundaki saatteydi. "Daha fotoğraf çektireceksiniz."

"Melek Hanım, fotoğrafları düğün içerisinde çektirecekler ya." Hande, alttan alta kıkırdıyor olsa da belli etmiyordu. "Evet, doğru söylüyorsun." Melek, arkasını dönmüş giderken içeri giren Feyhan ile kollarını iki yana açtı.