SIR-25 "Seni Seviyorum"

4.5K 248 103
                                    

Bölümde yetişkin içerikli sahneler var. Gerekli işaretleri de koydum. Rahatsız olanlar ya da yaşı küçük olanlar lütfen okumasın
Aşağıyı okumadan çıkmayın

Keyifli okumalar
Lütfen yıldıza basmayı unutmayın

**

SIR-25 "Seni Seviyorum"

Genç adam, duyduğu sözlerin ardından rahat bir nefes verdi. Alacağı cevaptan emin olmasına rağmen, saatlerdir gerginlik yüzünden başına giren ağrıların hesabı olmamıştı. Uzun zaman sonra içtenlikle gülmüştü. Balın, hayatına dokunan gerçek bir mucizeydi. Genç adam, bu kıza gelene kadar çetrefilli yollardan geçmişti. An itibariyle duyduğu sözler, bütün o zamanların mükafatı niteliğindeydi. Haftalardır içinde tuttuğu bir şeyi daha söylemek için dudaklarını araladı.

"Başıma gelen en güzel, en kıymetli şeysin. Varlığınla bir ömür yaşamak istiyorum ama sana söylemek istediğim başka bir şey daha var." Balın, heyecandan yerinde duramayacak gibiydi. Adamın boynuna sarılmak üzereydi ki başladığı sözler bu hareketine engel olmuştu. "Yıllar sonra bana kalbin sadece hayata devam etmek için bir uzuv olmadığını hatırlattın. Kalbim sadece sana ait, her gün sana olan sevgimle yaşıyorum. Seni seviyorum bal gözlüm." Balın'ın gözleri mutlulukla dolmuştu. Bu itirafı beklememişti. Aklına dahi gelmemişti. "Sen.." Karan, gülümseyerek başını salladı. "Seviyorum seni çok seviyorum." Balın, adeta boynuna atlamıştı. Karan, belinden yakaladığı kızı havalandırırken, sadece sözleriyle ayaklarını yerden kesmemişti. ''Seni çok seviyorum. Ömür boyu seninle olacağım.''

Ayakları yerle temas ettiği anda, Karan yüzüğü kutusundan çıkarmıştı. Elleri arasına aldığı sağ elinin yüzük parmağına yeşil parlak taşlı yüzüğü takmıştı. Yüzük ait olduğu yere gelmişti. Gözlerini günlerce bu görüntüden alamayacaktı. Kulaklarında sürekli bu itiraf çınlayacaktı. Karan, kızın yüzünü elleri arasına alıp dudaklarına yapışmıştı. Üst dudağını emerken, kızın ağzını açmasıyla dilini içeri sokmuştu. Genç kızın ağzının içini tarumar ederken ileriye doğru yürümeye başlamıştı. Odanın içine girdiklerinde elleri omuzlarına gitmişti. Hissettiği soğuklukla ayrılmıştı. "Üşümüşsün."

"Farkında bile değilim." Heyecandan bu hislerin farkında değildi ki. Üşüyor muydu? Karnı mı açtı? Hiç farkında değildi. "Karan, bir daha söyler misin?" Bir kez duymakla inanmayacaktı buna. Hayran olduğu sesinden sürekli bu sözleri duymak isteyecekti. "Seni seviyorum." Gözlerini kapattığı anda, aylar öncesine gitmişti. Kırıldığı anlar, öfkelendiği anlar, intikam yemini ettiği zamanlar..

"Seni kazanacağım Karan Barlas ne olursa olsun seni kazanacağım. Bu benim aşk yeminimdi. Ağabey dediğin insanların kızlarıyla yattığını söylediğin zaman o kadar üzülmüştüm ki. Ne olursa olsun senin de beni seveceğine dair bir yemin etmiştim." Karan, söylediği sözleri çok iyi hatırlıyordu. Onların hepsini Balın'ın kendisinden uzaklaşması için söylemişti. "İyi ki o yemini ettin. İyi ki benden vazgeçmedin."

"İstesem de vazgeçemezdim. Gözünü açtığın ilk an, bütün hayatımın seninle geçeceğini hissetmiştim." İnatçı aşkıyla yenilmemişti. Aşkta ve savaşta Balın asla vazgeçmezdi. Kendi tabularını yıkmıştı. Her zaman insanlarla onu kıracakları kadar yakınlık kurmaktan geri durmuştu. Ancak Karan'la bilerek bu ateşe yürümüştü. Yürüdüğü ateşten büyük hasarlar almıştı. O ateş bile kalbine bulaşmıştı. Vücudunda ateşin sıçramadığı bir yer kalmamıştı. Bir zaman sonra Karan'ın söylediği ya da yaptığı şeyler ateşi hissetmemesine sebep olmuştu.

SIRUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum