45- Tek Başına

1.1K 90 80
                                    

DİKKAT OKUMANIZI ÖNEMLE RİCA EDİYORUM!!!

Merhaba canım okuyucularım,

Umarım her şey yolundadır. Hikayelerimi severek ve isteyerek yazıyorum. Sizlerin yaptığınız güzel yorumlarda beni motive ediyor ve yazma hissimi körüklüyor. Ancak bölümlerimin okunma oranı gayet güzel fakat yapılan bir adaletsizlik var.

Güzelce okuyup yorum yapmadan yahut beğenmeden çıkıyor olmanız oldukça kırıcı bir durum.

Sonrasında bir kez olsun yorumunu yahut beğenisini görmediğim okuyucuların bir an da bana "bölüm nerede?" "Neden yazmıyorsun?" "Çok zaman geçti unuttuk!" Gibi gönderdiği mesajları görünce ben de yapılan haksızlığa kızıyorum.

Sizlerle özellikle yorumlarda buluşup konuşmayı sevdiğim için evet kimlerin yorum yaptığını çok iyi biliyorum.

Lütfen bu duruma bir son verin. Ortaya koyulan hikayenin hakkını vermekten bu kadar çekinmenize mânâ veremiyorum.

- OY VERMEDEN ÇIKMAYINIZ.

- SATIR ARALARINDA BULUŞALIM.

Keyifli okumalar
Q.

SIR 45. Bölüm: Tek Başına

Balın, ona doğru bir adım attı. Bal gözlerinde müthiş bir sancı vardı. Avuçları hızla atan kalbinin üzerine kapanmak ve bu çarpıntıyı engellemek istiyordu. Ancak elleri yumruk halini almış olsa da yüzünde tereddütle sevdiği adama bakıyordu.

"Annen, iyi değil mi?" Karan, avuç içlerini yüzüne kısa bir süre kapatıp ellerini saçlarından geçirdi. Ona, ne cevap vereceğini bilemiyordu. Kapıda olan bütün konuşmaları duymuş olması hiç istemeyeceği bir durumdu. "Bilmiyorum, konuşmam lazım."

"Karan.." Karan, safir gözlerini bal gözlerine dikerken bir adımda yanına varıp çenesini tuttu beklemediği an da dudaklarına sert bir öpücük bıraktı. "Vazgeçemem."

Balın, duyduğu tek kelime ile bir adım geriledi. Buraya kadardı sabahtan beri yaşadıkları güzellik bu an da son bulmuştu. Başını kaldırıp yüzüne baktı.

Karşısında öfkesini kontrol eden ancak gözlerinde lavlar biriktiren bir adam vardı. Boğazında inanılmaz bir kördüğüm vardı. İçinden konuşuyordu ancak dudaklarını aralayamıyordu.

"Zor olacağını biliyordum ama bunu düşünmemiştim benimle buraya gelince..." duraksama gereksinimi hissetti zira cümlesini nasıl toparlayacağım bilemiyordu. Başını iki yana salladı. Sarı saçlarına parmaklarını geçirirken sırtından geriye doğru attı. "Ne kadar devam edecek desem de bana verecek bir cevabın olmayacak."

Safir gözlerinde ki öfke bir an da siliniverdi. İlk kez birine karşı verecek bir cevabı yoktu. Ve bu içinde hiç bulunmak istemeyeceği bir durumdu. Karşısında sevdiği kadın vardı. Saatler önce seviştiği, dokunduğu, güldüğü, eğlendiği kadınla şimdi olmak istemeyeceği bir çıkmazdaydı.

Balın, omuzlarında ki ağır yenilgiyle merdivenleri aheste biçimde çıktı. Odalarına girdiğinde sırtını kapıya yaslarken başını yukarı kaldırdı. Boğazında ki o kördüğüm gitmiyordu. Gözlerinden akan yaşlar dahi umrunda değildi. Yavaşça yatağa yürürken içine girdi. Daha ilk günden yaşadığı durum adil değildi.

Halbuki o evlenmeden çok önce bu adamı sevmeye başladığı anda hiçbir şeyin kolay olmadığını, gerçekleri öğrendiği anda ise mutluluğun nadir hüznün her anlarında yanı başlarında olacağını anlamıştı.

SIRWhere stories live. Discover now