SIR-18 ''Kasımpatı''

5.4K 258 96
                                    

Merhabalaaar canlarım
Keyfiniz yerinde mi? Hayat nasıl gidiyor?

Açıkçası bu bölümde değindiğim çok önemli bir konu var. Her gün gazetelerde ve haberlerde kadınların hatta çocuk yaşta ki kızların vahşice öldürüldüğü haberler okuyoruz. Canım kadınlar, kimse sizde güçlü değil.Sesinizi çıkarmaktan korkmayın. Allah dünya üzerindeki en büyük gücü bizlere vermiş. Hiçbir varlık doğuracak üreyecek kadar güçlü değil. Her şeyi geçtim, içinizde ki gücün farkına varın olur mu? Korkmadan mutlu bir şekilde yaşamak hepimizin hakkı. Kimse bu hakkı elimizden alamaz. Çalışırız, üretiriz, başarılı oluruz aynı anda her şeyi yapabiliriz. Seçtiğimiz hayatlar kimseyi ilgilendirmez. Her şeyi aynı anda yapacak ve en önemlisi yaşayacak kadar güçlü varlıklarız biz. Gücünüzü üzerinde uygulayan adamları sevmeyin. Çünkü asıl güç sevgidir. Güzel seven adamları sevin. Şiddet gösteren insanların bastırılmış duyguları altında ezilmek zorunda değiliz. Yaşayacak, yüksek sesle gülecek kadar insanız bizlerde. Kendinize dikkat edin.

Ben size, yüzünü güldürecek aynı zaman da sizi düşündürecek uzun bir bölüm bırakıyorum. Umarım beğenirsiniz.
Canlarım lütfen yorum yapın ve beğenin. Sizden gelecek olan her türlü geri dönüş benim için çok önemli.
•Satır aralarına bol yorum bekliyorumm
•Yıldıza basmayı es geçmeyiniz

Hikayelerin alıntıları için İnstagram hesabımız "quen.oflove"  davetlisiniz🖤

Multide: Balın Duman🖤

İyi okumalar Q🖤

SIR 18: Kasımpatı

Karan'ın kulaklarında başlayan uğultu giderek artıyordu. Ardında canhıraş vaziyette, çığlık atan kızı duymuyordu. Doğrusu az önce yukarıda gördüklerinden sonra hiçbir şeyi duymuyordu. Zihninde Balın'ın, kaçmak için direnen halleri kalmıştı.

Safir'den parlayan gözleri, önünde yere devrilen Emre'den başka bir şeyi görmüyordu. Burundan oluk oluk akan kan dahi durması için yeterli sebebi sunmuyordu. Sağ eli yumruk şeklini almış bilmem kaçıncı kez havaya kalkarken, uzuvlarında biriken bütün güç oraya toplanmıştı. Bir kez daha acımasızlığıyla yumruğu adamın suratında patlattı. Yakalarından tutup, ayağa kaldırdığı adamın yüzünün ortasına attığı kafa büyük feryatlara neden olmuştu.

Birileri onu kollarından tutup, geriye çekmek istiyordu. Lakin hiçbir girişim başarıyla sonuçlanmıyordu. Nihayetinde dakikalar önce Emre, aynı vicdansızlığı bir kadına yapmıştı.

Selim Bey, kapıdan çıktığında gördüğü anla şaşkınlığa uğramadı. Karan Barlas yine hak eden birine cehennem azabını yaşatıyordu. Gözlerinin kapanmasını sağlayan, duvarları durduğu yerden bile görebiliyordu. Karşısında istenirse ordu olsun, Karan yine aynı savaşı vermekten kaçınmazdı.

Kapıda biriken insanlar, patronlarını görünce çareyi içeri girmekte bulmuşlardı. Bu şirket böyle kaosların merkezi değildi. Görenler bir göz olsun bakmadan edememişti.

Karan, son yumruğunu da yerde ayakları önünde yatan adamın suratının ortasına indirdi. Neredeyse burnunun kırıldığından emindi. Zira bu anlarda kalbinde merhametin kırıntısı yoktu.

Balın'ın kolları arasında çaresizce çırpınışını gördüğü vakit, beynine sinyaller dolmuştu. Bedeni aşılmaz öfkeyle dolmuştu.

Selim olduğu yerden ela gözlerini kızına değdirdi. Karan'ın yanına gitmek isteyen bir hali vardı. Yanında duran güvenlik ona bu konuda geçit vermiyordu. Karan'ı ise iki güvenlik dahi tutamıyordu. Camın ardından kızını zorla tutmaya çalışan adamı gördüğünde, içinde yayılan korku kalbinin teklemesine neden olacak kadar büyüktü. Tabloya baktığında, ilk defa kızını koruyan kendisi değildi.

SIRWhere stories live. Discover now