SIR-30 "Kanadı Kırılan Umutlar"

3.2K 220 871
                                    

Herkese selamlar! Dün gece yayımladığım bölümden henüz yirmi dört saat geçmeden yeniden beraberiz!

Açıkçası beni o kadar mutlu ettiniz ki sizleri bekletmek istemedim. Dün sizlere yorum ve oy konusunda ki mutsuzluğumu söylemiştim ve sizler beni kırmayıp o kadar mükemmel yorumlar yaptınız ki.. Yorumlarınızı okurken gülmeden mutlu olmadan yapamadım. Yorum sayısı olağanüstüydü ama özellikle olaylara bakış açınıza ba-yıl-dım!! İyi ki varsınız! Bende bu güzel davranışlarınızın karşısında hemen bölümü yayımlamadan yapamadım.

- Bu bölümde de her birinizden bol bol yorum bekliyorum. Satır aralarımız dolup taşsın.

- Aynı zamanda oy vermeden çıkmayalım..

Bölüm şarkısı: Sena Şener Sevmemeliyiz.

**

SIR 30: KANADI KIRILAN UMUTLAR

Akın'ın belki de ilk defa dizleri titriyordu. Vücuduna  derin bir endişe dalgası yayılmıştı. Bu kızın, bunları nasıl öğrendiğini çözememişti. Karan'ın ona bunları anlatmadığına emindi. Sevda'yla konuştuğunu hiç zannetmiyordu. Atladığı çok önemli bir detay vardı, bu kız Karan'ı kendine aşık edecek kadar güçlüydü.

Çok güçlü bir kadındı. Aşık olduğu adam için her şeyi yapacak kadar da cesurdu. Zihni hiçbir zaman Ece'nin, Karan'a aşık olacağı fikrini geçirmemişti. Bu konuyu hiçbir zaman önemsememişti. Karan zaten bunu tahmin dahi etmiyordu. Karan, o gece ki kavganın özünü bile bilmiyordu. Ece Sevda'yla kavga ettiği gece de sarhoşluğun arkasına sığınmıştı.

"Beni kimseyle karıştırma Akın. Ben bildiğim ve hissettiğim her şeyi doğruca söylerim." Kendinden emin sözleri havaya karışmak yerine, Akın'ın beynine vurgun olup takılı kalmıştı.

Balın'ın söyledikleriyle diğerleri de ayaklanmıştı. İçlerinde bunu tek tahmin eden Eda'ydı. Hakan ona bakınca bakışlarıyla doğruladı. Hakan, gözlerini kocaman açtı. Ece'nin fütursuz hareketlerini hep ailesini kaybetmesine yorardı. Ancak kısaca düşününce o hareketleri hep Karan'a yaptığı geldi aklına. Karan'ın kollarında kendinden geçen Ece'ye bakınca, Balın'ın söylediklerine inanmadan edemedi. Akın, ağzını açamıyordu.

Balın'ın gözleri bile etrafa alevler saçıyordu. Bedenin her uzvunda hissettiği ateş gözlerine de yansımıştı. Kendinden emin bir şekilde geriye döndü ve oradan uzaklaştı. Kapıya doğru yürümeye başladı.

Karan'ın gözüne giden kadın çarptı. Kollarına yapışan Ece'yi, o ne olduğunu anlamadan bıraktı. Koşar adım kızın arkasından gitti. Kalabalığa çarparak dışarı çıktı. Balın, görevliye taksi çağırmasını söylüyordu. Balın titreyen elleriyle ağrımaya başlayan başını ovaladı.

"Taksi falan çağırmıyorsun. Ne oluyor?" Kızı, kolundan tutup kendine çevirdi. Karşısında Karan'ı görünce derin bir nefes almadan edemedi.

"Bırak Karan bu konu daha fazla uzamasın." Karşısında ki kız kendisiyle ilk defa bu kadar keskin konuşuyordu. Oysa ki kendisine kurduğu her cümle de kelimeler ağzından aşkla ve  nazla çıkardı.

"Hangi konu uzamasın Balın?" Balın, sinirle kolunu kurtardı. Soğuk havada üzerine paltosunu bile giymeden kendisini sokağa atmıştı.

"Ece'yle ettiğin muhteşem dans! Ben, seni dansa kaldırmak için sana yalvarıyorum be! Ben yapıyorum bunu. Sen bana bunu teklif bile etmiyorsun ama keyifle Ece'yle dans ediyorsun!" Çok yüksek oktavdan konuşuyordu. "Konu bu mu? Ece'yi ben kaldırmadım bile." Balın, daha fazla bir şeyleri saklamanın yersiz olduğunu düşündü. Akın'a nasıl söylediyse Karan'a da söyleyecekti. İlk defa bir strateji yapmadan açıkça konuşacaktı.

SIRWo Geschichten leben. Entdecke jetzt