Sır 35 "Güzelliğine''

3K 197 351
                                    

Herkese selam  uzunnn bir bölüm sizi bekliyor.. Beğeneceğinizi umuyorum ve hepimizden bol oy ve yorum bekliyorum. Bu uzun bölümün karşılığında yorumlarda buluşalım♥️ Aşağıyı da okumadan çıkmayalım..

Sır 35: Güzelliğine

Huzursuz geçen günleri ruhuna adeta yapışmıştı. Yüzü dahi hissettiği karmaşaları gizleyemiyordu. Yaklaşık iki gündür bu vaziyetteydi. Geçen günlerde elbette Karan ile konuşmuşlardı. İçten içe bir şekilde Karan'ın, Ece ile konuştuğunu biliyordu. Bu durum ise Feyhan Hanım'ın söylediklerini tasdikliyordu. Fakat Karan arada ki karmaşayı iyi idare ediyordu. Balın'a, hiçbir şekilde bir şey sezdirmiyordu.

İki günün sonunda Balın, Laedri'nin görkemli binasından içeri girdi. Adımını atar atmaz insanların hızla bir yerlere koşturduğunu görebiliyordu. Herkes hummalı çalışmalarına devam ediyordu. Ece'nin tükenmeyen planlarının devamı olduğuna emindi. Belki de bu yüzden, Karan'la konuşurken kendisini geride tutmuştu. Bu durumu yaşadıklarına hala inanası gelmiyordu.

Eda bu sürede onu çok kez aramıştı. Her fırsatta dile gelen Ece kimseyle konuşmuyor durumunun arkasına sığınılması hoşuna gitmiyordu. Karan'a, bu konuyu açmamıştı. Onun, sarsılmaz bir iradeyle durduğunu biliyordu. Lakin Ece herkesi öyle bir durumun içine sokmuştu ki tabiri caizse ellerini bağlamıştı. Bu esaret ise Balın'ın hoşuna gitmiyordu. Öte taraftan Balın bilmiyor olsa da; Karan, net tutumunu dile getirmişti. Artık bu tarz görüşmeler sürmeyecekti.

Balın bir süre bu kızla ilgili görüşlerini saklı tutacaktı. Çünkü Ece, öyle bir kızdı ki zihni kimsenin aklına gelmeyen sinsiliklerle doluydu. Balın'ın, güvenle söylediklerinden sonra i,ntihar etmesi de bunun bir alametiydi.

İçinde biriken sıkıntı sesine öyle yansıyordu ki, Karan bunun farkına varmıştı. Ancak üstelemeyi çözüm görmüyordu. Zihninde takılı kalan düşünceler dilinden kopsa dahi hissettiği buhran kolayca gitmeyecekti. Bu yüzden kreasyon toplantısından sonra her şeyi kendisinin anlamasını istemişti.

Balın, bu sabah Feyhan ile birlikte İstanbul'a dönmüştü. Hazırladığı kreasyonun toplantısı için buraya gelmiş olsa da burada bulunmak hiç içinden geçmiyordu. Ayakları ilk defa Karan'a giden yolda yürümek istemiyordu. Belki de Ece'nin asıl elde etmek istediği buydu ve bunu başarmıştı.

Feyhan'ı eve bıraktıktan sonra toplantı olduğunu bilmesine rağmen oyalanmıştı. Toplantıya tam yirmi dakika gecikmişti. Karan, tarafından gelen aramalara cevap vermemişti. Bu yaptığının profesyonelliğe aykırı bir davranış olduğunu biliyordu.  Kasti olarak toplantıya geç kalıyordu.

Camlı asansöre bindiğinde katın numarasına bastı. Gerginlikle topuklu ayakkabılarını zemine vurarak ritim tutmaya başladı. Ne hikmetse kimseyle konuşmayan Ece, dün gece Feyhan'ı aramıştı. Feyhan, bu konuda arada kalan isim olmayı hiç istememişti. Ancak intihar eden bir genç kızın çağrısını cevapsız bırakamadı.

Ece, öyle oyuncu bir kızdı ki isteme gecelerini mahvettiği için özür dilemişti. Balın, kendisine empoze edilmeye çalışılan bu vicdan azabını yüklenmek istemiyordu. Böyle bir durumu kimse onun üstüne yıkmaya çalışamazdı. Nitekim arama sonucunda, Ece'nin atağa geçtiğini kavraması zor değildi.

Duran asansörle dışarı çıktı. Zaten geç geldiği için hemen toplantı odasına gitmek istedi. Kendisine hızlı adımlarla yürüyen kadını gördü. Kendisine yürüyen kumral saçlı kadın, elleriyle yüzüne rüzgar yapıyordu. Suratında ki stres anlaşılmayacak gibi değildi. ''Hoş geldiniz.'' Yasemin, karşısında ki kadını tanıyordu. Ecel terleri dökmesine sebep olan kadındı.

SIRWhere stories live. Discover now