SIR-8 ''Melek Duman Desteği''

6.7K 361 41
                                    

NOT: Hikayelerin önden alıntı, paylaşımları ve karakterler hakkında
bilgiler için instagram hesabı "quen.oflove"

Hızlı hızlı gelen bölümler için yorum ve beğenilerinizi bekliyorum 🤍

SIR-8: Melek Duman Desteği

Balın sabah evden çıktıktan sonra rotası şirket olmuştu. Söz konusu iş olunca, her zaman iddialı olmuştu. Birbirinden harika desenler ve çizgilerle dolu dünyasının içinde zinde hissediyordu. Amacı bir şekilde düşüncelerinden uzaklaşmak değildi, kendi seçimleriyle dolu olan her şeye yatkınlığı vardı.

Haftaya yapılacak toplantı için bütünden tasarımcılarla bir araya gelmişti. Bu kreasyonu sadece kendisi çizmişti ancak diğerleriyle de görüşme yapması gerektiğine kanaat getirmişti.

Renkler konusunda aklını çelen şeyler vardı. Ancak saatler süren konuşmada hala kararsızdı. En son sadece babasına danışmak ve sonrasında elbette ki kendi bildiğini okumayı düşünüyordu ki duydukları bütün her şeyin aklından uçup gitmesine sebep olmuştu. Yüzü üzerinde ki kırmızı elbisesiyle aynı renkteydi.

Duydukları hiç hoşuma gitmemişti. Tesadüf eseri duyduklarını dinlemişti ve yakalanmıştı. Karan'la kesişen gözlerini oradan çekti. Duydukları yüzünden şaşkınken ayaklarını zorlukla yürüterek odadan içeriye girdi.

"Müsait değilsen sonra gelebilirim."

Bal rengi gözleri babasından başka yerlere bakmayı reddediyordu. Bu odadan çıkmadan bir şey düşünmemeye yemin etmiş gibiydi. Duyduklarını bu ortamda sorarak zafiyet gösterisi yapmayacaktı. Adap dışı davranışını unutmaktan yanaydı. Birkaç dakika için..

Selim Bey, yerinde rahatsızca kıpırdandı. Adı gibi biliyordu ki kızı duymuştu. Haftalardır sakladığı şeylere dair bir ipucu vardı elinde nihayetinde. Aslında neyi anlatması gerektiğini kestiremiyordu. Koruma güdüsüyle hareket ediyordu.

"Gel kızım." Derken eliyle de yanına çağırmıştı.

Balın, kendinden emin ve bir o kadar savsak adımlarla babasının yanına gitti. Elinde ki dosyaları öyle sıkı tutuyordu ki artık tırnakları bile beyazdı. Babasının yanında gittiğinde camdan büyük masasına çizimlerini açtı.

Karan, kızın duyduğuna emindi. Adını duymasıyla kapıya baktığında, onu orada şaşkın bir vaziyette görmekten kaçınamamıştı. Bu durum hoşuna gitmemişti çünkü bu tarz konuları kimsenin duymasını istemezdi. Ancak bu kızın daha fazla duymasını istemezdi. Aklında ki düşüncelerden rahatsız oldu.

Bunları duymalıydı. Duymalı ve ondan uzak durmalıydı. Çünkü sözle bunu anlamadığı aşikârdı. Nitekim daha şimdiden yüzüne bakmamaya başlamıştı. Bu görünmezlikten memnun olup olmayacağı ise henüz belli değildi.

Karan, masaya saçılmış çizimlere baktı. İnanılmaz bir çizgi vardı ortada. Bir eli çenesinde ki sakallara gitmişti. Eli tarak görevi görüp sakalını tararken gözlerinde bariz bir hayranlık vardı. Hiç şüphesiz ki Balın, Selim Bey'in kızı olmasaydı şu an onunla çalışıyor olurdu.

Zaten Selim Bey'in kızı olmasaydı her şey daha kolay olmaz mıydı?

Bu işin çığrından çıkmasına ramak kalmıştı. Buradan bir an önce uzaklaşmalıydı. Bursa sınırına dahi girmemeliydi. İyi işleri seven gözleri de, masaya saçılan çizimlerin üzerindeydi.

''Yine harikalar yaratılmış.'' Babasının beğeni dolu sözlerine, cevap vermedi. Aklını kurcalayan başka bir konu vardı. Kağıtlarının üzerinde ki dikkatleri hissediyordu.

SIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin