47- Haz

1.8K 81 32
                                    

Haftanın son gününden selamlar

Her bölümü özlüyoruz değil mi? SIR hakkında kafamda yeni planlar ve bilen bilir bu planlara çok açığım aklıma gelen her fikire neden olmasın? Gözüyle bakıyorum 😂

Bu planları sizinle de paylaşacağım bence hoşunuza gidecek.

Sizlerle konuşmayı gerçekten çok özledim satır aralarında buluşmak için can atıyorum.

Şunu da söyleyeyim finale daha yolumuz var. Başımıza neler gelecek neler. Yine bilenler bilir drama çok severim.

Lütfen beni yorum ve oylarınızdan mahrum etmeyin. Yeni bölümde o kadar çabuk gelsin.

Sevgilerle
Q ❤️

SIR 47: HAZ

Renkli ışıklar yukarıdan aşağıya karanlık gece klübünü aydınlatırken, pistin orta yerinde kendinden geçerek dans eden hatrı sayılır bir topluluk vardı. Barlas çifti eğlencenin tamamını rahatlıkla gördükleri dev localarında pistin karşısında misafirleriyle sohbet ediyordu.

Balı andıran gözleri eğlenen insanların arasında gidip gelirken, içinde ki coşkun dans etme hissini bastırmaya çalışıyordu. Gözleri aniden etraflarında farklı yerlere dağılan adamlara dağıldı. Kimisi kalabalığın arasında kimisi yanı başlarında kimisi bar kısmındaydı. Zihnine kapıda duranlar da gelince yerinde rahatsızca kıpırdandı. "Bir sorun mu var?"

Karan sağ kolunu yanına açmış kanatları arasına aldığı karısını sıkıca sarmıştı. Kolu bazen omuzunda bazen bacağında oluyordu. Buradaki herkese korku tohumları salan adam yanında ki kadını her hâlûkârda sahiplendiğini belli ediyordu. Balın'ın üstünde ki açık elbise de kan akışını iyice hızlandırıyordu. Balın, başını iki yana sallayıp safir gözlerine baktı. "Bir şey yok."

Gözleri yanlarında oturan çifte kaydı. Gülizar, çok mutlu bir kadındı. Bakışlarından ve hareketlerinden bu hayata âşina olduğu ve kabullendiği belliydi. Ancak her şeyden önce yanında oturan adama karşı aşk dolu bakışları başka bir şeyi görmesine de izin vermiyordu. Hamza'da, karısını kolları arasına alarak sohbet halindeydi. İki adamı gören kimse buraya bakamıyordu.

"Gülizar nasıl alıştı yani bu hayata?" Bakışlarını adamdan çekmiş omuzunu silkerek siyah gömleğine bakıyordu. Karan ise artık kaçmasına izin vermek istemiyordu. Çenesini hafifçe tutup kaldırdı. "O zaten bu hayatın içine doğdu."

"Nasıl yani?" Merakla yerinde dikildi. "Babası ünlü bir kabadayı. Hamza ile evlenmek istediğinde izin vermedi. Hamza'da onu kaçırdı."

"Herkes Selim Duman değil." Karan, tebessüm ederken ellerini sarı saçlarının arasına daldırdı. "Olamaz da." Alnına bırakılan öpücükle başını adamın göğsüne yasladı. "Burayı kapatmam lazımdı."

"Yeni mi aklına geldi?" Hamza, bu ortamın içinde karısıyla olduğu için rahatsız hissediyordu.

Balın, omuzunu tekrar silkti. Kimse gibi olmak istemiyordu. Sadece kendini yansıtır şekilde yaşamak istiyordu. "Bence bu hali daha iyi kapatmana gerek yok." Karan, ne olduğunu anlamadan Balın kolları arasından çıktı.

En sevdiği şarkının eşliğinde piste indiği an da kalabalığın arasına karıştı. Yunanistan'da keyifli bir adadaydı. Buradaki çoğunluk eğlenmeyi çok iyi biliyordu. Hayatında olanı biteni kenara bırakıp bildiği Balın'ı yaşamak istedi.

Ellerini havaya kaldırıp bedeni ahenkle sallanmaya başladığı an da kendini tanımadığı bir arkadaş grubunun içerisinde buldu.

Karan, önündeki içkiyi kafasına dikerken mavi gözleri karısının üzerindeydi. Edayla salladığı kalçaları ve yılan gibi kıvrılan ince belini izlerken kaskatı kesilmişti.

SIRWhere stories live. Discover now