64.BÖLÜM
Melike Şahin: Nasır
🍎🍏🍎Meğer candan öte bir can daha varmış ve onun da adı evlatmış.
Bu zamana kadar yaşadığım her şey bomboşmuş. Bunu kendi evladımı kollarımın arasına aldığımda ve o muazzam kokusunu içime çektiğimde anladım.
Yaşadığım hiçbir şey Ela'nın bana hissettirdiklerinin üstüne çıkamıyordu.
Evlat; sadece sevgi ile büyütülecek bir candır.
Ela'nın doğumumun üzerinden iki ay geçti. Zaman öyle hızlı ilerliyordu ki sanki hızlandırılmış bir hayat yaşıyorduk.
Bu iki ay içinde bedenen o kadar yorulmuştum ki anlatılmaz yaşanır. İlk kırk gün Ela'nın uyku düzeni oturmamıştı. Sürekli acıkıyor ve sürekli ağlıyordu. Birsen teyze, Zehra abla ve Sevgi Hanımın yardımları olmasa Melih'le benim tek başımıza baş edebileceğimiz bir durum değildi.
İkimizde o kadar tecrübesiz, o kadar toyduk ki ne yapacağımızı tam anlamıyla bilmiyorduk.
Melih zaten Ela ağlarken sesi bir öncekinden kısık çıksa bile hastaneye götürmek istiyordu. Ev kalabalık, hava soğuktu.
Öyle böyle derken tam kırk gün Ela'nın bu huzursuzluğu sürdü. Kırk günün sonunda sanki sihirli bir değnek ona dokunmuş gibi Ela rahatladı ve ağlamaları bitti. Biz bunun şaşkınlığını yaşarken, Birsen teyzeler bunun gayet normal olduğunu söyleyip durdular.
İş bununla da sınırlı kalmadı. Ela'nın kırk günü doldurduğu gün Birsen teyze ve Zehra abla bizden habersiz kendilerince plan yapmış ve Ela'ya kırk mevlidi okutmaya kalkmışlardı. Evimizde ki sevdiklerimizin kalabalığına birde Birsen teyzenin mevlide çağırdığı tanımadığımız kadınlar eklenmişti.
Bu olanların hepsi Melih'in iki saatliğine şirkete gittiği zaman diliminde oldu. Zaten Melih evde olsaydı buna kesinlikle izin vermezdi. Melih'in evden gitmesini bekleyen Birsen teyzeler hazırladıkları planı devreye soktular. Kızların ve benim bütün ısrarlarımıza rağmen evin içi kadın kalabalığıyla doldu.
Bu duruma ne kadar sinirlensem de elimden hiçbir şey gelmedi. Kalabalığın içine Ela'yı çıkartmak istemediğim için kızımı da alıp kızlarla birlikte yukarıya çıktık. Ev resmen cümbüş alanıydı.
Mevlid tam bitmek üzereyken, Melih'in eve gelmesiyle kızılca bir kıyamet kopmuştu. Melih sert bir şekilde Birsen teyzeye çıkışmış arada ben ve Sevgi Hanımda kaynamıştık. Evde ki kalabalığı kovmamıştı ama Birsen teyze ve Zehra abla'yı kovmaktan beter etmişti.
YOU ARE READING
BUZ YANIĞI
General Fiction"SENİN DERDİN NE?" diyerek bağırdım karşımda beni sinir eden adama, ağlamamak için kendimle mücadele veriyordum. Ama nafile bir mücadele olmuştu. Çünkü, gözyaşlarım yine bana ihanet ederek, yanaklarımdan aşağıya süzülüyordu. Arkası dönük olan Melih...